Tarih boyunca devletlerin varlığını sürdürebilmesi ve istikrarını koruyabilmesi çeşitli unsurlara bağlı olmuştur. Kimileri için bu unsurlar, yazılı anayasa ve yasalar çerçevesinde şekillenirken; bazılarına göre ise, perde arkasında hareket eden görünmez güçler, yani "derin devlet", bir ülkenin bekası için vazgeçilmez bir rol oynar. Bu köşe yazısında, derin devletin gerçekten de bir devlet için elzem olup olmadığına dair beyin fırtınası yapmaya ne dersiniz?
Derin devlet, genellikle devletin resmi organlarının dışında, devletin temel çıkarlarını koruma amacında olan "devletin sigortası" gizli örgütlenmeleri ifade eder.
Türkçede sıkça kullanılan "Devletin bekası her şeyin önündedir" sözü, bir devletin varlığını koruması ve dış tehditlere karşı dirençli olması gerektiğini vurgular. Özellikle, dış müdahalelere ve sızmalara karşı önlem almak için bazı yapıların resmi sınırların dışında faaliyet göstermesi kaçınılmaz hale gelebilir. Bu noktada, derin devletin, kritik dönemlerde devletin kırılganlığını azaltıcı bir tampon görevi görür.
Derin Devletin Avantajları
-Hızlı Karar Alma: Bürokratik engellerin aşılarak, milli güvenliği tehdit eden durumlarda
hızlı ve etkili müdahale sağlanabilir.
-Devletin Devamlılığı: Kriz anlarında, devlet mekanizmasının çökmesini engelleyebilir;
"devletin devleti" olarak istikrarı sürdürebilir.
-Gizlilik ve Esneklik: Olağanüstü durumlarda yasal sınırların dışında hareket ederek,
devletin bekası için gerekli görülen adımlar atılabilir.
Elbette, derin devlet, stratejik dönemlerde bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmış olsa da hesap verilebilirlik ve adalet ilkeleriyle denetlenmediği sürece, devletin bekasına katkıdan çok tehdit oluşturma riski de olabilir.
Ancak, ülkemizin jeopolitik konumu ve emperyal güçlerin üniter yapımız ve Cumhuriyetimiz üzerindeki gizli projelerini dikkate aldığımızda, bu gizli projelere karşı devletimizinde, üniter devlet ve Cumhuriyetimizin değerlerini içselleştirmiş kadrolardan oluşan, gizli savunma sistemlerini oluşturması gerektiğinin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum.