Kapaklı Belediyesi’nde öyle çalışanlar var ki; ağzı konuştuğu kadar beyni ve elleri çalışmıyor. Sürekli sosyal medyada trollük peşindeler. Bilgi birikimi yok ama filozof edasıyla paylaşım yapıyor, seçim dönemlerinde siyasi propagandalarla vatandaşı sosyal medyada karşı karşıya getiriyorlar. Yapmaları gereken asli görevlerini bile halka bir lütufmuş gibi sunma cüretinde bulunuyorlar.
Merhaba Değerli Okur!
Son günlerde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in sarf ettiği “Gerizekalıya anlatır gibi anlatayım” ifadesi kamuoyunda oldukça tartışıldı. Bu ifadeyi tasvip etmediğimi baştan belirteyim. Ancak bugün, Kapaklı’da yaşanan bazı sorunları “süper zekâlılar”ın (!) da anlayabilmesi için açık ve net bir şekilde yazmak istiyorum.
Kapaklı’nın dört bir yanından günlerdir çöp ve moloz şikâyetleri alıyoruz. Vatandaşlar adeta WhatsApp ihbar hattımızı mesaj yağmuruna tutmuş durumda. Peki bu sorun neden bu kadar büyüdü?
Çünkü bu işin tüm paydaşları sınıfta kalmış durumda.
Vatandaşlar, ne yazık ki molozun nasıl ve nereye atılacağını bilmiyor; duyarsız ve bilinçsiz davranabiliyor.
Belediye, ilgisiz ve ekonomik sorunların gölgesinde adeta hizmet veremez hâle gelmiş.
Denetim mekanizması yok; yasa ve yönetmeliklerde bulunan cezai yaptırımlar uygulanmıyor.
Sonuç? Tam anlamıyla “saldım çayıra Mevlam kayıra” durumu.
Bir diğer önemli mesele ise liyakat sorunu.
Yıllarca siyasetle uğraşmış, parti içi görevlerde bulunmuş kişilerin sadece partiden olduğu için belediyede göreve getirilmesi; bu kişilerin liyakati, bilgisi, becerisi sorgulanmadan pozisyonlara yerleştirilmesi bugün yaşanan manzaraların temel sebebidir.
Kapaklı Belediyesi’nde öyle çalışanlar var ki; ağzı konuştuğu kadar beyni ve elleri çalışmıyor. Sürekli sosyal medyada trollük peşindeler. Bilgi birikimi yok ama filozof edasıyla paylaşım yapıyor, seçim dönemlerinde siyasi propagandalarla vatandaşı sosyal medyada karşı karşıya getiriyorlar. Yapmaları gereken asli görevlerini bile halka bir lütufmuş gibi sunma cüretinde bulunuyorlar.
Oysa Türkiye’nin birçok belediyesi bu konuda başarılı örnekler sergiliyor.
Örneğin; Eskişehir Odunpazarı Belediyesi, 5 çuvala kadar olan molozları ücretsiz topluyor. Mobilya ve eski ev eşyaları da miktar sınırlaması olmaksızın ücretsiz toplanıyor. Kimisi de denetim ve cezai uygulamalarla bu sorunun önüne geçiyor.
Buradan yetkililere sesleniyoruz:
Artık vatandaşı suçlamayı bırakın, görevinizi yapın!
Çözüm üretin, plan yapın.
Sosyal medya trolleriyle belediyecilik yapılmaz.
Görevini yapmayan, işe yaramayan torpilli çalışanlarla yollarınızı ayırın.
Belediyenin mali yapısını düzeltin, kurumu borç batağından kurtarın.
Vatandaş çözüm bekliyor, bahane değil!