Kapaklı’da vatandaşların “solucanlı su” diye şikâyet ettiği sorun aslında parazitlerden kaynaklanıyor.
Kapaklı’da son aylarda vatandaşların dilinden düşmeyen bir şikâyet var: “Çeşmeden solucan yavrusu çıkıyor.” Önceden kulaktan kulağa yayılan bu iddia, artık görmezden gelinemeyecek bir noktaya ulaştı. Ancak işin aslına bakıldığında, musluktan akan bu yapılar gerçekten solucan değil; sudaki parazitler ve borulardan kopan biyolojik tabakalardır. Yani mesele, göz yanılgısından ibaret değil, çok daha ciddi bir halk sağlığı problemidir.
İHMALLER ZİNCİRİ
Vatandaşın evine ulaşan su, barajdan, kuyudan ya da göletten çıkıp musluğa kadar uzun bir yol kat ediyor. Bu yol boyunca boruların eskiliği, depoların temizlenmemesi ya da tarım ilaçları ve hayvan atıklarının karışmasıyla birlikte parazitler için adeta “yaşama alanı” oluşuyor. Özellikle yaz aylarında kesintiler sonrası depolarda bekleyen sular, bu mikroorganizmaların çoğalması için en uygun ortam. Dolayısıyla sorunun kaynağı, suyun kendiliğinden “solucan üretmesi” değil; ihmaller zinciri.
ESTETİK BİR RAHATSZILIK DEĞİL, DOĞRUDAN HALK SAĞLIĞI
Bu parazitler, insanda ani mide krampları, ishal ve kusma gibi şikâyetlere yol açabiliyor. Bazı türler ise bağırsak sorunlarını kronik hale getiriyor. Çocuklarda gelişim problemleri, yetişkinlerde vitamin ve mineral eksiklikleri, bağışıklığı zayıf olanlarda ağır hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü verileri, her yıl milyonlarca insanın bu nedenle hastalandığını söylüyor. Yani mesele yalnızca estetik bir rahatsızlık değil, doğrudan halk sağlığı.
TESKİ NEDEN SESSİZ
Vatandaş bu kadar yüksek sesle şikâyet ederken TESKİ ve ilgili kurumlar neden sessiz? Suyun düzenli arıtılması, filtrasyon sistemlerinin güncellenmesi, boru hatlarının yenilenmesi gibi önlemler alınmazsa her kesintiden sonra aynı sorun yaşanacak. “Klorlama yaptık” demek çözüm değil çünkü bazı parazitlerin klora da dirençli olduğu biliniyor.
MUSLUKTAN AKAN HER DAMLA RİSK TAŞIYOR
Elbette sorumluluğun büyük kısmı kurumlarda. Ancak vatandaş da kendi tedbirini almak zorunda. İçme suyunu kaynatmadan kullanmamak, mümkünse evde arıtma cihazı ya da filtre tercih etmek, en azından içme için damacana veya güvenilir markaların ambalajlı sularına yönelmek şart. Çünkü şu hâliyle musluktan akan her damla, fayda yerine risk taşıyor.
TALEP ÇOK BASİT: TEMİZ, GÜVENLİ, SAĞLIKLI SU
Kapaklı’da yaşayanların talebi aslında çok basit: Temiz, güvenli, sağlıklı su. Bu bir lüks değil, en temel insan hakkı. Fakat görünen o ki, bu hakkı korumakla yükümlü olan kurumlar görevini yeterince yerine getirmiyor. TESKİ ve yetkililer, vatandaşı “solucanlı su” iddialarıyla baş başa bırakmak yerine, şeffaf açıklamalar yapmalı ve kalıcı çözümler üretmeli. Aksi takdirde Kapaklı’da çeşmeden akan her damla, güvenin değil ihmalin simgesi olmaya devam edecek.