Kapaklı Belediye Meclisi Kasım Ayı Olağan Toplantısında konuşan Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin, eski Kapaklı Belediye Başkanları tarafından yapılan imar düzenlemeleri nedeniyle Kapaklı’ya ihanet edildiğini söyleyerek, “Zaten Kapaklı’ya ihanet edildiği için biz o ihanetten kurtarmaya çalışıyoruz. 20 yıldır, 30 yıldır süre gelen yanlışlıkların ceremesini çekiyoruz biz bugün” ifadelerini kullandı.
Bu söylemlerle ilgili 1994 - 1999 yıllarında Kapaklı’da belediye başkanlığı yapan Enver Özel, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Başkanlık döneminin hesabını vermeye hazır olduğunu söyleyen Özel, “Sizin döneminizde Kapaklı’ya ihanet edildi mi” sorusuna da şu cevabı verdi;
- Kapaklı bölgenin en çok göç alan yerlerinden birisi bu sebeple de Kapaklı’ya her gün onlarca insan geliyor. Kendinizi bu kişilere tanıtır mısınız?
“Ben 1953 yılında Kapaklı’da doğdum. 1976 yılına kadar İstanbul’da yerleştik. 1976 yılından bu yana da Kapaklı’da ticaretle uğraşıyorum. Daha önce köy olan Kapaklı’da Köy Kalkınma Kooperatifi başkanlığını yaptım 4 yıl. Uzun yıllar siyasi partilerde parti başkanlığı yaptım. Daha sonra 5 yıl belediye başkanlığı yaptım. 1994 - 1999 yıllarında Kapaklı’da belediye başkanlığı yaptım. Evliyim, 3 çocuk babasıyım. Hala Kapaklı’da ikamet ediyorum.”
- Kapaklı Belediye Meclisi Kasım Ayı Olağan Toplantısı’nda Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin tarafından kullanılan bir söylem vardı. Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin, “Kapaklı’ya 30 yıldır yapılmış bir ihanet var. Biz de bu ihaneti düzeltmeye çalışıyoruz” dedi. İmar üzerine açılmış bir konuydu ve KapaklI’daki imar sorunlarını düzeltmeye çalıştıklarını söyledi. Siz Kapaklı’ya ihanet edildiğini düşünüyor musunuz? Sizin döneminizde böyle bir durum yaşandı mı?
“Kapaklı’ya bugüne kadar hizmet etmiş olan kimler varsa benden önceki başkan arkadaşlarımız dahil. Benim belediye başkanlığımla aynı zamanda Mustafa Çetin de meclis üyemdi. Aldığımız kararlarda kendisinin de imzası vardı. Biz vatandaşımızın lehine olacak bütün çalışmaları canla başla zaman geçirmeden göç alan bir bölgemiz olduğu için vatandaşlarımızın imarına, iskanına, yapılaşmasına bir an önce kavuşabilmesi için biz bu planlamaları yapmak zorundaydık. 3194 numaları imar yasası 18. Maddesi gereğince benden önceki başlayan imar planlamalarını ben de devam ettirdim. Bunu da aynı zamanda teşvik ettim. Bununla beraber de ilçemizin Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesiyle ilgili bir hukuki sorunu vardı. Biz bu sorunu da bu yıllar içerisinde çözdük.
Daha önce de mahkemelik olduğumuz için tabi ki mevcut sahalardaki imarı şekillendirmek zorundaydık. Bunun için de 1994 yılından itibaren başladığımız hukuki davayı neticede kazandık. Kazanınca emlak konut bölgesi organize sanayi bölgesinin yüzde 90’ı, Karaağaç bölgesi olduğu gibi kendi sahalarına dönmüş oldu. Bunun dönmesiyle beraber biz yeni planlamalar yapmak zorunda kaldık. Ama Çerkezköy’ün fiyatlarının yüksek olması ve tapulanmasının geç olması nedeniyle bizim de tapulanmamız olduğu için bizdeki planlamaların yapılması zaruriyeti vardı. Bir an önce gecekondulaşmanın önüne geçmek için, vatandaşımıza fırsat verebilmek için bölgemiz orta halli insanların yaşadığı bir bölge bunun için insanlarımızın bir an önce kendi yuvalarına kavuşması için planlamaya büyük önemler verdik.
Bütün bizim daha önceki verilmiş planlamaların plan kotlarında da burada yapılması gereken konutların 4 kat, yüzde 40 taban alanı olmak kaydıyla bir planlama vardı ve yatay yapılaşmaydı bu. Zamanın getirdiği yoğun nüfus göçüyle beraber ticari alanların büyük bir kısmında kat yüksekliğine gidildi. Bizim dönemimizde de bazı artırımlar oldu diğer arkadaşlarımız zamanında da oldu. Daha öncesinde de toplu konut alanında 5 kat olan imarı bizim dönemimizde biz 8 kata çıkardık. Daha öneden çivi çakılmamış yer hayata geçmiş oldu. Kazandığımız davayla emlak konutlar da bize dahil olunca Kapaklımız ayrı bir çehreye büründü.
Neticede şunu söylemek istiyorum biz planlamalarda yapılan bir ihaneti bugüne kadar görmedik, yapmadık ve yapılmasını da herhangi bir müsaade etmedik. Bizim o zaman belediyemizde mevcut kadrolar içerisinde bir tek mühendis dahi yoktu. Bir fen memuru arkadaşımız vardı o da yapı meslek lisesi mezunuydu ve bu arkadaşın da kapasitesi bir yere kadardı. Ama biz buna rağmen bütün arkadaşlarımıza diyalog halinde olarak teknik elemanlarla çalıştık, daima mühendislerle çalıştık, danışmanlarla çalıştık. Daha sonra yapılması gereken planlara ön açtık. Bu yapıcak olan yerlerimize mümkün olduğu kadar da alt yapıyı götürdük. Neticede biz 5 yıla ancak bunları sığdırabildik. Yani geçmişte eğer bir ihanet diye telafuz ediliyorsa burada sevgili kardeşimizin o günlerde bizimle beraber de faaliyeti vardı.
Yani ben 1994-1999 döneminin hesabını her yerde vermeye hazırım. Halkın huzurundayım, ben halkın içindeyim. Ama bizim yaptığımız o günkü uygulamalardan ben bir tek mahkeme dahi görmedim. Bir ihtilaf dahi görmedim. Elimizden geldiği kadar vatandaşın hakkına, hakkaniyetine uygun planlamalar yaptık. Kapaklı’nın neredeyse yüzde 70, yüzde 80’ine
varan kısmında benim imzam vardır. Ama bunları yaparken kardeşi kardeşe komşuyu komşuya onu buna düşürmek gibi bi şeyimiz asla olmadı. Bugün Kapaklı bir planlamayla yürüyorsa ve Kapaklı bu kadar göç alıyosa, bugün yaklaşık nüfusu yerleşik nüfusu 150 binlere dayanmışsa, burada bizim herhalde doğru yaptığımız işlerin bir neticesi vardır. Bunu da göz ardı etmemek lazım. Bunlar ihanetse şu anda yapılan nedir?
Yani daha başka güzel bi plan mı var? Eğer oysa görelim, doğruysa bize doğru diyelim, mantıklıysa mantıklı diyelim, yanlışsa yanlış diyelim. Var mı böyle bi plan? Ama bilmiyorum sadece ve sadece piyasada bir karamsarlık var. Bir de bazı beklentiler var. Ada bazı ada bazı diye tutturulan bir tabir var. Nedir bu ada bazı? Bugün mevcut Kapaklı'da parsellenmiş olan alanlardaki yaklaşık her adada düşünürseniz sekiz, on parselin olduğu bir yeri nasıl bir araya getirip de ada bazında uygulamaya geçeceksiniz?
Bir yandan bundan bahsedilirken bir yanda da yanı başında parsellerin ifraz yapılıyor, satışlar yapılıyor. Bir takım yerlerde istediği yerler yapılıyor peki bu ne pehriz, bu nelahana turşusu? Şimdi bunlara bakmak lazım. Onun için ben ihanetle ilgili herhangi fazla bi şey konuşmak istemiyorum. Biz ihanetin ne ötesine, ne berisine ne de ortasına olmadık. Biz doğru olanı yaptık ve bugün de toplumun içinde yaptığımız imarlar ortadadır. Vatandaşımız da bundan memnundur.”
- “Elimizdeki imkanlarla en iyisini yapmaya çalıştık” dediniz Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin'in de bildiğimiz üzere dönemin şartlarına göre elinde en iyi imkanlar şu anda mevcut. CHP’li meclis üyeleri ve diğer meclis üyeleri tarafından yaptığı imar uygulamaları sık sık eleştiriliyor. Siz şu anki imar uygulamalarını nasıl buluyorsunuz?
Şu andaki imar uygulaması Kapalı’da var mı yok mu ben bilemiyorum. Yani mevcut önceki imarlar içerisinden yapılaşmalar oluyor. Peki yeni bir düzenleme, yeni bir imar planı, yeni bir yapılaşma nerde var? Var mı Kapaklı’da? Eğer varsa görelim onları, eğer gerçekten çok güzelse çok güzel diyelim. Ama yoksa ben göremediğim bir şeye de herhangi bir yorum getiremem.
Kapaklı emlak vergisi konusunda çevrede yapılmış olan ifrazlı parseller sayesinde gelir seviyesi fevkalede yukarda olan bir belediyedir. Tabii ki ‘Oraya ben hizmet götüremem, buraya hizmet götüremem’ diyemezsiniz. Eğer o vatandaş oranın vergisini veriyorsa siz oraya alt yapı hizmetini götürmekle mükellefsiniz. ‘Sadece ben buraya inşaat izni vermiyorum’ demekle hizmet yapmış olunmaz. Vatandaşın önü kesilmekle, vatandaşın ekmeğini kesmekle olunmaz.
Beğenmediğiniz bir sistem varsa ona ayrı bir yol gösterin. Vatandaşa ayrı bir yol açın. Vatandaşa bu yol daha iyidir deyin. Vatandaş da o yoldan gitsin. Bunlar gocunacak bi şey yok. Biz de bunu arzu ederiz. Ama eğer bir gayrimenkul, belediyeye gidip de ‘hayır sen burayı yapamazsın, ben bunu satıcam satamazsın peki kat karşılığı vericem veremezsin’ deyince hangi imarı anlıyoruz biz, hangi mantığı anlıyoruz?
Nedir ada bazı? Bir adada yapılması gereken bir inşaatı kastediyorlardır muhakkak. Peki nerde bu? Belki bunu birkaç müteahhit arkadaşımız yapmış olabilir, yapabilir de ama bunun genel yapılaşmaya yayarsanız kimse buna giremez, altından da kalkamaz. Bu mümkün değil yani bugün bakıyosunuz bir kentsel dönüşüm sisteminde bile bir evde olan üç aile dört aile bir araya gelemiyor. Burada sıkıntılar yaşanıyor.
Bugün mevcut bir örnek göstersinler, yapılmış olan göstersinler vatandaşlar buna itibar eder. Ama nerde bu? Ama birilerine bi rant sağlamak gayesiyle bi takım düşünceleri bir tarafı engelleyip bir tarafı gaz verip de geliştirme nutukları atmak neticenin çözüme varmaz.
Onun için Kapaklı şu anda bilmiyorum ama bir ileri iki geri bir ileri iki geri gider bi konumda. İnşaat sektörü kapakta durmuş. Birkaç arkadaşın yaptığı inşaatın dışında Kapaklı’da inşaat yok. Gelen nüfus nasıl karşılanıcak?
O kadar arsa sahipleri var o arsalar ne olucak? Bunlara alt yapılar ne olucak? Bunların da yapılması lazım onun için imarla ilgili söyleyeceklerim biraz karamsarım. Açık söylüyorum, yani Kapaklı için keşke güzel projeler olsa, hayata geçirilse. Biz de elimizden geldiği kadar sahiplenelim ama varsa böyle projeler çıksınlar izah etsinler vatandaşımıza. Sadece muhalefet yapmakla da bi yere varamazsınız. Muhalefet iktidarın denetleyicisidir. Muhalefet yanlış düşünüyorsa ‘arkadaş bu böyle olmalıdır’ deyin. O zaman doğru olana herkes itibar eder. Ama böyle bi şey de yok.
Ben şimdi kimseyi eleştirmek de istemiyorum. Ama biz geçmişte çok kıt imkanlara rağmen planlamalarda elimizden geldiğini yaptığını, yaptığımızı özellikle belirtiyorum. Tabii bizden sonraki arkadaşlar da yaptılar, yapmadılar. Onları eleştirmek benim haddime değil. Ama biz üzerime düşeni o zamanlar yaptık. Sınırlı imkanlarla yapabileceğimizi yaptık. Ama sistemler üzerinde bazı olumsuzlukların da olduğu muhakkak bunların da giderilmesinin şart olduğunu söylüyorum ve halkımızda da böyle bi beklenti olduğunu da özellikle belirtmek istiyorum.”







