Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kapaklı İlçe Teşkilatı tarafından birlik, beraberlik ve dayanışma yemeği düzenlendi.

Hawthorn Suites by Wyndham’da düzenlenen dayanışma yemeğine MHP Tekirdağ İl Başkanı Koray Önsel, MHP Kapaklı İlçe Başkanı İsmail Türker, Tekirdağ Ülkü Ocakları Başkanı Hakkı Açıkgöz, Çorlu Ülkü Ocakları Başkanı Hayrullah Zıvalıoğlu, Kapaklı Ülkü Ocakları Başkanı Ersan Coşkun ve çok sayıda davetli katıldı.

Gecede konuşan MHP Tekirdağ İl Başkanı Koray Önsel, “İster Evet desin, İster Hayır desin biz her kesin kararına saygılıyız. Referandumu bahane ederek harekete geçen her şer odaklarının bizi birbirimize düşürmesine kutuplaştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Ülkemiz dört bir yandan kıskaca alınmaya çalışılmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin şerefli evlatlarının geleceğe emin adımlarla yürümesinin önüne belli çevreler tarafından müdahale edilmeye çalışılmakta, sekteye çalışılmaktadır.  Tarih bunun gibi uğraşları nice seferler yazmıştır. Türk Milleti bunlarla ilk kez karşı karşıya gelmemiştir. Dün nasıl bunların üstesinden geldiysek yine üstesinden gelecek, hainlere gereken cevabı yine vereceğiz.

“ŞER GÜÇLERE İZİN VERMEYECEĞİZ”

İstiklal marşımızın okunmasıyla başlayan programda günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı MHP Kapaklı İlçe Başkanı İsmail Türker yaptı. Türker konuşmasında, “Kapaklı MHP İlçe Başkanlığı olarak birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma duygularımızın pekiştirilmesi amacıyla düzenlemiş olduğumuz geceye, teveccüh edip katılarak bizleri yalnız bırakmadığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür eder saygılar sunarım.” Dedi.

Konuşmasında 15 Temmuz Hain Darbe Girişimine değinen Türker, “Ülkemizin geçtiği bu zor dönemde, tüm dünyanın fitne oklarını üzerimize yönelttiği bu zor günlerde birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemdir. Bizler ancak el ele vererek tek vücut, tek yumruk olarak dünyaya gereken dersi verebiliriz. Hepimiz, hep beraber Ülkücü hareketin naçizane temsilcileri, yiğit vatan evlatları vatana, millete, bayrağa söz verdik ve sözümüzde duracağız. Allah’ın izni ile birlik olarak vatanı müdafa için ne gerekir ise hiç tereddüt etmeden yapacak ve bu cennet vatan üzerinde hesap yapan şer güçlere izin vermeyeceğiz. Buna olan inancımız tamdır ve sonsuzdur.” Dedi.

“MHP TÜRKİYE’Yİ İPTEN ALDI”

MHP’nin 15 Temmuz’da dik bir duruş sergilediğini söyleyen başkan Türker, “MHP Ankara’da korkusuzca görevinin başındaydı. O geceyi hepimiz yaşadık.  İftiharla söylemek isteriz ki şehadete inanmış, ölüme kafa tutmuş, esaret altında yaşamaktansa kendini feda etmeye hazır millet evlatları paralel cellatlara hayatı zehir etmiştir. Elbette Türk Milleti istikbaline sahip çıktı. Türkiye uçurumdan el birliğiyle kurtarıldı. İsyan bastırıldı, istila püskürtüldü. MHP olarak bizler dedik ki Türkiye ipten alındı.” Diye konuştu.

“HAİNLERE GEREKEN CEVABI VERECEĞİZ”

Türker’in ardından kürsüye çıkan MHP Tekirdağ İl Başkanı Koray Önsel ise konuşmasında, “Malumunuz 16 Nisan günü 18 maddelik Anayasa değişikliği ile alakalı referandum yapılacak ve Türk milleti sandığa giderek iradesini ortaya koyacaktır.” Dedi.

“İster Evet desin, İster Hayır desin biz her kesin kararına saygılıyız.” Diyen Önsel, “Referandumu bahane ederek harekete geçen her şer odaklarının bizi birbirimize düşürmesine kutuplaştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Ülkemiz dört bir yandan kıskaca alınmaya çalışılmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin şerefli evlatlarının geleceğe emin adımlarla yürümesinin önüne belli çevreler tarafından müdahale edilmeye çalışılmakta, sekteye çalışılmaktadır.  Tarih bunun gibi uğraşları nice seferler yazmıştır. Türk Milleti bunlarla ilk kez karşı karşıya gelmemiştir. Dün nasıl bunların üstesinden geldiysek yine üstesinden gelecek, hainlere gereken cevabı yine vereceğiz.

“İÇ SAVAŞ ÇIKARMAYA ÇALIŞTILAR”

En son çok değil bundan 9 ay önce 15 Temmuz’da Fethullah Gülen denen Pensilvanya papazının Türk milletine yaşattığı hazin geceye hep beraber şahit olduk. FETÖ iblisi asker kılığına girip Türkiye’yi yakmaya yeltendi. Askeri polise, polisi askere kırdırmaya çalıştı. Milli birliğimizi bozup, iç savaş çıkartmaya çalıştılar. Ancak Allah’a şükürler olsun ki başaramadılar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir ihaneti görmemiştir.

Ankara’nın üzerinde savaş uçaklarıyla sortiler yaparken, Gazi meclisimiz bombalanırken,  her yeri ateş çemberine çevirirken Türk milletinin yıkılmaz kalesi, Türk milliyetçilerinin tek karargahı o kara günde de açıktı ve lideri Devlet BAHÇELİ dimdik ayakta hainlere kafa tutuyordu. Devletin başı Cumhurbaşkanı ortada yokken, Başbakan Ilgaz’da tüneldeyken, ana muhalefetin başı İstanbul’da belediye başkanının evindeyken, Genelkurmay Başkanı, İstihbarat Başkanı ortalarda yokken, ismini vermeyeceğim bazı zatlar Amerikan Büyükelçiliğinde saklanıyorken Türk dünyasının bilge lideri ve onun yürekli kadroları darbecilere meydan okuyordu.  Milliyetçi Hareketin lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla devletin vatansever tüm kadroları nefes almış ve şehadete inanmış esareti kesinlikle kabul etmeyen Türk milletinin fertleri bu ne idüğü belirsiz hainlere hayatı zehir etmiştir.” Dedi.

“15 TEMMUZ HAFİFE ALINAMAZ”

15 Temmuz’un kesinlikle hafife alınmaması gerektiğini ifade eden Önsel, “15 Temmuz aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti devleti ve yüce Türk Milletinin bekası için dönüm noktasıdır. Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben ilkesiyle siyasi çizgisinden taviz vermeyen Sayın Genel Başkanımız Türkiye Cumhuriyeti devletinin acilen toparlanması ve düze çıkması gerekliliğini görmüş ve hamlesini yapmıştır. Tüm siyasi partilere açık çağrıda bulunmuş, Türk milletinin bu dar boğazdan çıkışı için Yenikapı’da yaşanan birlikteliğin tescillenmesi ve geleceğinin teminat altına alınması için gerekeni hep birlikte yapma gerekliliğine vurgu yapmıştır.

Ve şahsını ya da partisini değil, devletin milletin bekasını düşünenler bu çağrıya karşılık vermiş uzlaşma ortamı sağlanmıştır. Sonrasında ortaya çıkan figürlerin yapmış oldukları açıklamaları ya da faaliyetleri de az çok sizde takip etmişsinizdir. Süreç öyle ya da böyle bir şekilde başlamış ve Gazi meclisimizde onaylanarak Türk milletinin geleceği için dönüm noktası olan bu referandum sürecine girmiştir.   Diyorlar ki ‘’ya siz ne oldu da AKP ile aynı çizgiye geldiniz? Da dün başkanlık sistemine karşı çıkıyordunuz da bu gün destekler oldunuz?’’

“DİZ ÇÖKMEMİZİ BEKLEDİLER”

Az önce anlattığım 15 Temmuz gibi vahim bir gece oldu. Devletin askeri polisi milletine silah doğrulttu. Tabi bu 15 Temmuz Fethullah Gülen gibi basit adamın becereceği bir iş değildi. Bunun arkasında kimlerin olduğunu elbette biliyoruz. Ne kadar Türk düşmanı varsa o gün bir araya geldiler, bizim diz çökmemizi beklediler.” Diye konuştu.

Darbeden en çok çekmiş bir hareketin mensubu olduklarını hatırlatan Önsel, “48 yıllık şerefli bir mazimiz vardır. Nice badireler atlatmış, 3000’e yakın şehit ve gazi vermiş kutlu bir davanın mensuplarıyız. Bir takım şer odaklarının MHP’nin bitmesi gibi bir hayali hep vardır ve olmaya devam edecektir. Ancak unutulmamalıdır ki MHP Türk milleti olduğu sürece olacaktır ve inşallah Türk milletinin milli birliğine zarar gelmesine kesinlikle müsaade etmeyecektir.

Bu gün teröristlerle kol kola girenler, FETÖ’ nün Aydınlıkçıların kucağına oturanlar, Türk milletine sövenlerle yakınlık kuranlar hiç heveslenmesinler. MHP mazisinden aldığı güçle şerefli mensuplarıyla her zaman vazifesini layıkıyla yapacaktır. Rabbime şükürler olsun ki bu hareketin mensuplarının omuzları bu güne kadar ne bir hain,  ne bir terörist, nede bir kansız tabutuna değmiştir. Bu gün bulunduğu yere bakmadan bize dil uzatanlar önce bulundukları yerlere baksınlar.

Şerefi sadece bir isim zannedenler biz sizin dün de ne olduğunuzu biliyorduk, bu gün de biliyoruz merak etmeyin. Bizim liderimiz Devlet Bahçeli’dir. Yolu yolumuzdur. Türk milleti bize ihtiyaç duyuyorsa makam mevki para pul beklemeden bu millete olan aşkımızla karşılık beklemeden gerekeni yapmaya hazırız.

“GÖVDEMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK”

Başbakan Binali YILDIRIM diyor ki ’’bize güvenmiyorsanız MHP’ye Devlet BAHÇELİ’ ye güvenin. Bu işin mimarı onlardır.’’ Dün bize devletin jandarması, sigortası diyenler bu gün de noterlik görevini yakıştırmışlardır. Yemin ettik dönmeyeceğiz, Yemin ettik durmayacağız, Yemin ettik vazgeçmeyeceğiz, Yemin ettik Türk bayrağını hak ettiği dilediği yere son nefer de kalsak dikeceğiz.

Başkanlık sistemine hala karşıyız. Türkiye Cumhuriyeti’nin rejiminin değişmesine hala karşıyız. O sebeptendir ki daha düne kadar AKP, CHP ve HDP’nin uzlaştığı Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değişikliğine müsaade etmedik, Cumhuriyetimizi ve üniter devlet yapımızı güvenceye aldık. Masaya yumruğumuzu vurduk. PKK ile müzakereleri bitirdik. Teröristleri hapse tıktık. Suriye meselesine el attık. Tampon bölge oluşması için mücadeleyi yani Fırat Kalkanı operasyonunu başlattık. Hiçbir zaman Türk’ün dostu olmayan Avrupa’ya net mesajlar verilmesini sağladık, onları hizaya çektik.

Biz olduğumuz yerdeyiz, biz dün ne dediysek bu gün de aynı yerdeyiz. Devlet aklına sahip olan tek siyasi hareket MHP bu gün halkın iradesiyle seçilmiş AKP’ye devlet aklını göstermiş ve yol gösterici olmuştur. Bizim siyasetimiz yapılıyorken biz mi AKP’ye yanaştık onlar mı bize yanaştı? Kimin ne dediği önemli değildir. Biz Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için elimizi değil gövdemizi taşın altına koyduk.” İfadelerini kullandı.

“CUMHURBAŞKANININ YARGILANMASININ ÖNÜ AÇILDI”

Konuşmasının son bölümünde 16 Nisan Referandumu ile ilgili eleştirilere cevap veren Önsel, “Diyorlar ki ‘’Cumhurbaşkanı tek adam olacak, istediğini yapacak, istediği kararnameyi çıkartacak hatta eyaletlerin oluşmasına müsaade edecek.’’ Cumhurbaşkanlığı sisteminin özü devletin başındaki ikiliğin ortadan kaldırılması, Başbakanın yetkilerinin Cumhurbaşkanına aktarılmasıdır. Cumhurbaşkanının çıkaracağı kararnameler sadece yürütmeyle alakalı olacak ve Anayasa ile uygunluk zorunluluğu olacak. Eğer uygun olmazsa Anayasa esas alınacaktır. Yasalar ile ilgili değişikliği de sadece ve sadece TBMM yapacaktır. Eyalet oluşması imkansızdır. Çünkü Anayasa’nın ilk 4 maddesi teminat altına alınmıştır. Şunu da önemli belirtmeliyim ki Cumhurbaşkanı bundan sonra kafasına göre hareket edemeyecek, her türlü suça karşı yargılanmasının önü açılmıştır. Bu yetki de TBMM’ye aittir. Cumhurbaşkanının meclisi feshetme yetkisi ortadan kaldırılmıştır. Eğer meclisi feshederse kendini de feshedecek ve seçime gidecektir. “ dedi.