Kapaklı Belediye Meclisi’nin Aralık ayı toplantısında Başkan Mustafa Çetin’in kullandığı “Fenomen Gazeteci” ifadesi, aslında gazetecilik adına uzun zamandır konuşulması gereken bir konuyu yeniden gündeme taşıdı. Kavramın tartışılmasını önemli buluyorum; çünkü bugün “gazetecilik” sıfatı ile “fenomenlik” sık sık karıştırılıyor, hatta kimi çevrelerde bilinçli olarak birbirine bulaştırılıyor.

GERÇEK GAZETECİLİĞİN ÖLÇÜSÜ: KAMU YARARI

Peki, ne fenomen gazeteciliktir?

Bir haberde kamu yararı varsa, bir konuda vatandaşın hakkı, geleceği, vergisi, güvenliği veya bilgilenme hakkı söz konusuysa o habere “fenomenlik” demek mümkün değildir. Eğer gazeteci, haber yapmadan önce iddiaların muhataplarına ulaşmaya çalışıyorsa; söz hakkı tanıyorsa; belgeler, veriler ve tanıklarla çalışıyorsa; bu, fenomenlik değil gazeteciliktir.

Örneğin bir vatandaşın ödediği vergilerle finanse edilen bir kamu şirketindeki yolsuzluğu sorgulamak, kurum içi usulsüzlüğü tespit etmek veya belediyenin mali yapısını incelemek… Bunlar fenomen gazetecinin değil, gerçek gazetecinin işidir. Üstelik bu iş cesaret ister, çünkü güçlüleri rahatsız eder. Gerçek gazeteci, özel hayat değil; kamunun hayatı ile ilgilenir.

FENOMEN GAZETECİ NE YAPAR, NE YAPAMAZ?

Fenomen gazeteci çoğu zaman bir haberciden çok bir “yorumcu”, “dedikoducu” veya “sosyal medya aktörü”dür. Bilgi yerine imalarla konuşur, belge yerine kulağına fısıldananlarla hareket eder. Gerçek gazeteci ise fenomen değildir; çünkü işini yaparken insanların hoşuna gitme zorunluluğu yoktur. Kamu yararı çoğu zaman konfor alanını bozar. Fenomen gazeteci beğeni kovalar; gazeteci ise gerçeği.

KİM RAHATSIZ?

“Fenomen gazeteci” kavramının meclis kürsüsünde dile getirilmesi aslında önemli bir şey gösteriyor: Birileri rahatsız.

Rahatsız olunması çoğu zaman kötü değil, aksine gazeteciliğin doğru çalıştığının göstergesidir. Çünkü gazetecilik, kamu gücünü elinde bulunduranları rahatsız ettiği sürece anlamlıdır. Eğer rahatsızlık yaratan gazetecilik birilerinin aşk hayatını ifşa etmekten değil de kamu şirketlerinin harcama kalemlerini sorgulamaktan geliyorsa, burada fenomenlikten değil görevini yapan bir gazeteciden söz ediyoruz demektir.

FENOMENLİK POPÜLERLİKTİR, GAZETECİLİK SORUMLULUK

Bugün toplum olarak fenomen gazeteciyi, gazeteciden ayırmak zorundayız. Çünkü biri bilgi üretir, diğeri gürültü. Biri toplumu aydınlatır, diğeri toplumu oyalayıp karartır. Biri hesap sorulabilen gücü sorgular, diğeri güçlüye yanaşıp zayıfı hedef alır.

Kavramları doğru kullanmazsak, yanlış kişileri “gazeteci” diye alkışlar, gerçek gazetecileri de “fenomen” diyerek itibarsızlaştıracak bir zemine sürükleniriz. Unutmayalım: Fenomen gazeteci olmak kolaydır; zor olan, güçlüyü sorgulayabilmektir.