Uzun zamandır Tekirdağ basınının Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) karşı vermiş olduğu sınavla ilgili bir yazı kaleme almak istiyordum. Çünkü Tekirdağ basını olarak bu sınavı başarıyla verdiğimizi düşünmüyorum. Yine de bu yazımı hep bir umutla beklettim. Bugün geldiğimiz noktada ise artık bazı şeyleri gündeme getirmek şart oldu.

6 yıldır Tekirdağ’da görev yapan bir Gazeteci olarak birçok meslektaşımızın maalesef bu sınavda sınıfta kalmış olduğunu görüyor ve üzülüyorum. Tekirdağ genelinde Basın İlan Kurumu’na kayıtlı 56 gazete bir o kadar da kayıtsız gazete bulunuyor. Bu 56 gazete arasında tam anlamıyla FETÖ/PDY konusunda net bir duruş sergileyen gazete sayısı bir elin 5 parmağını geçmeyecek durumda.

Bugün meslektaşım demekten utanç duyduğum bazı kalemler, FETÖ geçmişini çok iyi bildikleri isimleri allayıp pullayıp siyaset vitrine sokmanın peşindeler. 15 Temmuz’da yaşadığımız hain darbe girişiminde 250 Şehit ve yüzlerce Gazi vermemize rağmen FETÖ geçmişini bildikleri isimlere kol kanat gerenler, destek verenler, bunlarla kan bağı olup 15 Temmuz sonrası evlerinden çıkmaya korkanlar, utanmadan sıkılmadan ‘Ben ticaretime bakıyorum, sende baksan iyi olur’ diyebiliyorlar.

Bir dönem FETÖ’nün Sivil Toplum Kuruluşlarından çıkmayanlar,  Bu STK’ların Tekirdağ ve ilçelerindeki organizasyonlarını kaçırmayanlar, boy boy haberlerini yapanlar, 17/25 sonrası internet ortamındaki tüm arşivlerini silip FETÖ’cülerin ekmeğine yağ sürenler maalesef algı operasyonlarına devam ediyorlar.

Bu gün hala Tekirdağ’da sahipleri FETÖ soruşturması geçirmiş gazeteler, 17/25 sonrası boy boy dersane reklamı yayınlayanlar resmi ilan alabiliyor. Dünün FETÖ gezilerinin müdavimleri, gazete patronluğu adı altında algı operasyonlarına devam ederken, FETÖ ile mücadelede dik duruş sergileyenler türlü baskılar ve zorluklar altında mücadelesini sürdürmeye çalışıyor.

Ayrıca son zamanlarda sosyal medyada sahte hesaplar ve sayfalar açıp algı operasyonu çekenler var. Bu konuya da ileri ki günler de detaylıca değineceğim..

Buradan öncelikle vatanını milletini seven tüm savcılarımıza sesleniyorum.

17/25 sonrası yerel gazetelerde FETÖ’nün Tekirdağ’daki faaliyetlerine dair yapılan ve daha sonrasında bir bir silinen haberler ile ilgili arşivleri lütfen ilgili basın kuruluşlarından temin ediniz. Bunları yapanlar neden böyle bir girişim içerisine girdiler, bu arşivler neden silindi? Arşivlerini silenler neyi saklıyorlar, kimlere hizmet ediyorlar? Tekirdağ kamuoyu bu soruların cevabını bekliyor.

Ayrıca yazıma son verirken bir kez daha tüm (Meslektaşlarıma!) sesleniyorum…

15 Temmuz’da ülkemizin milli birlik ve beraberliğini hedef alan bu hain yapının Tekirdağ’daki uzantılarını görmezden gelmek, bu millete ihanettir. Artık titreyin ve kendinize gelin…

Ya kendinize gelir çeki düzen verirsiniz ya da bugün allayıp pullayıp vitrine çıkardığınız FETÖ artıkları ile birlikte siz de hesap verirsiniz.

Kalın sağlıcakla…