Küçük kar taneleri bir gündür aralıksız olarak penceremi patır patır dövmeye devam ediyordu. Klasik bir Türk vatandaşı olarak kar haberini duyar duymaz ekmek, meyve gibi gıda stoklarımı yapmış, arabamı örtmüş bir halde evimdeki peteğime yapışarak içimdeki yaşlanma emarelerini keşfetmeye çalışıyordum. Çocukken kar yağdımı dışarı çıkmak için can atan ben şimdi aman canım bu havada otur oturduğun yere diye düşünmeye başlamıştım. Canım sıkkın, tembellik yapmaya yer arıyordum. Bir yüksek lisans öğrencisi olarak tabiiki ilk makale deneyimim vasatın altında kalmış,  hocam bir sürü düzeltme vermişti. Bunların zorluğunu düşünerek ufak ufak kaçmayı planlıyordum ki şu tablo beni utandırdı.

Turuncuya çalan sokak lambasının altında bilekleri geçen kar, yolu silme örtmüştü. Bilekleri geçtiği bir tahmin değil bizzat şuhudi bir tespitti çünkü kasklı bir zat itina ile ayağını doldura doldura uzun ince bir yol açmaktaydı. Biraz geride ise bir paket servis motoru yolda kalmış. Ya sipariş getiriyor ya da getirdi geri dönüyor. Yani bu kasklı zat bir paket servisçisi. Muhtemelen asgari ücretle veyahutta biraz üzerine çalışıyor.Getirdiği ürünün mali değeri de en fazla elli Türk Lirası filandır, fakat adam bu işi yapabilmek için yani paketi teslim edebilmek için aşağı indi şahsi ayakkabısıyla gördüğünüz üzere uzunca bir yolu açtı.

İşimiz klasik edebiyat olunca bin türlü menkıbe zihne hücum ediyor. Hep kadim geleneğimizde mezhep imamlarının kılı kırk yararak kul hakkından ve faizden sakınma hikayeleri anlatılır.

Şimdi bu adam yol açma emeğinin karşılığını almazsa; siparişi verenin, açtığı bu yolu kullanan biz mahallelinin, ve o siparişten para kazanan sermaye sahibinin, ve bize hizmet için bizden vergi alan belediyenin durumu ne olur bilmiyorum. Ama bu zatın durumu beni çok etkiledi. Dikkati celbetmiştir,bu zat için hiç şahıs ya da adam kelimesini kullanmadım. Özellikle zat kelimesini kullandım. Zat sözlük anlamı olarak kişi, şahıs anlamlarına gelse de menkabevi geleneğimizde zat ifadesi yüksek şahsiyeti, ulvi kişiliği karşılar. Bu sebeple bu özverinin failini zat olarak zikretmek istedim.

2 Recep 1442

Tekfurdağı (Tekirdağ) /KAPAKLI