Kapaklı İlçe Müftüsü Şemsettin Şimşek, Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla beraber kurban kesimi öncesi ve sonrasında yapılması gerekenler ile ilgili bilgi verdi. Ayrıca Müftü Şimşek, kurban kesimi sırasında yapılan hatalar ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında da gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
MÜFTÜ ŞEMŞETTİN ŞİMŞEK’İN KURBAN BAYRAMI ÖNCESİ UYARILARI;
Kurban keserken nelere dikkat edilmelidir?
Kurban keserken aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
a) Usulüne göre bir kesim yapmış olmak için hayvanın yemek ve nefes borularıyla, iki atardamarından en az birinin kesilmesi gerekir. Bu şekilde yapılan bir kesim sırasında, hayvanın omuriliğinin kesilmesi mekruhtur. Bu konuda etlik kesim ile kurbanlık kesim arasında bir fark yoktur.
b) Hayvanın canı çıkmadan başının gövdesinden ayrılmamasına özen gösterilmelidir.
c) Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Bu nedenle hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve boğazlama işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir.
d) Çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır.
e) Hayvanların bir diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamasına azami özen gösterilmelidir.
Kurban edilecek hayvanın taşıması gereken dini şartlar nelerdir? Hangi hayvanlar kurban olarak kabul edilmez?
Kurban edilecek hayvanın sağlıklı, organları tam ve besili olması, hem ibadet açısından hem de sağlık bakımından önem arz eder. Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzlarının biri veya ikisi kökünden kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memelerinin yarısı kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 6).
Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, hafif hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, memelerinin yarıdan daha azının olmaması, kurban edilmesine engel değildir (Kâsânî, Bedâi‘, V, 75-76). Bunun yanında kesileceği yere gidemeyecek derecede topal olan hayvanlar da kurban edilemez.
Buna göre hayvanın değerini düşürücü nitelikteki kusurlar kurbana engeldir. Şâfiî mezhebinde, genel olarak yukarıda sayılan kusurlardan birinin bulunması, bir hayvanın kurban olmasına engel teşkil ettiği gibi, uyuz olan hayvanlar ile yem yemesini engelleyecek derecede dişlerinin bir kısmı dökülmüş olan hayvanların da kurban edilmesi caiz değildir (Nevevî, el-Mecmû‘, VIII, 399-404).
Kurban kesimini kimler gerçekleştirebilir? Dinen bu konuda bir sınırlandırma var mıdır?
Kesim işlemini yapacak kimsenin akıl ve temyiz gücüne sahip, müslüman veya ehl-i kitaptan olması gerekir. Ehl-i kitaptan olmayan mecûsî, putperest veya ateistin kestiği hayvanın eti helal değildir. Bunların kestiği hayvan da kurban olmaz.
Kurbanın kesim şekli ve kesim anında okunması gereken dualar hakkında bilgi verir misiniz?
Hayvan kesim yerine incitilmeden götürülür, kesilecek zaman da kıbleye karşı ve sol tarafı üzerine yatırılır. Elinden geldiği sürece her mükellefin kurbanını kendisinin kesmesi menduptur, değilse bir başkasına vekâlet verip kestirir.
İster kurban niyetiyle olsun ister başka bir amaçla olsun hayvan kesilirken besmele çekilmesi gerekir. Hayvanın kesimi esnasında besmele kasten terk edilirse, o hayvanın eti Hanefîlere göre yenmez. Ancak kasıtsız ve unutularak besmele çekilmezse, bu hayvanın eti yenilir (Kâsânî, Bedâi‘, V, 46; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 190-191). Şâfiîlere göre besmele kasten çekilmese bile kesilen hayvanın eti yenir (Mâverdî, el-Hâvî, XV, 95; Şîrâzî, el-Mühezzeb, II, 885). Kurban kesilirken üç defa “Bismillahi Allahü ekber” denilir ve şu âyetler okunabilir (Semerkandî, Tuhfe, III, 66).
Kesim sonrası kurban eti nasıl paylaşılmalıdır? Aile, komşu ve ihtiyaç sahipleri arasında taksimatta dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir kısmının da evde yenmesini tavsiye etmiştir (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 10). Kurban etinin tamamı evde bırakılabilir (Tahâvî, Şerhu me‘âni’l-âsâr, IV, 185). Ancak, durumu iyi olan müslümanların, toplumda muhtaçların arttığı bir dönemde kurban etlerinin çoğunu hatta tamamını dağıtmaları daha uygun olur. Şâfiî mezhebine göre ise, kurban etinden az da olsa fakirlere verilmesi gerekir (Bkz. Nevevî, el-Mecmû‘, VIII, 413).
Vekâlet yoluyla kurban kestirmek dinen uygun mudur? Bu konuda halk nelere dikkat etmeli?
Kişi, kurbanını bizzat kesebileceği gibi vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira kurban, hac ve zekât gibi mal ile yapılan bir ibadettir; mal ile yapılan ibadetlerde ise vekâlet caizdir (Kâsânî, Bedâi‘, V, 67; Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 263-265; Remlî, Nihâyetü’l-muhtâc, VIII, 132). Nitekim Hz. Ali’nin (r.a.) şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Resûlullah (s.a.s.), develer kesilirken başında durmamı, derilerini ve sırtlarındaki çullarını paylaştırmamı emretti ve onlardan herhangi bir şeyi kasap ücreti olarak vermeyi bana yasakladı ve ‘kasap ücretini biz kendimiz veririz’ buyurdu.” (Buhârî, Hac, 120; Ebû Dâvûd, Menâsik, 19)
Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları vasıtasıyla verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekâleti gereği gibi yerine getirmelidir. Kurbanda önemli olan, kişinin niyetinin Allah için olması ve vekâleten kendisi adına kurbanın kesilmesidir.
Dolayısıyla kurbanın yurt içinde başka bir ilde ya da yurt dışında kesilmesinde sakınca bulunmamaktadır. Kurban fiyatlarının kesilen ülkeye göre az veya çok olması bu durumu değiştirmez. Ancak yaşadığı yerde muhtaç ve fakirler varsa kişinin, kurbanını orada kesip dağıtması daha uygun olur. Çünkü kişinin yaşadığı yerdeki fakirlerin ve komşuların onun üzerinde hakları vardır.
Kurban kesimi sırasında hijyen ve hayvan hakları konusunda İslam'ın yaklaşımı nasıldır?
İslam dini temizlik ve hijyen üzerine kurulmuş bir dindir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Temizlik imanın yarısıdır.” buyurmuştur. Başka bir hadis-i şerifinde “İman yetmiş küsur şu’bedir. En yükseği, ‘Allah’tan başka ilâh yoktur’ demek; en aşağısı ise eziyet veren şeyleri yoldan kaldırmaktır.” buyurmuştur. Dolayısıyla İslam beden temizliğine önem verdiği gibi çevre temizliğine de önem verir. Her ibadette temizlik ön şartı bulunduğu gibi kurban ibadetinde de kurban kesim yerinin temiz olması ve temiz bırakılması Müslümanın sorumluluğudur.
İslâm, hayvanlara merhametle muâmele etmeyi, onlara eziyet verici davranışlardan kaçınmayı emreder. Peygamber Efendimiz hayvanlara aşırı yük yüklenmesini yasaklamış, yokuşta ve inişte binek hayvanlara binilmemesi gerektiğini ashabına anlatmıştır.
Peygamber s.a.v bir gün susuz kalmış bir köpeğe su verdiği için bağışlanan bir kişiden bahsettiğinde sahabiler, “Ey Allah’ın Resûlü! Bizim için hayvanlardan dolayı da sevap var mı?” diye sormuşlar, Resûl-i Ekrem: “Her canlı sebebiyle sevap vardır” buyurmuştur. Dolayısıyla kurban kesecek olan kişi kurbanlık hayvanına iyi muamelede bulunmalı, asla eziyet etmemelidir.
Dinen uygun olmayan kesim ya da uygulamalar nelerdir?
Eti yenen kara hayvanlarının etlerinin helal olması için usûlüne uygun olarak kesilmesi gerekir. Usûlüne uygun kesim, Hanefîler'e göre besmele çekilerek, hayvanın nefes ve yemek boruları ile iki şah damarının veya bu damarlardan birisinin kesilmesi şeklinde yapılır.
Sığır, manda, koyun ve keçi cinsinden hayvanlar yatırılıp çenelerinin hemen altından boğazlanmak suretiyle (zebh), deve ise göğsünün hemen üzerinden kesilir (nahr) ve hayvanın kanının iyice akması için bir süre beklenilir. Kesimden önce bıçak ve benzeri kesici aletlerin hayvanın gözünden uzak bir yerde bilenmeleri sünnettir. Hayvanlardan biri, diğerinin gözü önünde kesilmemelidir (Kâsânî, Bedâʾi, 5/41).
Hayvanın canı çıkmadan boynunu kırmak, derisini yüzmek, bir uzvunu koparmak veya tüyünü yolmak gibi hayvanın acısını artıracak işlerden kaçınılmalıdır (İbn Nüceym, el-Bahr, 8/194).
Hayvanın, kesim esnasında canlı olması kaydıyla, acıyı azaltmak maksadıyla düşük voltajlı elektrik şokuna tabi tutulması caiz olsa da hayvanların kesim öncesi ölüm riski bulunduğundan klasik yöntemle kesim tavsiye edilir.
Kurban Bayramı’nda vatandaşların dini vecibelerini yerine getirirken karşılaştığı en yaygın hatalar nelerdir?
1. Kurban ibadetinin yerine getirilmesi için, gerekli şartları taşıyan bir hayvanın usulüne uygun olarak kesilmesi şarttır. Kesim gerçekleşmeksizin yalnızca bağışta bulunmak veya sadaka vermek kurban ibadeti yerine geçmez. Bu bağlamda “Kesimsiz kurban bağışı” vb. adlar altında yapılan bağışların hiçbir dini dayanağı bulunmamakta olup söz konusu bağışlar kurban sayılmaz.
2. Bir kurban hissesi yalnızca bir kişi içindir. İmkânı olmayan birden fazla kişinin, tek kişilik bir hisseye ortak olabileceği anlayışı dinen doğru değildir. Aynı hisseye birden fazla kişinin ortak olması halinde kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz.
3. İnsanların bir araya gelerek topluca Hz. Peygamber adına bir kurban hissesine girmeleri şeklinde bir uygulama dinimizde mevcut değildir. Dolayısıyla dinî duyguların istismarına yönelik bu tür uygulamalardan uzak durulmalıdır.
4. Dinimizde kabir kurbanı veya ölü kurbanı adıyla bir kurban türü bulunmamaktadır. Ölenin vasiyeti yoksa onun adına udhiyye kurbanı kesilmesi gerekmez.
5. Kurban kanının, alna veya araba tekerleği gibi eşyalara sürülmesi inancı doğru değildir.
6. Evli olmayan kimselerin -gerekli mali imkâna sahip olsalar da- kurban kesemeyecekleri anlayışı yanlıştır.
7. Kurbanlık hayvanın gerekli yaşını tamamladığı halde henüz kapak atmamış (sığır cinsi hayvanlarda ön kesici süt dişlerinin dökülüp kalıcı ön kesici dişleri çıkmamış) ise kurban edilemeyeceği şeklindeki anlayış doğru değildir. Zira belirleyici olan, kurbanlık hayvanın gerekli yaşı tamamlamış olmasıdır. Hayvanın yaşının tam olarak tespit edilemediği durumlarda ise kapak atmak gibi alametlere itibar edilebilir.
8. Seferî (yolcu) olanın kestiği kurbanın geçersiz olduğu anlayışı doğru değildir. Bir kimsenin, misafir olarak gittiği köyünde veya başka bir yerde kestiği kurban geçerlidir. Bu şekilde kurban kesen kişinin, daha sonra yaşadığı yere dönünce yeniden kurban kesmesi gerekmez.
9. Kurban nisap miktarı mala sahip olan kimse için vaciptir. Karı-kocadan her ikisi de nisap miktarı mala sahipse her ikisi de kurban kesmelidir. Bir sene sen kes bir sene ben keseyim şeklinde uygulama yanlıştır. Kurban dinen kime vacipse o keser.
Kurban kesemeyecek durumda olan vatandaşlar için dinen önerilen alternatif ibadetler veya yardımlaşma yolları var mıdır?
Dinimiz kurban kesmeye alternatif bir ibadet şekli öğretmemiş, kurban kesme imkânı olmayanları kurban ibadetiyle veya başka bir ibadetle sorumlu tutmamıştır. Bununla birlikte dinimiz imkân ölçüsünde ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmayı, sadaka vermeyi ve hediyeleşmeyi her zaman tavsiye etmektedir.