Kapaklı Gazetesi - Saadet Partisi Tekirdağ il Başkanı Feti Pehlivan video konferans yöntemiyle Bayramlaşma Programı gerçekleştirdi. Çok sayıda vatandaşın katıldığı video konferansta gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Feti Pehlivan, ekonomik buhranla birlikte kutuplaşma ve ayrışmanın toplumu yıprattığına dikkat çekti.

Pehlivan, konuşmasında şunları söyledi: “Ramazan Bayramı’nın manevi ikliminin herkesi kuşatmasını, insanımızı iyilikte, doğrulukta ve adalette buluşturmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bugün 83 milyon insanı birbirine bağlayan en önemli günlerden birini yaşıyoruz.Aynı zamanda dünya üzerindeki 3 milyar Müslüman nüfusu ve bütün insanlık alemi ile beraber aynı duyguları paylaşıyoruz. Bayramın, birliğimizin ve beraberliğimizin daha da kuvvetlenmesine vesile olmasını temenni ediyorum.”

“TÜRKİYE BİR ÇIKMAZA GİRMİŞTİR”

Koronavirüs salgını nedeniyle tüm insanlığın zor bir dönemden geçtiğini belirten Feti Pehlivan, “Bu sebeple; hiç de alışık olmadığımız günler yaşadık, Ramazan sofralarımız buruktu, şimdi de buruk bir bayram sevinci yaşıyoruz. Duamız ve temennimiz bu zor süreci bir an evvel geride bırakmaktır. Hem dünyamız, hem bölgemiz hem de ülkemizin çok ciddi sorunları mevcut. Yaşanılan ekonomik belirsizlik hepimizi endişelendirmekte, ülkemizin geleceğini düşünmeye sevk etmektedir. Genci, yaşlısı, evlisi, bekarı, memuru, esnafı herkes kaygılı ve de geleceğe umutsuz bakmaktadır. Kimse yarın ne olacak öngöremiyor. Türkiye tam anlamıyla; siyasetiyle, ekonomisiyle, adalet kurumlarıyla bir çıkmaza girmiştir.” ifadelerine yer verdi.

“BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDERİZ”

Ekonomik buhranla birlikte kutuplaşma ve ayrışmanın toplumu yıprattığına dikkat çeken Pehlivan, “Üzülerek görüyoruz ki; her gün gazete sayfalarından, televizyon ekranlarından, sosyal medya hesaplarından, kürsülerden milletimizin birlik ve beraberliğini adeta dinamitleyen, darmadağın eden beyanlarda bulunulmaktadır. En müşterek konularda dahi ayrışmaya, en ortak noktalarda dahi kamplaşmaya sevk eden açıklamalar yapılmaktadır. Öncelikle ve de acilen toplumun örnek aldığı siyasiler üsluplarını düzeltmeli; birlik ve beraberliğe sözleriyle, üslup ve davranışlarıyla olabildiğince sahip çıkmalıdır. Bu kutuplaşmaların sonucu hepimiz için üzüntü verici olur, bedelini millet olarak çok ağır öderiz.” diye konuştu.

“BİRBİRİMİZİ ANLAMAYA İHTİYACIMIZ VAR”

Konuşarak çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığına vurgu yapan Pehlivan, konuşmasına şöyle devam etti: “Hem ülkemizin, hem bölgemizin meselelerini bir araya gelerek, konuşarak, fikir alışverişinde bulunarak çözebiliriz. Siyasi menfaatler ve günlük kısır tartışmalar uğruna topluma kalıcı yaralar bırakmamamız gerekmemekte ve burada hepimizin üzerimize büyük vazifeler düşmektedir. Ülkemizin ve bölgemizin zor günler geçirdiği şu günlerde daha çok karşılıklı fikir alışverişine, daha çok helalleşmeye ve birbirimizi sevmeye ve de anlamaya ihtiyacımız var.”

“GELECEĞİMİZE BİRLİKTE SAHİP ÇIKMALIYIZ”

Türk insanının siyasi kavgalardan usandığını kaydeden Pehlivan, “İnsanımız artık yoruldu. Siyasi kavgalardan, ekonomik problemlerden, geçim ve gelecek kaygısından bıktı, usandı. Artık huzur iklimine ihtiyacımız var. Çatışmaya değil; dayanışmaya ihtiyacımız var. İnsanlarımızın şimdi daha fazla; sevgiye, adalete, dürüstlüğe, helal kazanca, kardeşliğe ihtiyacı var. Bu bayramı bir dönüm noktası olarak belirlemeli; bulunduğumuz şehirde birlik ve beraberliği hep birlikte inşa etmeliyiz. Tüm farklılıklarımıza rağmen, asgari müştereklerimizde buluşmalı, ayrılıkları değil, beraberliklerimizi çoğaltmalı; siyasi çekişmeleri, kısır tartışmaları bir kenara bırakarak, şehrimize ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkmalıyız.” ifadelerini kullandı.

“EN BÜYÜK FELAKET OLUR”

Umudun kaybedilmemesi gerektiğini ifade eden Pehlivan, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bu şehir, caddeler, sokaklar, genci, yaşlısı hep bizlere, hepimize emanet ve sorumluluğu hepimizin üzerindedir. Gelin hep birlikte, el ele, omuz omuza, şehrimize, kendimize, geleceğimize sahip çıkalım. Evet zor günler yaşıyoruz, belki daha da zor günler yaşayabiliriz; fakat eğer umudumuzu kaybedersek, işte bu en büyük felaket olur. İçinde bulunduğumuz durumdan daha kötüsü umudumuzu kaybetmektir. Şartlar ne olursa olsun, içinde bulunduğumuz durum ne kadar kötü olursa olsun; umudumuzu kaybetmememiz lazım. Unutmayalım ki; Allah her şeye kadirdir. En kötü şartlar içinde de olsak, hiçbir umut kalmamış da olsa Allah onu değiştirir ve bizim hayal bile edemeyeceğimiz bir yere yine getirebilir. Onun için biz, her hal ve şartta umudumuzu kaybetmeyeceğiz.”

“MUHABBETLE SELAMLIYORUM”

Pehlivan, konuşmasını şu ifadelerle noktaladı: “Bu duygu ve düşüncelerle; Ramazan Bayramınızı bir kez daha tebrik ediyorum. Bu zor dönemleri bir an evvel geride bırakıp, ailelerimiz, çocuklarımız, torunlarımız, büyüklerimiz ve komşularımızla bayram sevincini tam anlamıyla yaşayacağımız, sağlıklı, sıhhatli nice günler temenni ediyorum. Her zaman bir ve beraber olduğumuz, adaletin hakim olduğu, kul hakkına girilmediği, yeniden bereketli sofralarda buluştuğumuz, çocukları sevindirdiğimiz, yetimin başını okşayıp, büyüklerimizi ziyaret ettiğimiz bir iklimin Türkiye’ye hakim olması temennisiyle; her birinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.”