Kapaklı Gazetesi - Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Indomie AdkoTurk Fabrikası işçilerinin grevine destek veren CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, “İnsanca olmayan çalışma koşullarına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.” dedi.

Indomie Adkoturk fabrikasında, Tek Gıda-İş Sendikası ile örgütlenen işçiler yetki almalarına rağmen patronun sözleşme masasına oturmaması nedeniyle 23 Ağustos’ta greve çıktı. CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, CHP Kapaklı İlçe Başkanı Erdinç Yılmaz ve Kapaklı Belediye Meclis üyeleri ile birlikte fabrika emekçilerini ziyaret etti. CHP’li Yüceer ve beraberindekileri Tek Gıda-İş Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu ve grevdeki işçiler karşıladı.

“BU HUKUKSUZLUKLARI MECLİSTE DE DİLE GETİRMENİZİ RİCA EDİYORUZ”

Greve verdiği destek nedeniyle Milletvekili Yüceer’e Indomie AdkoTurk işçileri ve Tek Gıda-İş Sendikası adına teşekkür eden Tek Gıda-İş Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, “Biz burada örgütlenme çalışmalarımıza dört yıl önce başladık. 4 yıldır burada bir hukuk mücadelesi verdik. Neticesinde yargı ve bakanlık kararlarıyla toplu iş sözleşmesi belgemizi aldık. Ama bu şirket, yargı kararlarını, bakanlık kararlarını tanımıyor. Bu fabrika, sendikalı oldukları için 21 işçi arkadaşımızı Kod-29’dan işten attı. Bizlerin iyi niyetli olarak çağırdığımız toplu iş sözleşmesi masasına oturmadı. Grevimizi başlattığımız 23 Ağustos’ta işçileri gece yarısı fabrikaya zorla getirerek grev kırıcılığı yaptı. Bu fabrika sendikaya karşı, işçilere karşı her türlü hukuksuzluğu yapmaktadır. Bu hukuksuzlukları mecliste de dile getirmenizi rica ediyoruz. İşçi kardeşlerim ve Tek Gıda-İş Sendikamız adına grevimize verdiğiniz destek için teşekkür ederiz.” dedi.

“BU DİRENİŞİ GÖRMEZDEN GELMEK HAKSIZLIKTIR, İNSAFSIZLIKTIR”

İşçilere desteklerini ileten CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ise, “Sizler elleriyle, emekleriyle dünyayı yaratan insanlarsınız. Sizler olmazsanız üretim olmaz, bu fabrikalar olmaz, bu ülkede ne birlik olur ne beraberlik olur. Bu emek kentinde bu sanayi kentinde 131 gündür haklarınız için alın teriniz için onurunuz için mücadelenize devam ediyorsunuz. Eğer işveren anayasal olarak yetki almış bir sendikayı kabul etmiyorum, ben yargı kararını tanımıyorum diyebiliyorsa, sendikalı oldu diye işçiyi işten çıkarıyorsa ya da ülkeyi yönetenler sözde milli güvenliği tehdit, onu tehdit, bunu tehdit diyerek grevleri yasaklıyorsa, işveren grev kırıcılığını soyunmuşsa, asgari ücret açlık sınırının altında kalmışsa, işveren emekçisini uygun olmayan zor koşullarda çalıştırıyorsa, kıdem tazminatından örgütlenmeye, toplu sözleşmeden sosyal haklara artık bütün haklar yok sayılmaya başlanmışsa bu grev, bu direniş haktır arkadaşlar. Bunu görmezden gelmek, bu sese kulak vermemek de haksızlıktır, insafsızlıktır. Bu gerçek anlamıyla zulümdür. Çağımızda zulüm böyle oluyor. İşçinin emekçinin hakkını sömürmek zulümdür. İşçiyi açlık sınırının altında bir yaşama muhtaç etmek zulümdür. Bak dışarda işsizler var demek zulümdür. Örgütlenme hakkının elinden alınması zulümdür.” ifadelerini kullandı.

“EMEĞİN SÖMÜRÜLMEDİĞİ, HAKÇA VE EŞİT BİR DÜZENİ SAVUNUYORUZ”

İşçilerin haklı bir mücadele içinde olduklarını ve mutlaka kazanacaklarını söyleyen Milletvekili Yüceer, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Bugün sadece Tekirdağ’da değil Türkiye’nin dört bir yanında işi için, hakları için, ekmek ve hürriyet mücadelesi verenler var onlara buradan da selam olsun diyorum. Sizler, kazanacaksınız çünkü bir aradasınız, çünkü haklısınız, çünkü kurtuluşun tek başınıza olmayacağını biliyorsunuz, çünkü ya hep beraber ya hiçbirimiz diyorsunuz. Haklısınız görüyoruz, Anayasa ortada, yasalar çok açık. Peki bu emek düşmanları gücü nereden alıyorlar? Size bunları nasıl yapabiliyorlar? Değerli işçi kardeşlerim emeğe ve alın terine karşı OHAL ilan eden ve bundan istifade edip grevleri yasaklayan bir zihniyet var. Pandemide gördünüz, yaşadınız. İşçiler, günlük 39 liraya geçinmeye zorlandı. Maalesef bütün politikalar sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek sermayedarları güçlendirmeye yönelik. Patronların rahatı için çalışılıyor. Devletin imkânları patronlar için kullanılıyor. Ama biz bu düzene karşıyız. Biz emeğin sömürülmediği, hakça, eşit bir düzeni, dayanışmanın ve birliğin inşa edildiği bir düzeni savunuyoruz. Varsın onlar sizi işsizliğe, yoksulluğa, iş cinayetlerine mahkûm etmeye çalışsınlar, varsın onlar sizi yarınsız geleceksiz bırakmaya çalışsınlar, varsın onlar sizlerin tüm kazanımlarını ortadan kaldırarak kendilerine elverişli köleler yaratmaya çalışsınlar biz buna geçit vermeyeceğiz. Ne olursa olsun bu dayatılan, insanca olmayan yaşama, çalışma koşullarına karşı ekmeğimiz için, demokrasi için mücadeleye edeceğiz.

“İŞVERENİ YANLIŞTAN DÖNMEYE İŞÇİYE ALIN TERİNİN HAKKINI VERMEYE DAVET EDİYORUM”

Burada da her yerde olduğu gibi işvereni yaptığı yanlıştan dönmeye davet ediyorum. İşçinin alın terinin hakkını vermeye, insan onurunu yaraşır bir yaşamı sağlamaya davet ediyorum. Nerede barış varsa, nerede huzur varsa orada verimlilik var orada iş ahlakı var, orada kazanç var, orada üretim var. O yüzden buraya barış gelmeden, ülkemize barış gelmeden bu ülkeye huzur gelmeyecek, bu ülkeye refah gelmeyecek. Bu bilinçle emin olun ki umutlu yarınları hep beraber inşa edeceğiz bundan hiç şüpheniz olmasın.

“YILMAYIN, UMUTSUZLUĞA KAPILMAYIN, BİRBİRİNİZDEN KOPMAYIN”

Örgütlenmek özgürlüktür, sizi örgütsüz hale getirmeye çalışıyorlar. Sizi tek tek güçsüzleştirmeye çalışıyorlar. Böl parçala yönet taktiğini uygulamaya çalışıyorlar. Buradan bir kez daha onurlu mücadelenizi selamlıyorum. Selam olsun demokrasi için, özgürlük için, adalet için, barış için, emeği için, alın teri için mücadele edenlere! Selam olsun sizlere. Elbet kazanacağız ama yılmayın, umutsuzluğa kapılmayın, birbirinizden kopmayın. Birleşe birleşe kazanacaksınız, birleşe birleşe kazanacağız.”

Dr. Candan Yüceer konuşmasını sürdürürken grevdeki Indomie AdkoTurk işçileri, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları attı.