Kapaklı Gazetesi - Özel Optimed Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Onur Kesler, obezite cerrahisi hakkında açıklamalarda bulundu. Obezite’nin birçok hastalığa zemin hazırladığını belirten Doktor Kesler, ‘’ Hipertansiyon, yüksek kolesterol, kalp hastalıkları, damar hastalıkları, eklem hastalıkları hatta ve hatta meme ve yumurtalık hastalıkları obezite nedeniyle ilerleme gösterir.’’ dedi.

Günümüzde insanların yaşadıkları en önemli sağlık sorunlarından biri de Obezite’dir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) obeziteyi en riskli 10 hastalıktan biri olarak kabul ederken, Özel Optimed Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Onur Kesler obezite hakkında konuştu. Obezite’nin birçok hastalığa sebebiyet verebileceğini dile getiren Doktor Kesler, kilolu olan herkesin de obez olmayacağına dikkat çekti.

VÜCUT KİTLE İNDEKSİNE DİKKAT

Obeziteyi kısaca tanımlayan Doktor Kesler, ‘’Obezite aslında vücutta çok fazla miktarda yağ depolanmasıdır. Bizim aldığımız bir enerjisi miktarı var bir de harcadığımız enerji miktarı var, aldığımız enerji miktarı harcadığımızdan fazla ise biz bunu yağ olarak depolarız. Bu bir dengedir aslında, terazidir. Eğer ki daha fazla kilo almak istemiyorsak ya aldığımız enerji miktarını azaltmalıyız ya da harcadığımız enerji miktarını artırmalıyız. Kilolu olan herkese obez diyemeyiz. Bunun için bir sınır var, onun hesaplanması lazım. Boyumuza ve kilomuza göre vücut kitle indeksimizi buluyoruz. Bunu nasıl yaparız? Bunu kilomuzu, boyumuzun karesine bölerek çok rahat bir şekilde hesaplayabiliriz. Bu ölçüm sonucunda vücut kitle indeksi 30’un üzerinde ise obeziteden bahsedebiliriz, eğer 40’ın üzerinde ise morbit obezite diyebiliriz.’’ dedi.

‘’DİYET, SPOR VE ENDOKRİNOLOG DESTEĞİ TEDAVİ OLABİLİYOR’’

Obezitenin yol açtığı hastalıklardan ve kimlere cerrahi müdahale yapılacağından bahseden Doktor Kesler, ‘’Hipertansiyon, yüksek kolesterol, kalp hastalıkları, damar hastalıkları, eklem hastalıkları hatta ve hatta meme ve yumurtalık hastalıkları obezite nedeniyle ilerleme gösterir. Hastaların geneli bize gelmeden önce, obezite ile ilgili sorunlarını çözmek için çeşitli yöntemler denemiş oluyorlar, hasta zaten bu denediği yollarla kilo verebilse cerrahın kapısını çalmıyor, nedir bu yollar? Diyet, spor ya da endokrinolog desteği ile ilaç tedavisi süreci olabiliyor... Hasta bize geldiğinde biz iki şeye bakıyoruz, denediği yöntemlere rağmen kilo verememiş ve obeziteye bağlı sağlık sorunları yaşamaya başlamışsa artık cerrahi müdahale için bir endikasyon var demektir. Vücut kitle indeksi bizim için de belirleyici bir faktör, eğer 40’ın üzerindeyse rahatlıkla bu kararı verebiliyoruz, eğer 35’in üzerindeyse beraberinde obezitenin yol açtığı sağlık sorunları varsa ancak o zaman bizim sınırımızı 35 olarak esnetebiliyoruz.’’ İfadelerini kullandı.

‘’RİSKLER SAFRA KESESİ AMELİYATINA DENK’’

Obezite Cerrahisinin riskleri hakkında konuşan Doktor Onur Kesler, ‘’Aslına bakarsınız hiçbir müdahalenin riski yoktur diyemeyiz, yani sadece ameliyatlarda risk vardır da diyemeyiz. Kullanılan bir ilaç, yapılan bir enjeksiyon, açılan bir damar yolu, çekilen bir film, bunlar bile sağlık alanında kendi içinde riskler barındırır. Ameliyatlarında hepsi kendi içinde riskler barındırır. Obezite ameliyatı da diğer ameliyatlar gibi bir ameliyat aslında, elbette ki kendine ait bazı özel riskleri var, ama genel olarak bir apandisit ameliyatı, bir safrakesesi ameliyatı da bizim için risk açısından ne ifade ediyorsa obezite ameliyatı da aynı şeyleri ifade ediyor. Hatta obezite ameliyatını safra kesesi ameliyatına çok benzetiriz, çünkü yapılma yöntemleri birbirine çok benziyor, ikisi de laparoskopik ameliyat, ameliyat süreleri birbirine çok yakın, risklerini de birbirine yakın- denk görüyorum.’’ Şeklinde konuştu.

‘’2000’İN ÜZERİNDE OPERASYONUM OLDU’’

Son olarak Obezite ameliyatında karşılaşılacak özellikli riskler hakkında konuşan Kesler şu ifadeleri kullandı; ‘’Biz hekimlerin en çok korktuğu durum kaçak olmasıdır. Yani mide dikilirken, kullandığınız kesiyi yapan ve bir yandan da dikiş atan cihazın, o esnada dikişi tam kapamaması durumu söz konusu olursa işte o zaman kaçak oluşuyor. Bu kaçaklardan korkuyoruz ama, aslında yaşandığı an doğru müdahale edildiğinde rahatlıkla tedavi edilebilecek bir durum. Çok şükür ben bunu şuana kadar yaptığım hiçbir ameliyatta yaşamadım. Bugüne kadar da 2000’in üzerinde operasyonum oldu.’’