CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, Uzunköprü Meriç Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni Ziyaret Etti.

Ziyarette Köprülü’ye CHP Tekirdağ İl Başkanı Recep Ökten, Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı, CHP Kapaklı İlçe başkan Vekili Seyfi Özgerçek, CHP Kapaklı Kadın Kolları Başkanı Meliha Bora, CHP Kapaklı Gençlik Kolları Başkanı Değer Koç, Belediye Meclis Üyeleri Nalan Çolak, Muzaffer Yıldıran, Bülent Eres, Kemal Kenar ve Partililer eşlik etti.

“AZERBAYCAN’A TEŞEKKÜR ETMEK LAZIM”

CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü ziyaretteki konuşmasında, 16 Nisan’da yapılacak olan referandumda sadece bir kişinin ne seçilip seçilmeyeceğine dair milyonlarca insanın sandığa gideceğini söyledi. Azerbaycan’a bir teşekkür etmek gerektiğini söyleyen Köprülü, “Azerbaycan, Bugün 16 Nisan’da bu referandumdan evet çıkarsa neyle karşı karşıya kalacağımıza dair çok güzel bir örnek verdi. Kendi eşini Cumhurbaşkanı yardımcısı atadı. O yemin ederken koca koca bürokratla ayağa kalktı, bunu alkışladılar. Bu 16 Nisan’da getirilmek istenen sistemin aynı modeli. Bu karar alındıktan sonra seçilen Cumhurbaşkanı Yardımcısını ilk tebrik edende Damat Berat. Bunu bilerek bir defa yola çıkmamız lazım.” Dedi.

CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü konuşmasının devamında şöyle konuştu :

“BU SİSTEM MEMLEKETE HAYIR GETİRMEYECEK”

“Bugün yapılmak istenen devletin altına dinamit koymaktır. Türk Bayrağını makam aracında kullanma hakkına sahip üç makam vardır. Birincisi Cumhurbaşkanı, İkincisi Vali, Üçüncüsü de Büyük Elçidir. Bunun nedeni 3 makamda tarafsızdır ve devleti temsil eder.  Şimdi diyorlar ki benim aracın sol tarafından T.C. Bayrağı dalgalanıyor. Sağ tarafı boş, sağ tarafına da parti bayrağını koymak istiyorum. Bu kimsenin yetkisi yoktur, haddi de değildir.

Sürekli meydanlarda demokrasi diyorlar. Bugün meclis Türkiye’nin %100’ünü temsil ediyor. Her eksimden insan var mecliste. Başkan modeli ise 50+1’dir. Kullanılan oyların % 50’sinden 1 oy fazla alan adam, toplumun %100’ünü temsil eden bir meclisi istediği zaman feshedecek. Bunun adı da demokrasi olacak. Yağma yok, bunun açıklamasını yapmak zorundalar. İstedikleri yetkinin ne anlama geldiğini anlamak zorundalar. Yasamayı, yargıyı, yürütmeyi istiyorsun, hepsini nasıl bünyende taşıyacaksın. Bu memlekete bu sistem hayır getirmeyecektir.

“2010 REFERANDUMUNU HATIRLAYIN”

Şimdi neden evet denilmesi gerektiğini anlatamayanlar, dönüyorlar onlar böyle, şunlar şöyle diye anlatıyorlar. sayıyorlar PKK, o, bu, şu hayır diyor. Ama Allah büyük Barzani’nin o paçavrasını biz mi diktik? Biz mi Türkiye Cumhuriyeti bayrağı ile eşit düzeye getirdik? Ucunu görmediğimiz bir tünele girmek hepimizi karanlığa götürür.  Aydınlatılmamış bir tünelde de yolumuzu bulamayız. 2010 referandumunu hatırlayın. Bu referandumda Evet oyu kullanıp üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü gelecek diyenler FETÖ’ye 2010 referandumu sayesinde yargının teslim edilmesinde pay sahibi olduklarını hiç düşünüyorlar mı? Aynı şeyi tekrar yaşıyoruz. 16 Nisan’da mesele memleket meselesi, işimiz, aşımız, huzurumuz, kardeşliğimiz değil. Mesele varsa yoksa bir kişi ne olacak ne bitecek. 16 Nisan’da başkan olsun mu olmasın mı? Başkan olsan bana ne faydası var, olmasan ne faydası var. Bizim hayatımız bir kişinin ileride ne olacağını belirlemek için kurgulanmamış ki bizim önce memleketimize karşı sorumluluğumuz vardır. 16 Nisan bir parti mücadelesi değildir. 16 Nisan bir memleket mücadelesidir. 16 Nisan’dan Hayır çıktığında Ak Parti kaybetmiş olmayacak, CHP kazanmış olmayacak. Memleket kazanmış olacak. Yargının, yasamanın, yürütmenin tek elde toplandığı, hukukun ortadan kalktığı, yargı denetiminin ortadan kalktığı, seçimin, parlamenter rejimin ortadan kalktığı bir metod bize Hayır değil, zarar getirecektir.

“TÜM SEKTÖRLER EKONOMİK KRİZ YAŞIYOR”

Bugün bütün sektörler ekonomik kriz yaşıyor. Cebimizdeki para azaldı. Neden? Çünkü kimse Türkiye’ye para getirmek istemiyor. Sermaye çevreleri Türkiye’ye gelmek istemiyor. Demokrasinin, Hukuk devletinin olmadığı, otoriter uygulamaların olduğu bir ülkeye yatırım yapmak istemiyor. Yatırım yapılmadığı zamanda günden güne fakirleşiyoruz. Bu noktada yapmamız gerek şudur. Babam istese bu yetkileri vermem. Devletin tapusunu bir kişiye verip vermeme konusunda bir oylama önümüzde. Egemenlik 1923’te Saray’dan alındı, TBMM’ye verildi, Cumhuriyet kuruldu.  O mecliste bugün Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir yazıyor. 16 Nisan’da meclisteki milli egemenliği alacağız tekrardan Saray’a vereceğiz. Meclisin yasa çıkarma ve kanun alma yetkisini de tek taraflı olarak alacağız, Cumhurbaşkanı kararnamesiyle Ferman çıkarma yetkisi haline getireceğiz. Buna biz nasıl Evet diyelim, nasıl arkasında yürüyelim? Vatan için, Memleketin için, Millet için şiirsel konuşmalar yapıyorlar birileri Vatan içinse Hayır demek zorundasın. Bu ülkenin birliğini, beraberliğini düşünüyorsanız Hayır demelisiniz. Sloganvari laflara karnımız tok. Güçlü millet, Güçlü Türkiye 15 yıldır ne istedin de yapamadın? Hangi meclisten kanunu çıkarmak istedin de çıkaramadın? Seçim yaptın, seçim sonucunu beğenmedin tekrardan seçim yaptın. Hangi yetki sana yetmedi, Dar geldi? Ama bizim hayat hakkımız, özgürlüğümüz daraltılıyor. Bu noktada 16 Nisan kritik bir viraj, bu virajı da iyi görün, Şunu da iyi bilin Türkiye genelinde yapılan tüm anketlerde Hayırlar çok büyük oranda önde.

“KİME NE MESAJ VERMEK İSTİYORSUN?”

Referandum sonrasında Türkiye’nin eyaletlere bölünüp bölünmeyeceği ile ilgili bir soruyu da cevaplayan Köprülü, “Yeni seçilen başkana şu yetki veriliyor. İllerin mülki sınırlarını değiştirme, genişletme, birleştirme yetkisi veriliyor. Bunun bir sebebi olması lazım. Dünya genelinde başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerin neredeyse tamamında başkanlık rejimini federasyon olmadan uygulamıyor. 3 gün önce Barzani Türkiye’ye çağrıldı ve bir göz kırpıldı. Barzani’yi Türkiye’ye çağırıyorsun, Onun bayrağını T.C. bayrağı ile yan yana dalgalandırıyorsun fiili bir durum yaratıyorsun. Geleceğe dair kime ne mesaj vermek istiyorsun? Bunların hepsi vardır, metinde de vardır, olmaz diyemem.” Diye konuştu.