Merhaba Değerli Okur,
Sözlerime çok bilinen "Fil Hikayesi" ile başlamak istiyorum.
Şahlar şahı Timur Şah hayvanları çok severmiş. Halkını da bu sevgiye ortak etmek için halkına bir fil hediye etmiş ve o fili çok sevmelerini, iyi beslemelerini istemiş. Gelin görün ki o fil çok oburmuş. Zaten geçimin sıkıntısı yaşayan halk şahın filini beslemekte çok zorlanmış. Ellerindekini, avuçlarındakini verdikleri halde fil bir türlü doymazmış. Geçim sıkıntısı canlarına tak edince halk ülkenin en bilge kişisine gitmiş ve “Üstad önümüze düş bizi bu filden kurtar” demişler. Bilge kişi, “Hep beraber şaha gidelim ve fili geri almasını isteyelim” demiş ve halkın önünde saraya doğru yürümeye başlamış. Saraya yaklaştıkca halk korkudan yavaş yavaş yürüyüş kolundan ayrılmış. Saraya yaklaştıklarında bilge kişi arkasına dönüp bakmış ki kimse yok. Saraydan içeri girmiş ve huzura alınmış. Şah, “Ey bilge nedir benden istediğin” diye sormuş. Bilge kişi, “Şahım halkımız verdiğiniz filden çok memnun, bir fil daha vermenizi istiyor” demiş.
8 yıldır Kapaklı'da Gazetecilik yapıyorum. Vatandaşlarımızın yaşadığı bir çok sıkıntıyı gazetemiz sayfalarına taşıyarak, çözülmesine aracı olduk. Vatandaşın gözü, kulağı ve sesi olduk.
Yalnız Kapaklı'da yaşayan bazı vatandaşlarımızın şöyle bir sorunu var. Kral'dan çok kralcılık gibi mesela...
Vatandaş sorun yaşadığını görüyor. Sorunun kaynağını biliyor. Dost meclisinde, arkadaş ortamında yetkililerden dert yanıyor. Bizler de 'Vatandaşın sesi olalım, sıkıntıları çözülsün.' diyoruz, haber yapıyoruz. Bir bakıyoruz ki arkada kimseler kalmamış. Hadi arkamızda durmamalarına alıştık ama bir çoğu da karşımıza geçip Şah'ın tarafını tutuyor. Hal böyle olunca da yıllardır Kapaklı bir adım ilerleyemiyor.
Mesela Kapaklı'da günlerce sular kesildi. İnsanlar günlerce tuvalete, banyoya giremedi. En temel ihtiyaçlarını göremedi. Haber yaptık, vatandaşın sıkıntısını dile getirdik. Vatandaşlar 2'ye bölündü, bir bölümü x partisi yönetimindeki kurumu kollarken, bir bölümü de z partisi yönetimindeki kurumu kolladı. Kimileri ise bizleri eleştirdi.
Altyapı çalışmaları, üstyapı çalışmaları uzadı. 'Vatandaş, esnaf mağdur oluyor' dedik haberlerimizle sorunun duyurulmasını sağladık. Vatandaşlar yine birilerini kollama yarışına girdi.
Yanlış yapan yöneticilere, belgeleriyle birlikte yanlış yaptıklarını gösteren haberler yaptık. Vatandaşın bir çoğu yine yanlışın yanında yer aldı. Yanlış yapanlara sahip çıktı.
İsim isim, kalem kalem yaşananları ve yaşadıklarımızı yazsak sayfalara sığmaz.
Demem odur ki sözün kısası
"1 fil değil bin fil gönderseler Kapaklı'ya müstahak"