Saadet Partisi Tekirdağ Kadın Kolları Başkanlığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Saadet Partisi Tekirdağ Kadın Kolları Başkanlığı tarafından yayımlanan mesajda şu ifadelere yer verildi;

‘’Bu gün, bu memleketin kadınları olarak, anneleri olarak, kızları olarak bir araya geldik. Bu gün kadınların sorunları yerine, hayata dair güzel şeylerden bahsetmeyi çok isterdik fakat yapamıyoruz. İmzalanan uluslararası sözleşmelere, yapılan yasal düzenlemelere rağmen ülkemizde ve dünyada, kadın için ”onurlu yaşam şartlarının” oluştuğunu söyleyemeyiz. 

Tam aksine kadın, vahşi kapitalist ekonominin, adaletsiz çalışma şartlarına mahkum olmaktadır. Sigortasız, sosyal hakları olmadan, düşük ücretlere çalıştırılmaktadır. En doğal hakkı olan “annelik” hakkını ertelemekte, varsa evladına hasret kalmaktadır. Medya ve reklam dünyasında ”cinsel bir meta” olarak kullanılarak “istismarın” en acımasızını yaşamaktadır. Çeşitli ailesel ve çevresel nedenlerle, eğitim ve sağlık hizmetlerinden, hak ettiği gibi yararlanamamaktadır. Töre cinayetleri, çocuk yaşta, zorla yapılan evlilikler, ülkemizin en derin yaralarıdır. Siyasal, hukuksal, sosyal düzenlemelere rağmen, şiddet her geçen gün artarak binlerce can almıştır.

‘’BİR ARAYA GELMELİYİZ’’

Bu gün kadınlar olarak, anneler olarak bir araya gelmeliyiz. Evlatlarımız için, memleketimiz için, umutları yeşertebilmek, insanca onurlu yaşayabilmek için bir araya gelmeliyiz. Kocaeli’nde daha 17 yaşındayken öldürülen Ecem Balcı için bir araya gelmeliyiz. Çünkü anneyiz. Sakarya’da karnındaki bebeği, elindeki çocuğuyla katledilen, bu millete Suriye’den emanet gelen, ama emanete sahip çıkamadığımız Emani için bir araya gelmeliyiz. Çünkü kardeşiz.

Bu gün Helin Palandöken için, 3 yaşındaki yavrunun hakkını sormak için, ismini sayamadığımız öldürülen kardeşimiz için bir araya gelmeliyiz. Çünkü insanız! Biz insanın ölümünü alemin ölümü olarak biliriz. Görüşleri, düşünceleri, hayat tarzları, farklı olsa da hepimiz insanız. Onlar bizim kardeşimiz, ablamız, evladımız, annemiz. Ve bizler onların hakkını aramak, adalet istemek için bir araya gelmeliyiz. Biz, küçük yaşta, zorla evlendirilen çocuklarımız için bir araya gelmeliyiz. Biz, bir evladı askerde, bir evladı dağda olan annemizin, çaresizliği için bir araya gelmeliyiz Biz, ağır ekonomik şartlar altında ezilen kadınlarımız için bir araya gelmeliyiz.

‘’BU ÜLKENİN ÖZLEDİĞİ GİBİ KUCAKLAŞABİLİRİZ’’

 Batının bize dayattığı, çözümsüzlük getiren uygulamalar yerine, sorunların çözümünü; kadının, aile ve toplumsal hayattaki yerine ait zihniyetin, Kadına yönelik bakış açısının, inancımızın ve medeniyetimizin bildirdiği referanslar çerçevesinde değişmesinde görüyoruz. Eşitlik kavramının uygulaması kadının mağduriyetini giderememiş, adalet tesis edilememiştir. Toplumsal huzur ve mutluluk ancak, adalet ile gerçekleşir. Bu yüzden, hak ve adalete dayalı ‘Yeni bir dünya’nın kurulumunu keyfiyet değil, zaruret görüyoruz.

Bu gün, bizlere düşen görev, bu hassasiyeti gösteren bütün kardeşlerimizle bir araya gelmektir. Biz bunu yapabiliriz. Bu ülkenin özlediği gibi kucaklaşabiliriz. Tüm farklılıklarımıza rağmen ellerimizi tutabiliriz. Yarınlarımız için önyargılarımızı bir kenara bırakabiliriz. Kadınlar olarak önce biz, huzur ve barışmalıyız. Hak ve adalet içinde hep birlikte mutlu yarınlara.