Kapaklı Gazetesi - Kapaklı TV’de Ramazan ayı boyunca yayınlanacak İrfan Hoca ile Ramazan Özel programına konuk olan Kapaklı İlçe Müftüsü İsa Aktaş, ‘’ Hayatın her yerinde din görevlileri olduğu gibi sosyal hayatta da var. Bizim sağlık çalışanlarına, sağlık çalışanlarının bize ihtiyacı var.’’ dedi.

Ramazan ayı boyunca her akşam 18.30’da Kapaklı Gazetesi ve Kapaklı TV sosyal medya hesaplarında yayınlanacak olan İrfan Hoca ile Ramazan Özel programı, 24 Nisan Cuma günü Mevlana Camii’nde gerçekleştirildi. Ramazan ayının 2. Gününde, canlı yayın konuğu Kapaklı İlçe Müftüsü İsa Aktaş oldu. Oruç ibadetinin öneminden bahsedilen programda Müftü Aktaş, koronavirüs salgını boyunca ilçe müftülüğü tarafından alınan önlemlerden de bahsetti.

‘’KUL OLARAK BİZE DÜŞEN TEDBİR ALMAK’’

Tüm vatandaşların Ramazan ayını kutlayarak söze başlayan Kapaklı Müftüsü İsa Aktaş, ‘’Öncelikle tüm vatandaşlarımıza hayırlı Ramazanlar diliyorum. Maalesef dünyada salgın haline gelen COVID-19 virüsü tüm dünyadaki insanları etkilediği gibi bizim insanlarımızı da etkiledi. Bunun burukluğu içerisinde bu Ramazan’a girmiş bulunuyoruz. Burukluktan kastımız da toplu halde camilerde cemaat yapamıyoruz, cumalarımızı eda edemiyoruz, teravih namazlarında buluşamıyoruz. Belki bunda da başka bir rahmet vardır diyoruz. Allah’ın kaderidir diyoruz. Kul olarak, insan olarak bizlere düşen tedbir almaktır.’’ İfadelerini kullandı.

‘’ALLAH BİZDEN ONU UNUTMAMAMIZI İSTİYOR’’

Salgının bir sınav olduğunu belirten Müftü Aktaş, ‘’Allah insanı en güzel şekilde yaratmış ona akıl vermiş ve ayrıca yolunu göstermesi için binlerce peygamber, birçok kitap göndermiş. Bu husus çok önemli olduğu için tekrar etmekte fayda var. Allah (c.c.) insanı yeryüzünde halife olarak yaratmış ve bütün nimetleri insanoğlunun emrine vermiş. Allah’ın hedefi kendisine iman eden insanların huzura ulaşması. Ahirette de ona uyanlar sonsuz bir hayatta mutlu olacak inşallah. Cenab-ı Hak tüm kardeşlerimize, izleyicilerimize cennete girebilmeyi nasip etsin. Allah her şeyi emrimize vermiş, bizden tek şey istiyor. Kendisine kulluğu, onu tanımayı unutmamamızı istiyor. Ayetlerde de bu şekilde buyuruluyor.’’ dedi.

‘’TALİMATLARA UYMAYAN KUL HAKKINA GİRER’’

Koronavirüs salgını kapsamında alınan tedbirlerin ‘kul hakkı’ olarak değerlendirilebileceğini söyleyen Aktaş, ‘’Ben zaman zaman özel sohbetlerimde de söylüyorum; belki bu dünyayı dizayn etmek için ortaya atılmış bir komplo teorisi olabilir. Bir senaryo olabilir. Buna ne derseniz deyin neticede bu virüs tüm insanlığın canını yakıyor. Devletimiz maşallah bu konuda gayet iyi çalışıyor. Burada vatandaşlarımıza büyük iş düşüyor. Bir takım talimatlar, tedbirler ortaya konuldu. Evde kalmamız, dışarı çıkmamamız gerekiyor. Temizliğimize azamet etmeliyiz, ellerimizi sık sık yıkamalıyız. Sosyal izolasyona dikkat etmeliyiz, toplu yerlerde bulunmamalıyız. Bu uygulamalara millet olarak, vatandaş olarak her birimizin uyması gerekiyor. Sorumluluk burada devreye giriyor. Kul hakkı dediğimiz bir şey var, bir insan bu talimatlara uymayıp da bir insanın hasta olmasına sebep olursa büyük bir vebal altına girer. Hesabını hiç kimse veremez. Bu mübarek Cuma günü, bu mübarek Ramazan günü inşallah en kısa zamanda Allah milletimizi bu virüsten kurtarsın.’’ diye konuştu.

‘’DİN GÖREVLİLERİMİZ CAMİLERİN BAŞINDA’’

Din görevlilerinin görev yapmaya devam ettiğini de vurgulayan Müftü Aktaş, ‘’Malum camiler kapalı gibi görünüyor, toplu ibadet ve cumalara ara verdik. Ancak kardeşlerimiz sahada. Tüm din görevlilerimiz camilerin başında, camileri muhafaza ediyor. Dezenfekte çalışmalarını yapıyorlar ve diğer ihtiyaçlarını gideriyorlar. Ayrıca malum Türkiye genelinde kaymakamlıkların bünyesinde Vefa Sosyal Destek Grubu var, bizim bütün imam arkadaşlarımız bu grupta görevli. Hatta geçtiğimiz haftalarda da bu görevlerini icra etmeye çalıştılar. Ayrıca müftülük olarak da din görevlisi arkadaşlarımıza, bulundukları bölgelerde zorda kalan arkadaşlarımızı tespit etmesini istedik. Onlara madden ve manen destek oluyoruz.’’ sözlerini kullandı.

‘’HERKES KOMŞUSUNA YARDIM EDERSE YARDIM EDECEK KİMSE KALMAZ’’

Ramazan ayında yapılan yardımlarla ilgili konuşan Aktaş, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; ‘’Buradan benim bir tavsiyem olacak. Bir kardeşimiz kalkıyor, başka bir ilçeden bizden yardım talep ediyor. Ben kendilerinin bulundukları bölgelerden talep etmelerini istiyorum. Din kardeşlerimize de tavsiyede bulunmak istiyorum. Fitre olur, zekat olur bu tür yardımları önce kendi akrabamız varsa ondan başlamalıyız. Akrabalarımızda yoksa komşumuzda, mahallemizde diye genişletmeliyiz. Eğer herkes kendi akrabasına, komşusuna yardım ederse yardım edilecek kimse kalmaz inşallah.’’

‘’DİN GÖREVLİLERİN HAYATIN HER ALANINDA VAR’’

Müftü Aktaş, son zamanlarda salgının başlaması ile sosyal medyada çıkan bazı tartışmalara da yanıt verdi. Din görevlilerinin kendi alanında, sağlık personellerinin ise kendi alanlarında önemli görevler yürüttüklerini belirten Aktaş, ‘’Din görevlilerin insanların her anında var. Her şeyde olduğumuz için mi acaba böyle dışlanıyoruz bilemiyoruz. Kişinin doğumundan alırız, sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet getiririz. Ha keza sünnetinde, askere uğurlarken mevlidinde, düğününde, nikahında, ölümünde zaten tamamen biz varız. Halkımız bunları bildiği halde gözardı ediyor. Ben de bir hoca olarak keşke böyle olmasa diyorum. 7’den 70’e herkes imamın arkasında namaz kılmıştır. Hayatın her yerinde din görevlileri olduğu gibi sosyal hayatta da var. Bizim sağlık çalışanlarına, sağlık çalışanlarının bize ihtiyacı var.’’ dedi.

‘’RAMAZAN KUR’AN AYIDIR’’

Ramazan ayının öneminden bahseden Kapaklı Müftüsü İsa Aktaş, ‘’Ramazan kelimesi sıcak olması, yanmak demektir. Kişi oruç tutmak suretiyle aç ve susuz kalıyor. Allah o ibadetin karşılığında Ramazan-ı Şerif ayında kullarının günahlarını yakacak diye düşünüyoruz. Ramazan ayı Kur’an-ı Kerim’de adı geçen bir ay. Ramazan ayı öyle bir ay ki, onda Kur’an-ı Kerim indirildi. Dolayısıyla Ramazan aynı zamanda Kur’an ayıdır, rahmet ayıdır, mağfiret ayıdır. Rabbimiz Ramazan-ı Şerifte rahmetini ikram ediyor. Bu nedenle bu ayı boş geçmemeliyiz. Allah oruçlarımızı şimdiden kabul etsin.’’ İfadelerini kullandı.

‘’TAMAMEN ORUÇ TUTUMAMAK SÖZ KONUSU DEĞİL’’

Son olarak oruç tutulması ve tutulmaması gereken durumları söyleyen Aktaş, ‘’Oruç tutacak insanların akıl sahibi olması, Müslüman olması ve sağlıklı olması gerekiyor. Bu koronavirüs ile ilgili olarak özel bir durum yok. Uzmanlarımız, bilim adamlarımız bu şekilde ifade ediyor. Hasta olan her insan doktoru ile istişare etmek suretiyle eğer uygun görülürse oruç tutabilir. Hastalığı kötüleşecekse, ağırlaşacaksa, iyileşmeyecekse dinen oruç tutmayabilir. İster COVID-19 olsun, ister başka bir hastalık olsun, iyileştiği zaman oruç tutmak kaydıyla oruç tutmayabilir. Fakat tamamen oruç tutmamak gibi bir durum söz konusu değil. Namaz da bu şekilde fakat şu an alınan tedbir kapsamında toplu halde kılmıyoruz. Allah Resulü buyuruyor ki; ‘Bir yerde veba varsa oraya gitmeyiniz. Bulunduğunuz yerde veba varsa orayı terketmeyiniz.’ Bu da COVID-19 tipi bir salgındır ve asırlar önce tavsiyede bulunan Peygamber Efendimizi dinlemeliyiz. ‘’ diyerek konuşmasını noktaladı.