Kapaklı Belediyesi Mart ayı meclis toplantısında depremle ilgili konuşan CHP Kapaklı Belediye Meclis Üyesi Halil İbrahim Erkan, “Burada kendimi de eleştireyim üç kata göre hesaplanan yerlere bir katta biz verdik ve ben bu konuda kendimi suçlu hissediyorum.” dedi.

“TÜRK MİLLETİ İLE GURUR DUYDUM”

Sözlerine depremde hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyerek başlayan Erkan, “Yaşanan bu yüzyılın felaketinde vatandaşlarımızın ruhları şad, mekanları cennet olsun. Yaralılarımıza da Allah’tan şifa diliyorum. Ülke olarak böyle bir felaketi bir daha yaşamamayı temenni ediyorum. Bu olaydan sonra Türk halkının bir evladı olarak Türk Milleti’nin kadirşinaslığından ve duyarlılığından gurur duydum. Bizlere ve siz idarecilere düşen görevleri masaya yatırmamız lazım. Acı ve gerçek olan her şeyi konuşmamız lazım çünkü bizler Türk toplumu olarak balık hafızalıyız. Her şeyi çok çabuk unutuyoruz. Bizler ölülerimizi bile 40 günden sonra senede bir kez dolaşan insanlarız.” dedi.

“MAALESEF EKSİKLİKLERİMİZ VAR”

Geçmişte çıkarılan yasaları uygulamada eksiklikler olduğunu kaydeden Erkan, “1999 depreminden sonra çıkarılan 4708 sayılı yasa o günün şartlarında merhem olacak bir yasaydı ama yasayı çıkartmak ve uygulamak arasında maalesef eksikliklerimiz var. 4708 sayılı yasaya göre, yapı denetim kanuna tabii olabilmek için devlet 12 yıl tecrübeli inşaat mühendisi, elektrik mühendisi, mimar, makine mühendisi olmasını ararken bizim belde belediyelerimizin yüzde doksanında 4 yıllık üniversite mezunu arkadaşlarımız yok. Yani bu demek oluyor ki biz Profesör doktoru bir sağlık hizmetlisine denetletiyoruz. 2011 yılında Kapaklı imar planını tekrardan ele alırken iki şeye çok dikkat ettik. Birincisi özel sektöre yaptırmadık hali hazır arsalarımızı devlet kanalıyla yaptırdık. İki, şimdi gündemde olan jeolojik etütleri Kapaklımızın 50 ayrı noktasından numuneler alınarak çevre ve şehircilik bakanlığına bizzat onaylatıldı. Ona rağmen Kapaklımızın imar planı içerisinde bazı bölgelerimizde önemli alan diye ifadeler yazar. Bu önemli alanlarda inşaat yapabilmek için Ankara’dan zemin etütlerinin onaylanması lazım. Burada hepimiz baltayı kendimize vuracağız. Yapı denetimciler hatası var. Şimdi devlet tarafından bazı insanlar toplatılıyor. Belki onların içerisinde yüzlerce günahsız insan var. Bir şehirde binlerce milyonlarca bina var Yapı denetimci ve belediye tam layıkıyla kontrol de etse marketler kolonları kesiyor. Her binanın başına bir bekçi dikemeyiz.  Vatandaş olarak bizlerde de kabahat var.” diye konuştu.

“KIŞKIRTMALAR SONUCU MECLİS BASILDI”

Geçmişte yapılan denetimlerde Kapaklı’da bazı okulların çürük çıktığını ifade eden Halil İbrahim Erkan, “2005 yılında okullardan karotlar alındı denetimleri yapıldı bir okulumuz çok çürük çıkmıştı güçlendirme yapıldı, bir okulumuzda yıkıldı yerine yenisi yapılıyor. Benim yaptığım matematik hesaplara göre, ben Marmara depreminin 2050 yılından önce olacağına inanmıyorum bu benim şahsi fikrim kimseyi rahatlatmasın. Belki şu anda konuşurken bile deprem olabilir. Nihayetinde Marmara fay hattında olan bir ilin içerisinde bulunuyoruz. Biz bunu bildiğimiz için 2011 yılında en az 500 dönüm kentsel dönüşüm ihalesine çıktık. Tekirdağ Valiliğine ve başbakanlığımıza kadar izin almak için başvurularda bulunduk. Ama ne yazık ki bazı kışkırtmalar sonucu meclisimiz basıldı.” ifadelerini kullandı.

“KENDİMİ SUÇLU HİSSEDİYORUM”

Kaymakam Gürdal, gazi ve şehit ailesini ziyaret etti Kaymakam Gürdal, gazi ve şehit ailesini ziyaret etti

Erkan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Başkanımız deprem bölgesine gitti gördü bizlerinde gidip yaşamamız lazım. Bu yağmurda soğukta yavrularıyla çadırlarda yaşamak zorunda kalanlar, belki de binlerce vatandaşımız sesini duyuramadan canlı canlı o enkazlar altında kaldı. Bu asrında felaketi burada politika yapılmaması lazım. Marmara depremi olursa İstanbul’un 16 milyon nüfusunu hesaba katarsak çoğu bilim adamının da dediği gibi bir memleket bekası ile karşı karşıya kalabiliriz. Benim başkanım ve meclis üyesi arkadaşlarından ricam 1999 öncesi yapılan tüm yapılar dört dörtlükte yapılsa tekil temel, Poyralı çakılı, kullanılan b160 beton ile yapılan binalar…. Burada kendimi de eleştireyim üç kata göre hesaplanan yerlere bir katta biz verdik ve ben bu konuda kendimi suçlu hissediyorum. Biz çamur çiğneyelim ama çocuklarımız enkaz altında kalmasın.  Bu yüzden birinci önceliğimiz Cephe giydirmek için ayırdığımız 20 milyon lirayı da konutlarımızı deprem için tarama yapmak adına harcayalım. Allah bir daha böyle acılar yaşatmaması adına temenni ediyorum.”