Stres bizi sadece duygusal olarak etkilemiyor, akla gelebilecek her türlü sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Covid-19 ile değişen rutinler, hastalık korkusu, iş sıkıntısı, izolasyon, geleceğe ilişkin belirsizlik, umutsuzluk kalıcı strese ve beraberinde hastalıklara yol açıyor.

Stres ile salgılanan kortizol hormonu kısa dönemde bizi dış tehlikelere karşı korurken uzun dönemde sorun yaratır. Kronik stres bağışıklığı olumsuz etkilemesinin yanı sıra inflamasyonu tetikleyerek kalp damar sertliği ve kan pıhtılaşmasına neden olur. Stres cevabı norohormonları etkiliyor ve kanserin başlamasını ve ilerlemesini hızlandırıyor. Stres kanseri azalmış bağışıklık yanıtı ve sistemik inflamasyon ile tetikliyor. Beraberinde depresyon, anksiyete, demans ile ilişkili. Stresle ortaya çıkan inflamasyon, artan kortizol ile nörönal yapıda değişiklik ve yeni nöron bağlantıları kurma sinyallerinde bozulmalar ile demans geliştirebiliyor.

Kronik yorgunluğun enerji düşüklüğünün önemli sebeplerinden biri strestir. Stres bunlarla da kalmıyor DNA'mızı genetiğimizi etkileyerek hızlı yaşlanmamıza bile neden olabiliyor. Kronik stresle baş etmek kolay değil. Kişilik özellikleri, cinsiyet, yaşam deneyimleri, genetik özellikler bu stresle baş etmede önemli etkenler. Yani stres bir kişide baş edilebilirken bir diğerinde kalp krizi kadar ciddi sonuçlara neden olabilir.

Çok yeni depresyon ve anksiyetede rol oynayan iki gen bulundu. GABARA6 ve CNR1 genleri. Yani depresyon ve anksiyetede genetiğimiz bile ne kadar önemli.
Hemen karamsarlığa kapılmayalım tabii, biz biliyoruz ki genetiğimizde var olan hastalıklar mutlaka stresle tetiklenmek zorunda değil. Bununla baş etmenin yolları da olmalı.
Stresli olduğumuzda kestirme yoldan bir antidepresan almanın doğru olmadığını söylemek gerekiyor. Gelin daha uzun ama güvenli ve kalıcı yolu seçelim. Aslında stres ve diğer tüm hastalıklarla baş etmek kendi içimizde çözebileceğimiz bir problem. Biz hekimler stresinizle baş etmede ilk adımı atarak iyileşme fitilini ateşlemek sadece. Bunu nasıl mı yapıyoruz?

Davranış değişim tedavisi işte tam da bunun için uygulanıyor. Tüm dünyada bilimsel ilaçsız uygulanan en iyi yöntemlerden birisi. Hayata dair bakış açınızı değiştiriyor, sağlıklı bir yaşamın modüllerini sizinle paylaşıyor. Sağlıklı yaşam modüllerinizin başında da egzersiz ve doğru nefes alma geliyor. Egzersiz vücutta stres yanıtlarını ve enflamasyonu (yangı ve iltihaplanma) şiddetle azaltıyor. Peki ne zaman ve nasıl egzersiz diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Spor salonlarında yürüme bantlarını unutun, sizi sağlıklı kılmaz aksine diz ekleminize vereceği zararlar hep aklınızda olmalı. Açık havada yürüyüş ve koşuya başlıyoruz. Yürürken derin nefes alıp vererek vücuda daha fazla oksijen girmesini sağlıyoruz, arada hızlı 2-3 dakikalık kısa süreli koşularda kalp hızını arttırıp beyne şok etkisi ile yenilenme sağlamış oluyoruz.