Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, TÜGVA Tekirdağ İl Başkanlığı’nın düzenlediği ’15 Temmuz ve Sonrası’ isimli konferansa katıldı.

7 Ocak 2018 Pazar günü saat 14:00’de Birlik Vakfı Konferans Salonu’nda yapılan konferansa katılan Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, FETÖ’nün tarihi geçmişinden bahsettiği konuşmasında teşkilatlara ve Tekirdağ bürokrasisine de bazı göndermelerde bulundu. Külünk, ‘’Bu örgütün maklubelerinde oturup yemek yiyenler, bu örgütün elemanlarını mahkemelerde savunmak için avukatlık belgesi alanlar, bu örgütün sahip olduğu güç üzerinden geçmişte kamuda güç sahibi olanlar, şimdi bu örgütün onlara omuz vermesi ile o örgüte karşı mesuliyet hissedip örgüt karşısında susanlar bilsinler ki; PKK ile verdiğimiz mücadelede PKK neyse bu terör örgütü de aynısıdır. Hiç kimse perdenin arkasına saklanarak, FETÖ ile mücadele ediyormuş gibi yaparak, yarın şartlar değişir, bunlar bu ülkede güç sahibi olur beklentisi içerisinde bu milletin kanının üzerinde güç devşirmeye kalkmasın.’’ İfadelerini kullandı.

2018’DE 5 BİN ÜYE HEDEFİ
Düzenlenen konferansın ilk konuşmacısı TÜGVA Tekirdağ İl Başkanı Emrah Hekim oldu. Kuruluşundan bugüne TÜGVA Tekirdağ İl Başkanlığı’nın faaliyetlerini anlatan Hekim, ‘’TÜGVA Tekirdağ İl Temsilciliği olarak 10 ilçede temsilciliği olan, 4 ilçesinde binası bulunan teşkilatımızla lisede 43 okulda temsilcimiz ve danışman hocalarımız, ortaokulda 7-8 okulda temsilcilerimiz ve danışman hocalarımız, üniversitede 9 fakülte ve 17 bölümde temsilcilerimizi atamış bulunmaktayız. Lisede ‘Medeniyet ve Düşünce Kulübü’, ortaokullarda da ‘Medeniyet ve Değerler Kulübü’ adı altında tüm faaliyetlerimizi, sosyal çalışmalarımızı, gezilerimizi tüm hızıyla sürdürüyoruz. Bu sayede 1980 üye sayısına ulaşmış bulunmaktayız. 2018 yılında Cumhurbaşkanımıza verdiğimiz sözümüzle sayımız 5000 üye olacaktır.’’ dedi.

‘’HAK ETTİĞİ CEZALARI ALANA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’’
TÜGVA Tekirdağ İl Temsilciliği olarak Silivri’de görülen 15 Temmuz davalarını da takip ettiklerini belirten Hekim, şu ifadeleri kullandı; ‘’Türkiye Gençlik Vakfı Tekirdağ Teşkilatı olarak Silivri’de görülen 15 Temmuz davalarına teşkilatımızla katılım sağladık. Davalarda hainlerin hak ettiği cezaları alana kadar takipçisi olacağımızı da burada belirtmek istiyorum. Bu davalarla ilgili de bir anımı paylaşmak isterim. Tüm teşkilatlarım ve temsilcilerimizle mahkeme salonlarında beklerken yanımızdan Sayın Milletvekilimiz Metin Külünk’ün geçtiğine şahit oldum. Ve orada şehit yakınlarının ve gazilerimizin nasıl heyecanlandığını, birbirilerine göstererek umut olduğuna bizzat şahit oldum. Allah ondan razı olsun. 15 Temmuz gecesinde de hain FETÖ kalkışmasına karşı en büyük mücadeleyi Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte veren, hala da vermeye devam eden, Cumhurbaşkanımıza da göğsüyle siper olan Sayın Metin Külünk Bey’i bizim bilmediklerimizi ve görmediklerimizi anlatmak üzere sahneye davet ediyorum.’’

‘’TÜGVA YALNIZCA BUGÜNÜN DEĞİL YARININ HAREKETİDİR’’
Hekim’in ardından konferansın konuğu Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk kürsüdeki yerini aldı. Konuşmasına TÜGVA’nın ülke geleceğindeki rolünden bahsederek başlayan Külünk, şunları söyledi; ‘’Son derece önemli bir hareketin adı olan Türkiyemiz ve bu coğrafya için, Bugünden yarına değil Gelecekten bugüne bakan ve de yarına bu toprakları, bu coğrafyayı hazırlamak için hazırlamak için insan, iman, İslam, Anadolu irfanı, devlet, millet, ümmet, insanlık çizgisinde insan inşa etmek için, insan kazanmak için, insanın karşı karşıya kaldığı ateşin çocuklarının bu büyük saldırısı karşısında toprağın çocukları olarak toprağa sahip çıkmak adına böyle bir kutlu mücadeleye inanmış bir hareketin adı olan TÜGVA'nın değerli başkanı Emrah kardeşime ve de TÜGVA’nin tüm teşkilat mensuplarına bizi sizlerle buluştukları için huzurlarınızda şükranlarımı ifade ediyorum ve tebrik ediyorum. TÜGVA’ya sahip çıkın. TÜGVA, bugünün hareketi değildir sadece. TÜGVA yarının hareketidir.’’

‘’BU MESELE SADECE ERDOĞAN’IN DEĞİL HER DOĞANIN MESELESİ’’
Anadolu topraklarının jeopolitik konumundan dolayı önemli olduğunu da vurgulayan Külünk, ‘’Bu mesele bir kişinin meselesi değildir. Bu mesele sadece Sayın Erdoğan'ın meselesi değildir. Bu mesele her doğanın meselesidir. Anadolu topraklarında devlet olmak millet olmak; Tanzanya'da, Monaco'da devlet olmaya millet olmaya benzemez. Anadolu topraklarının devlet olmak millet olmak evrensel bir sorumluluğun adresidir. Çünkü Anadolu toprakları bir dünyanın jeopolitik merkezidir, iki Anadolu topraklarında 1071 Malazgirt Zaferi'nin ardından kapıları sonuna kadar bize açılan Anadolu topraklarında Müslüman Türkün varlığı kıyamete dek devam edecek. Şunu unutmayın, hiçbiriniz sadece Tekirdağ, Rize, İstanbul için yaşamıyorsunuz. Bu topraklarda her biriniz İslam’ın son kalesi olan Medine'yi koruyorsunuz’’ dedi.

‘’AMAÇ İSLAM’I HRİSTİYANLAŞTIRMAK!’’
FETÖ Terör Örgütü’nün başlıca hedefinin Türkiye’yi emperyalist güçlerin eline teslim etmek olduğunu belirten Külünk, “15 Temmuz gecesindeki o örgüt, Medine müdafaasını çökertmek için, Çanakkale müdafaasını çökertmek için o kalkışmayı gerçekleştiren bu örgüt, Türkiye’nin hedeflerine yürüyüşünü engellemek için kurgulanmış, kurulmuş, büyütülmüş, Türk devletinin içerisine sızdırılmış ve de Türk devletine darbeler üzerinden, ekonomik kaoslar üzerinden yapılamayanı, devletin ve toplumun bütün katmanlarına sızdırılarak darbesiz devleti teslim almak için NATO ittifakından bu yana 50 yıldır küresel güçlerin elinde büyütülmüş bir yapının asıl hedefi şudur; Türk Devleti’ni yumuşak güç üzerinden anahtar teslimi teslim almak. Amaç Türk Devleti’ni Batı’nın sömürgesi haline getirmek, İslam’ı Hristiyanlaştırmaktır. ’’ İfadelerini kullandı.

‘’FETÖ DİNİ BİR ÖRGÜT DEĞİL”
FETÖ’nün dini bir örgüt olmadığının altını çizen Külünk, konuşmasına şu şekilde devam etti; “Bu örgüt, dini bir örgüt değil. Ama dini kullanarak, din ile aldatarak, Mesihçi bir örgüttür. Maalesef 40 yıl bu topraklarda Allah adı altında çocuklarımızı, paralarımızı çaldılar; devlete sızdılar. Devlete, devlete hizmet etmek için değil devleti ele geçirmek için sızdılar.’’

‘’BU ŞEHİRDE YAŞANANLAR BÜYÜK PUZZLE'IN PARÇASI’’
Külünk, ‘’Bu şehirde yaşadıklarınızı Tekirdağ ölçeğinde düşünerek tahlil etmeyin. Ne yaşadığınızı iyi biliyorum. Sadece siz yaşamıyorsunuz. Bu şehirde yaşadıklarınızı bu şehirle sınırlı olarak düşünmeyin. Bu şehirde yaşananlar büyük puzzle'ın parçası. Bu şehirde olup bitenlere büyük fotoğraflarda bakın. Ne oluyor bu şehirde? Türkiye’de ne oluyor? Neden o gece kalkışma içerisinde oldular? Bu örgüt 40 yıl, hangi alanları, nasıl buldu? Çünkü bu örgüt üzerinden 15 Temmuz gecesi yapılanlar, bu topraklarda 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana topraklarımızın bütünlüğünü ve sınırlarımızı korumak; Sovyet tehdidine karşı kendi güvenlik arayışımız gerekçesiyle NATO ittifakına dahil edildiği günden bu yana, Türk Devleti hep kontrol altında tutulmak istenmiştir. Bağımsızlığımız kontrol altında tutunmak istenmiştir. Ekonomik olarak kalkınmamız istenmemiştir. Siyasi olarak bağımsız olmamız istenmemiştir. Kültürel olarak Batı’nın değerleri içerisinde erimemiz istenmiştir’’ dedi.

‘’15 TEMMUZ BİR GECENİN ADI DEĞİLDİR!’’
FETÖ’nün Türkiye’de birçok olayın başrolü olduğunu belirten Külünk, ‘’ 15 Temmuz gecesi bu örgütle yapılmak istenenler; Özal’ı öldürenler tarafından yapılmak istenmiştir, Erbakan Hoca’ya suikastler yaparak onu yaşarken canlı mezara koymak isteyenler tarafından yapılmak istenmiştir, Menderes’i idam sehpasına götürerek yapılmak istenmiştir, Muhsin Yazıcıoğlu’nu Çağlayan’da karın içerisinde şehit vererek yapılmak istenmiştir. Şunu bilin, bütün bu saydığım kronolojik liste ile 15 Temmuz’un hiçbir farkı yoktur. 15 Temmuz’da bu ülkeyi işgal etmeye kalkanlar, Maraş olaylarıyla bu ülkede Alevi - Sünni çatışması yaratmak istemişlerdir. Hamido’yu şehit ederek bir Türk – Kürt çatışması istemiştir. Daha acısı; Türkiye’de aynı köyün çeşmesinden su içmiş 2 tane Anadolu çocuğunun birinin yolu Sivas yurduna düşmüş, diğerinin yolu Site yurduna düşmüş. Birinin adı ülkücü olmuş, birinin adı devrimci olmuş. O devrimci ve ülkücü genç, geldikleri köyde aynı çeşmeden su içmişler ama İstanbul’da birinin eline silahı veren diğerinin eline de aynı silahı vererek o 2 genci birbirine öldürten akıl; 15 Temmuz’un arkasındaki akıldır. Dolayısıyla, 15 Temmuz bir gecenin adı değildir. Biz 1945 yılından bu yana defalarca 15 Temmuz yaşadık. 19 Devalüasyon gördük. 12 Eylül’de bir 15 Temmuz’du’’dedi.

‘’FERGENEKON!’’
Ergenekon sürecinin de FETÖ ile bağlantılı olduğunu belirten Metin Külünk, ‘’FETÖ’nün bir önceki adı Ergenekon’du. Ergenekon ile FETÖ arasında hiçbir fark yoktur. Ergenekon’un başına ‘F’ koyun, Fergenekon. İkisinin de vazifesi size uçak yaptırmamak, Türkiye’nin dış politikasını Batı üzerinden dizayn etmek, İslam Dünyası ile bağınızı koparmak, Anadolu topraklarını Türk Dünyası’ndan koparmak, borcu borçla çevirttirmek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni Batı’nın çizgisinde kurmaktır. Geçmişte bunlar Sol Kemalist çizgideki Ergenekon üzerinden yapılıyordu. Gayrı resmi, milli olmayan iki örgüt hesaplaştı. Derin yapının içerisindeki hesaplaşmada FETÖ Ergenekon’u kenara itti. Devlet dışı güçler tarafından kontrol mekanizmasının yeni adı Sol Kemalist çizgideki Ergenekon gitti, yerine Fergenekon geldi. FETÖ bir Ergenekon yapılandırılmasıdır. Haddini aşar şekilde bu topraklardaki bütün milli unsurları Ergenekon dosyasının içine koyarak, hepsini bir çırpıda tasfiye edilme çabasının arkasındaki hedef; FETÖ’nün önünü açıp, Türk Devleti’ni 2022 yılında bu örgüte teslim etmektir.’’ İfadelerini kullandı.

“EN BÜYÜK PARTİ RTE”
Konuşmasında Cumburbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan övgüyle bahseden Külünk, “Türkiye’nin en büyük partisi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan; 1071’de Anadolu kapılarının iman ve İslam çizgisindeki bu aziz millete, Resulullah (S.A.V.) efendimiz incinmesin diye tren raylarına keçe döşeyerek trenin sesini edebinden dolayı ortadan kaldıran bu ecdadın bu toprakları bize emanet ettiği günden bu yana Alparslan geleneğinin adıdır.” Dedi.

“PKK NEYSE FETÖ DE ODUR”
‘Bakın Tekirdağ’da Fetöcülere hamilik yapanlara sesleniyorum.’ Diyen Külünk, “ DAEŞ’ten hiçbir farkınız yok. Türkiye’nin her tarafında hala FETÖ’ye yamanan, hala Sayın Cumhurbaşkanımızın Allah göstermesin bir suikast ile şehadeti sonrasında bu örgütle kolkola girip Türkiye’yi teslim alabileceğini zannedenlere, Ak Parti’yi tekrar teslim alıp bu örgütle kol kola girip hareket edeceğini zannedenlere sesleniyorum; bu millet Çanakkale’de, Galiçya’da şehit verdi, bu millet işgalci örgütün ne demek olduğunu iyi bilir. Asla bu milleti de, bu devleti de, bu toprakları da o örgütün işgalcilerine teslim etmeyeceğiz. Bu örgütün maklubelerinde oturup yemek yiyenler, bu örgütün elemanlarını mahkemelerde savunmak için avukatlık belgesi alanlar, bu örgütün sahip olduğu güç üzerinden geçmişte kamuda güç sahibi olanlar; şimdi bu örgütün onlara omuz vermesi ile o örgüte karşı mesuliyet hissedip örgüt karşısında susanlar bilsinler ki; PKK ile verdiğimiz mücadelede PKK neyse bu terör örgütü de aynısıdır. Hiç kimse perdenin arkasına saklanarak, FETÖ ile mücadele ediyormuş gibi yaparak, yarın şartlar değişir, bunlar bu ülkede güç sahibi olur beklentisi içerisinde bu milletin kanının üzerinde güç devşirmeye kalkmasın.’’

“KİMSENİN HADDİ DEĞİL”
Bu büyük mücadelede amiral gemisi olan Ak Parti’nin çatısı altında bir taraftan FETÖ’ye karşıymış gibi, FETÖ ile mücadele ediyormuş gibi yaparak, FETÖ mensuplarının davalarına bakmak; Recep Tayyip Erdoğan’ın davasına inanmış hiçbir bireye yakışmaz. Bir kafada 2 kasket olmaz. Ya Herro ya Merro! Bir taraftan bu milletin karşısına çıkıp FETÖ ile ilgili en ileri cümleleri kullanacaksınız, diğer taraftan da gidip bu davaları maksadını aşan bedeller karşılığı, üstelik ‘FETÖ ile mücadele ediyorum’ kimliğinin arkasına saklanıp kollamak hiç kimsenin haddi değildir” dedi.

“VATANDAŞ FETÖ ŞÜPHELİSİNİ DAHİ İSTEMİYOR”
Adı FETÖ ile anılan isimlere de seslenen Külünk, “Ya hiç olmazsa çıkın delikanlı gibi milletin karşısına, deyin ki, ‘Geçmişte durum buydu, bunlarla bu şekilde bağımız vardı’ Milleti bilmiyormuş yerine koymayın. Ben söyleyeyim size, bu kardeşiniz 20 bin sayfa not okudu. Hiçbirisini de hiçbir yerde açık şekilde deşifre etmedim. Bana gelen bilgi, devlete gelmiştir. Çıkın yüzleşin ya, bir şey demiyoruz ki Pensilvanya’da fotoğrafınız var, diyin ki ‘Bu gerekçe ile gittik bu yüzden fotoğrafımız var’ diyin. Millete niye yokmuş gibi davranıyorsunuz? ‘Bunlarla beraberdik’ diyin, oturun analiz yapın yüzleşin. Diyin ki ‘Bunlarla bağımı MİT tırları krizini görünce durdurdum, 17-25’i görünce durdum, 15 Temmuz’da bu örgütün bütün iğrençliğini görünce durdum’ diyip çıkın milletle yüzleşin, helalleşin. Yokmuş gibi niye yapıyorsunuz? Yokmuş gibinin ötesinde mevzi kazanmak için her türlü entrikanın arkasına niye saklanıyorsunuz. Millet her şeyin farkında. Dünya’nın en güçlü bilgisini sokaktan alırsınız. Bir yere gittiğinizde boyacıyı, berberi, pastaneciyi dinleyin yeter. Bu doğrulardan niye kaçıyorsunuz? Kaçmayın. Sokağın her şeyi bildiğini fark edin. Ben açık söyleyeyim; sokak ile Sayın Cumhurbaşkanımız arasında doğrudan bir bağ var. Sokak Ak Parti Teşkilatlarında değil FETÖCÜ, FETÖ şüphelisini dahi istemiyor!

“VEBALİNİ ÖDEYEMEZLER”
Sokağın bunu isteme hakkı var. O zaman hepimizin sokağın bu talebine cevap verme mecburiyeti var. Herkes şapkasını önüne koysun kendisini sorguya çeksin. 250 tane şehidin kanı, KRİPTOLUK YAPANLARIN ÜZERİNDE OLACAKTIR! O gece kolu kopmuş, bacağı kopmuş, kafatası çatıda bulunanların vebalini ödeyemezler“ diye konuştu.

“HİÇ KİMSE DOSYALARI KAPATTIM ZANNETMESİN”
Konuşmasının son bölümünde Tekirdağ bürokrasisine seslenen Külünk, “Hiç kimse dosyaları kapattım zannetmesin. Tekirdağ’ın bürokrasisine de söylüyorum, aklınızı başınıza alın! O dosyaları kapattıklarını zannetmesinler. Bu devlet unutmaz! Bugün o dosyaların kapandığını zannedebilirsiniz, soruşturmaların engellendiğini zannedebilirsiniz, o soruşturmaları raflarda tozlandırdığınızı zannedebilirsiniz, ama bu devlet unutmaz! Gün gelir o tozlu raflardan o dosyalar iner, o dosyaları kapattıranlarla beraber hesabını sorar. Açık yüreklilikle söylüyorum, Tekirdağ’da sokağı üzdüklerini biliyorum. Yeter, üzmesinler. Tekirdağ’da herkes sokağa cevap verecek, sokak samimiyet istiyor. Öyle Asya Finans’ta 1.000 lirası var diye öğretmeni açığa alacaksın, evet hesabını versin ama öbür tarafta bu örgütle alakası çok açık seçik ve ortada dolaşacak. Yok öyle yağma! Bu millet bu samimiyetsizliği affetmez! “ dedi.

“EN KESKİN VİRAJ OLDUĞUNU UNUTMAYIN”
Vatandaşlara ‘ gönlünüz rahat olsun” diyen Külünk,”Sizden de tek bir şey istiyorum, Sayın Cumhurbaşkanımızın hattında durmaya devam edin. Çünkü biz Başkanlık Seçimleri sürecinde içeriden de çok yanlış gördük. Şimdi birileri Sayın Cumhurbaşkanımızın karşısına size benzeyen birilerini hazırlıyor. Onun için siz, hiçbir şartta teşkilatta göreviniz olur ya da olmaz, dışarıda kalmış olabilirsiniz veya olmayabilirsiniz; 2019 seçimlerinin bizim milli bağımsızlık sürecimizin en keskin virajı olduğunu unutmayın.” Diye konuştu.

Haber: Adem ÇİL - Furkan BOLAT