Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, insanların barıştığı, kardeşçe kucaklaştığı günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Bayram; tatile gitmek değil, ziyaret etmek demekti.Eş, dost, akraba, komşu ziyaretleri yapılır, iade-i ziyaretler beklenirdi. Her bayramda evde yatmayı veya uzaklara tatile gitmeyi tercih ediyoruz. En yakınımızda ki bir dostun kapısını bile çalmaktan aciz hale geldik. Bayram dost ziyareti demekti bir zamanlar, Büyüklerin gönlünü almak, küçükleri sevindirmek demekti, şimdi ise herşey farklılaştı. Aynı kıyafetlerle bayrama girilmezdi mesela, çünkü bayram; yeni pabuçlar demekti evvela...

Arife gecesi yeni pabuçlarla beraber uyunurdu, annenin tüm kızmalarına aldırmadan, gizlice...Sabah erkenden kalkılır, bayramlıklar giyilir, ailecek bayramlaşılır, sofraya oturulurdu.Kahvaltı sofrasından kalkar kalkmaz, soluğu mahallede alırdı çocuklar...Samimiyetsiz toplu bayram mesajlarından önce, el öpmeler vardı.Hatta köy yerlerinde el öpülür, topluca bayramlaşılırdı.Bu açıdan baktığımızda, Ramazan Bayramı elbette "Şeker Bayramı" falan değildir ama şeker gibi bir bayramdır!

Bir de bayram denince, hemen çocuklar ve çocukluğumuz gelir aklımıza...

Ben, sen, o her günümüzü bayramlaşarak geçirsek, durmadan kısa mesajla bayram tebriği atsak birbirimize neye yarar ?

Bayram heyecanlarımız kalmamış. Hayat meşgalesine vurmuşuz kendimizi. Eski Bayramları ararken aslında kendimizi arasak çok daha iyi olur düşüncesindeyim. Eski günlerimizde olduğu gibi (çocukluğumuzda) yaşadığımız ve özlemle beklediğimiz o güzel bayramları en azından çocuklarımıza yaşatabilmek adına Bayramımızı elimizden geldiği kadar bayram gibi yaşamaya özen gösterelim. Bu vesile ile Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.

Herkese İyi BAYRAMLAR….