Kapaklı’da trafik güvenliği için gönüllü bir sanatçının yaptığı 3 boyutlu yaya geçidi çalışması, anlamını kavrayamayanların eleştirileriyle karşılaştı.

Kapaklı’da trafikte farkındalık yaratmak amacıyla gerçekleştirilen ve aynı zamanda kamusal alanlara estetik bir dokunuş kazandıran anlamlı bir proje, ne yazık ki hak ettiği değeri görmek yerine, sığ eleştirilerin hedefi oldu. Atatürk Kültür Merkezi önündeki yaya geçidinin sanatçı Ayten Kösem Yılmaz tarafından 3 boyutlu şekilde boyanması, sadece bir yaya geçidi değil, aynı zamanda toplumsal duyarlılığın ve estetik anlayışın bir sunumuydu. Fakat görüyoruz ki, güzellikten, sanattan ve emeğe saygıdan nasibini almamış bazı çevreler, bu projeyi bile “boş iş” olarak değerlendirdi.

“Tek derdimiz bu mu?”, “Boş iş, boş haber” diyerek eleştiri kisvesi altında küçümseyici yorumlar yapanların anlamadığı şey, bir toplumun nefes almasını sağlayan en güçlü şeylerden birinin sanat olduğudur. Sanat, sadece duvarlara resim yapmak, sadece sahnede tiyatro oynamak değildir; sanat, farkındalık yaratmak, düşündürmek, insanlara dokunmak ve toplumu ileri taşımaktır. Bir yaya geçidini üç boyutlu bir esere dönüştürmek ise, tam da bu işlevi yerine getirir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün yıllar önce söylediği, “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş gibidir” sözü bugün hâlâ taptaze bir hakikat olarak önümüzde duruyor. Eğer bizler bu tür sanat girişimlerini küçümsemeye devam edersek, sadece sanatçılara değil, geleceğimizi güzelleştirme çabasındaki tüm umutlara da zarar veririz. Ayten Kösem Yılmaz gibi gönüllü sanatçılar, bir toplumun vicdanıdır. Onlara kulak vermek, sadece sanata değil, insanlığa da saygı duymaktır.

Kapaklı’da yapılan bu 3 boyutlu yaya geçidi, sadece estetik bir çalışma değil, aynı zamanda vatandaşları yavaşlamaya, dikkatli olmaya ve düşünmeye davet eden bir mesajdır. Bu mesajı anlayabilmek için sadece görmek değil, görmeyi bilmek gerekir. Güzelliklere “boş iş” diyenler, belki de içlerinde hiç güzellik taşımayanlardır.

Artık yüzleri güldürmeye çalışanlara değil, surat asanlara karşı ses çıkarma zamanıdır.