Yapay zeka içerikleri sosyal medyada hızla yayılıyor. Gerçeklik algısını sarsan bu içerikler, vicdan sömürüsünden dolandırıcılığa kadar pek çok tehlike barındırıyor.

Yapay zeka, hayatımızı kolaylaştıran, iş süreçlerini hızlandıran ve eğlence alanında yepyeni ufuklar açan bir teknoloji. Ancak her yenilik gibi bu teknolojinin de kötüye kullanıldığı bir taraf var. Son dönemlerde sosyal medyada hızla yayılan, gerçekte olmayan olayları olmuş gibi gösteren yapay zeka içerikleri bunun en çarpıcı örneği. Özellikle de dijital okuryazarlığı düşük veya teknolojiyi eleştirel süzgeçten geçirmeden kullanan kesimler, bu içeriklerin hedefi haline geliyor.

Yapay 2

Yapay zeka ile üretilmiş fotoğraflar ya da hikâyeler, çoğu zaman insanların duygularını harekete geçirecek şekilde kurgulanıyor. “Üniversiteyi kazandı ama kimse tebrik etmedi” gibi dramatik başlıklarla paylaşılan görseller, gerçekte hiçbir temele dayanmıyor. Buna rağmen binlerce yorum alarak sosyal medyada etkileşim patlaması yaratıyor. Bu durum, hem kullanıcıların zamanını ve duygularını sömürüyor hem de yalanın bir anda gerçeğe dönüşebildiği tehlikeli bir ortam yaratıyor.

"CUMHURBAŞKANINDAN SIFIR FAİZLİ KREDİ"

Sorun sadece masum görünümlü yalan hikâyelerle sınırlı değil. Bazı kişiler, yapay zekayı çok daha tehlikeli olan dolandırıcılık amacıyla kullanıyor. Tanınmış isimlerin seslerini ve görüntülerini yapay zeka aracılığıyla taklit ederek sahte içerikler üretenler, “0 faizli kredi” gibi cazip ama gerçek dışı vaatlerle insanları tuzağa düşürmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ünlü televizyon programcılarına kadar birçok kişinin sahte içeriklerde kullanılması, bu tehlikenin boyutlarını gözler önüne seriyor. Bu tür paylaşımlar sadece bireyleri kandırmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumun güven duygusunu da zedeliyor.

BİLGİ KİRLİLİĞİ BÜYÜYOR

Yakın zamanda sosyal medyada dolaşan ve “bir kangurunun uçağa alınmadığına” dair paylaşılan sahte içerik, dünya genelinde gündem olmuştu. Gerçekte yaşanmayan bu olay, milyonlarca insan tarafından paylaşıldı ve tartışıldı. Bu örnek, yapay zeka içeriklerinin yalnızca bireysel değil, toplumsal ölçekte de gerçeklik algısını sarsabileceğini gösteriyor. İnsanların gördüğü her şeye inandığı bir ortamda, bilgi kirliliği hızla büyüyor.

Yapay 3

Bu noktada yapılması gereken en önemli şey, toplumun yapay zeka hakkında bilinçlendirilmesi. Kullanıcılar, gördükleri her içeriğin gerçek olmayabileceğini bilmeli ve eleştirel düşünme alışkanlığı kazanmalı. Ayrıca sosyal medya platformlarının da sorumluluk alarak, yapay zeka ile üretilmiş içeriklerde uyarı ibareleri kullanması gerekiyor. Böylece kullanıcılar, gördükleri bilginin yapay zeka tarafından üretilmiş olabileceğini en azından önceden öğrenebilir.

NE KADAR HAZIRLIKLIYIZ?

Yapay zeka doğru kullanıldığında hayatı kolaylaştıran bir araçken, kötüye kullanıldığında toplumsal güveni ve bireysel hakları tehdit eden bir silaha dönüşebiliyor. Bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük tehlike, teknolojinin hızından çok, insanın bu hıza ne kadar hazırlıklı olduğudur. Gerçek ile sahte arasındaki çizgi giderek incelirken, hem bireylerin hem de kurumların sorumluluk bilinciyle hareket etmesi artık kaçınılmaz.