İlkel boş inançlarla yürümeye çalışan milletler, yok olmaya veya hiç olmazsa esir olmaya ve aşağılanmaya mahkumdur. M. Kemal-1925

Şimdiye kadar milletimizin başına gelen bütün felaketler, kendi talih ve geleceklerini başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır. M. Kemal-1922

Bu nedenle ulusların yaşam kalitesi, yönetim biçimlerine, batıl inanç ve hurafelerin yaşama müdahalesine göre şekillenir.

İşte 13 Kasım1918’de, Adana’dan gelen Mustafa Kemali karşılayan, İstanbul’un manzarası…

Artık İstanbul işgal altındadır ve İşgalciler kadar mutlu olanlar!

9. Ordu Müfettişliği görevini tebellüğ ettikten sonra… ‘Altı aylık mücadelemin sonunda, Harbiye Nezareti’nden çıkarken heyecandan dudaklarımı ısırdığımı hatırlıyorum. Artık kafes açılmış, önümde geniş bir alem, kanatlarımı çırparak uçmaya hazırlanmış bir kuş gibiydim’. diyordu M. Kemal-29 Nisan 1919

Aslında, Yıldırım Orduları ile Güney’de, Misak-ı Milli sınırlarını çizmiş ve ordularını emniyete alalarak gelmişti İstanbul’a…

İstanbul’a gelişinin üç nedeni vardı: 1-Hükümet kurmak. 2-Olmazsa kurulacak hükümette Harbiye Nazırı olmak, 3-Mebus olarak meclise girmek. Ya da Son çare bir görevle Anadolu’ya geçmekti. O zorlu 6 ay 19 Mayıs 1919’da başlayacak umuda yolculukla bitiyordu.

​Samsun’a çıkarken Vahdettin’den aldığı talimat gereği, 1-Askerlerin silahları itilaf devletlerinin gözetimine teslim edecekti. 2- Askerler terhis edilecekti. Ancak O, Rum çetelerinin halka saldırmalarına göz yuman Canik mutasarrıfını görevden alarak, yenisini atamış ve Rum çetelerine müdahale emrini vermişti. Samsun’da yaşananlar sarayı ürkütmüş ve derhal İstanbul’a dönmesi emredildi. Artık ok yaydan çıkmıştır.

Amasya Genelgesi ile İstanbul Hükümetinin görevini yerine getirmediği, Sivas Kongresi için gerekli talimatları verip Erzurum’a geçti. Erzurum’a geçtiğinde çoktan idam hükmü verilmiş ve tutuklanması için Kazım Karabekir Paşa görevlendirilmişti. Ancak Kazım Karabekir ‘Kolordumla emrindeyim paşam.’ diyecekti kendisine…23 Temmuz 1919’da yapılan Erzurum Kongresi, bölgesel olmasına karşın aldığı kararlar ile millî bir kongredir.

Çünkü… Manda ve Himaye reddedilmiş, ilk defa geçici bir hükûmetin kurulacağından bahsedilmiş olup, Mustafa Kemal'in başkanlığında 9 kişilik bir Temsil Heyeti oluşturulmuş, heyetin meclisin açılmasına kadar görev yapmasına karar verilmiştir.4 Eylül 1919’da yapılan Sivas Kongresi ile Erzurum Kongresi kararlarına tüm ulusu kapsar bir nitelik kazandırılmıştır. Yeni bir Türk Devleti'nin kuruluşunun temellerinin atılmış olması nedeniyle Sivas Kongresi'nin Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki önemi büyüktür.Düzenli ordu kurulmadan Kurtuluş Savaşı’nın örgütlü tek gücü olan Kuvayı Milliye birliklerine karşı, sarayın organize ettiği çeteler Yunan birlikleri ile beraber ve İngilizlerin istihbarat gücünü kullanılarak çok sayıda pusular kurup katliamlar gerçekleştirmiştir.

27 Eylül 1919-16 Nisan 1920 tarihleri arasında Bozkır, Düzce, Şeyh Eşref ayaklanmaları, Anzavur Saldırıları, Kızılkuyu, Apa, Dinek, Demirkapı pusuları neticesinde çoğu subay olmak üzere Kuvayı Milliye birliklerimiz binlerce şehit vermiştir.Tüm saldırı ve ihanetlere rağmen 23 Nisan 1920’de Ankara’da meclis açılır ve millet iradesi artık bu çatı altında şekillenecektir. Derhal düzenli ordu yapılanmasına ve artık Ankara’dan duyulan düşmanın top sesleri altında işgalcilere karşı yürütülecek savaş planları hazırlıkları sürerken aynı zamanda iç isyan ve saldırıları ile de mücadele ediliyordu.

25 Nisan 1920-21 Kasım 1922 tarihleri arasında Anzavur’un Adapazarı ve Geyve, Düzce, Yozgat, Zile, Koçkiri, Demirci Mehmet Efe, Çerkez Ethem Ayaklanmaları, saray tarafından 15 Nisan 1920’de kurulan Kuvayı İnzibatiye saldırıları, Mudurnu, Sulusaray, Milli Aşireti, Çivril, Kula, İnegöl vb. pusuları neticesinde yine binlerce şehit verilirken işgalcilere karşı verilecek savaş planları sürekli yenilenirken bir yandan da, Mecliste kendilerini ‘Sarıklılar’ olarak isimlendiren gruba karşıda mücadele verilmek zorunda kalınıyordu.

Tüm olumsuz şartlara rağmen…1. İnönü Muharebesi altı gün sürecek ve 11 Ocak 1921’de Türk ordusu birliklerinin zaferi ile sonuçlanacaktır.2. İnönü Muharebesi on gün sürecek ve 1 Nisan 1921’de Türk ordusu birliklerinin zaferi ile sonuçlanacaktır.Sakarya Meydan Muharebesi13 Eylül 1921’de Türk zaferi ile sonuçlanıp, İtalyanlar Anadolu'yu terk etmek zorunda kalacaktır.

Başkomutanlık Muharebesi beş gün sürecek ve 30 Ağustos 1922’de kesinleşen Türk zaferi sonrasında, Büyük Taarruz başlayacak ve 9 Eylül 1922’de İzmir'in Kurtuluşu ile sona erecektir.

Kurtuluş Savaşı, 1919-1922 yılları arasında gerçekleşmiş ve 11 Ekim 1922'de Mudanya Mütarekesi ile fiilen, 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması ile resmen sona eren bir avuç yurtseverin ASKERİ VE ÇAĞDAŞLAŞMA ZAFERDİR! Dilerim 15 Eylül 2025 günüde, tarihimizde evrensel hukuk değerlerinin zaferi olarak anılacak bir gün olur.