Alpullu Şeker Fabrikası’ndaki özelleştirmeye karşı çıkan İyi Parti İl ve İlçe yönetimleri, özelleştirmeyi protesto etmek amacıyla fabrika önünde bir basın toplantısı düzenledi.

24 Şubat 2018 Cumartesi günü saat 11:30’da düzenlenen toplantıda, Alpullu Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesine karşı çıkan İyi Parti Tekirdağ ve Edirne İl ve İlçe Yönetimleri, fabrika önünde basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen toplantıya İyi Parti Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Enes Kaplan, İYİ Parti Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Ersagun, İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Avukat Mehmet Tolga Akalın, Şeker-İş Sendikası Şube Başkanı Orhan Saltık, PANKO Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Ramis Özgen, İyi Parti Tekirdağ İl ve İlçe yönetimleri, İyi Parti Edirne İl ve İlçe Yönetimleri, partililer ve vatandaşlar katılım gösterdi.

‘’HEPİMİZ BU FABRİKAYA SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ’’

Düzenlenen basın toplantısının ilk konuşmacısı İyi Parti Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Enes Kaplan oldu. Özelleştirmeden dolayı Tekirdağ’da kapanan Tekel İçki ve Şarap fabrikasını örnek gösteren Kaplan, ‘’Bugün burada bulunmamızın sebebi  Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile kurulmuş bir fabrika 1925’te temeli atılan, 1926’da faaliyete geçmiş bir fabrikadır. Özelleştirme adı altında peşkeş çekilmektedir. Burada hem yöneticimiz, hem çalışanımız zarar görmektedir. Ben sizlere konuyla alakalı Tekirdağ’dan bir örnek vermek istiyorum. Özelleştirme adı altında Tekel İçki ve Şarap fabrikasını temsili bir ücrete yandaşlarına devrettiler. Yandaşlarından sonra bir yabancı firmaya 5 katına sattılar. Onlar da 1 sene sonra fabrikayı bir başkasına sattı. Fabrikamızda 350’ye yakın işçi çalışırken, şuanda fabrikamızın yerlerinde yeller esiyor. Özel firma fabrikamızı alıp başka bir yere taşıdı ve yerini başkalarına sattı. Bu fabrikada da aynı şekilde olacağını tahmin ediyorum. Hepimiz Trakya halkı olarak bu fabrikaya sahip çıkmak zorundayız. ‘’ dedi.

‘’DUR DEMEK İÇİN BURADAYIZ’’

Kaplan’ın konuşmalarının ardından Şeker-İş Sendikası Şube Başkanı Orhan Saltık kürsüde yer aldı. Fabrikanın özelleştirme sürecinden bahseden Saltık, şu ifadeleri kullandı; ‘’Bu mücadelemize destek verdiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz Salı günü ansızın, Özelleştirme Dairesi’nin internet sayfasında gördüğümüz üzere 14 şeker fabrikasının ihale süreçleri başlamıştır. 3 Nisan’da 4 fabrikanın, 8 Nisan’da 5 fabrikanın, 18 Nisan’da da bizim fabrikamızın yani Alpullu Şeker Fabrikası’nın son teklif verme günüdür. Biz de bu ihale süreçlerine dur demek için tüm Trakya halkı ile buradayız. ‘’

‘’FABRİKA ZARAR ETTİRİLİYOR’’

Özelleştirme gerekçesi olarak fabrikanın zarar etmesinin gösterilmesine karşı çıkan Saltık, ‘’Fabrikamız 1926’da Atatürk’ün talimatıyla ilk duru beyaz şekeri üreten fabrikadır. Fabrikamızın zarar ettiğinden bahsediliyor. O yıllarda 2 bin kişi çalışırken şuanda çalışan işçilerimizin sayısı 183 kişi. 2 bin kişi ile zarar etmeyen fabrika şuanda 183 kişi ile nasıl zarar ediyor? Maalesef zarar ettiriliyor. Fabrikamız 4 yıldan beri kapalıydı. Sivil Toplum Örgütleri ile, çiftçilerimizle, işçilerimizle fabrikamızın açılması için 4 yıl köy köy mücadele verdik ve sonunda başardık. Bu sefer de bu fabrikamızın bacasının tütmesi için tekrar bunun mücadelesini verip bu bacayı tüttüreceğiz. ‘’ dedi.

 ‘’GEREKİRSE ÇADIR KURACAĞIZ’’

Fabrikanın kapanmaması için her türlü mücadeleyi vereceklerinin altını çizen Saltık, sözlerine şu ifadelerle son verdi; ‘’Biz bu mücadeleye devam edeceğiz. 2 defa ihaleden döndürdüğümüz taktirde ki döndürmüştük; hiç yılmadan, bıkmadan bu mücadeleye devam edeceğiz ve bu fabrikamıza hep birlikte sahip çıkacağız. Gerekirse çadır kuracağız, gece gündüz köylümüzle, çiftçimizle, işçimizle kapısında yatacağız. Hükümet yetkililerine buradan sesleniyorum; millet burada, halk burada, köylü burada, çiftçi burada, işçi burada, hükümet yetkilileri nerede?’’

‘’MHP VE AKP YETKİLİLERİNİ BEKLİYORUZ’’

Saltık’ın konuşmalarının ardından PANKO Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Ramis Özgen söz aldı. Alpullu Şeker Fabrikası’nın özelleştirme listesine sonradan eklendiğine dikkat çeken Özgen, ‘’Alpullu Şeker Babrikası’nın özelleştirmesine karşı burada hep birlikte yapmış olduğumuz mücadelede bizleri yalnız bırakmadığınız için sizlere tekrar teşekkür ediyorum. Dün Cumhuriyet Halk Partisi buradaydı, bugün İyi Parti burada. Yarın da MHP’yi ve Ak Parti’nin yetkililerini bekliyoruz. Gelmezlerse o onların bileceği bir şey. Sayın Mustafa Kemal’in kurmuş olduğu Türkiye’de ilk şekeri üreten fabrikamız, herkesin bildiği gibi satış için listeye konmuştur.’’ İfadelerini kullandı.

 ‘’UZUN YILLARDIR TARIMLA UĞRAŞIYORUM’’

Düzenlenen toplantının son konuşmacısı İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Avukat Mehmet Tolga Akalın oldu. Avukatlıktan önce kendisinin de bir çiftçi olduğunu belirten Akalın, şunları söyledi; ‘’Şimdi Enes Abi takdim ederken Avukat dedi ama ben aslında bir çiftçiyim. Aynı zamanda geçen yıl itibariyle yeni pancar üreticisiyim. Aynı zamanda 90’lı yıllarda çiftçilik yaparken pancar küspesiyle hayvan besleyen bir besiciyim. Yani burada bir yönümüz siyasi olur ama diğer yönüm itibariyle de aynı üretici insanlardan biriyim uzun yıllardır tarımla uğraşıyorum.’’

‘’ORTADA BİR TASFİYE VAR’’

Fabrikanın özelleştirme kararını ‘tasfiye’ olarak nitelendiren Akalın, ‘’Şimdi ne oldu da biz apar topar Alpullu’daki fabrikanın önünde toparlanma durumunda kaldık. Ortada klasik bir özelleştirme mi var? Ortada klasik bir satış mı var? Yoksa bunun ötesinde ciddi bir teşebbüsle mi karşı karşıyayız bunu anlamak durumundayız. Bakın ortada bir özelleştirme yok, kavramları yerli yerine oturtalım. Ortada bir tasfiye var. Özelleştirme bazı ekonomik nedenlerle tevsik ve tayin edilebilen bir yöntemdir. Tasfiye ise ancak boyun eğenlerin gidebileceği bir yoldur.’’ Sözlerini kaydetti.

‘’ALPULLU PANCARINI AMERİKAN SOFRALARINA BIRAKACAKLAR’’

Türkiye genelinde 14 şeker fabrikasının özelleştirme kararına ilişkin, ABD Dış İşleri Bakanı Tillerson’un ziyaretinin kararla bağlantılı olduğunu iddia eden Akalın, ‘’Bakın ne olduğunu ben size anlatayım. Bu kahramanlar, bu muhteremler meydanlara çıktılar ‘Ey Amerika!’ dediler, ‘Ey İsrail!’ dediler. İsrail dediler Rabia’yı Suud sofralarında bıraktılar. ‘Ey Amerika!’ dediler Alpullu pancarını da Amerikan sofralarına bırakmaya hazırlanıyorlar. Meselenin asıl özü budur. ABD Dış İşleri Bakanı Tillerson 15 Şubat’ta Türkiye’ye geldi. Türk siyasi tarihinde eşi görülmemiş bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı ile 3.5 saate yakın tutanaksız bir görüşme yaptı. Bakın görüşme kayıt altına alınmadı. Dışişleri Bakanı tercümanlık görevi ile görevlendirildi. Yani devletin bütün adabının ve geleneğinin ayaklar altına alındığı, bir çadır devletine mahsus bir uygulamayla yüz yüze kaldık. Ayın 15’inde bu arkadaşlar görüştüler, ayın 19’unda 14 tane şeker pancarı fabrikasının satışı kararı çıktı.’’ İfadelerini kullandı.

‘’BU KONUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’’

Fabrikaların özelleştirilmesi kararının sonuna kadar karşısında olduklarını da belirten Akalın, ‘’Bir yasa çıkardılar, dediler ki tarımsal destekler için Gayri Safi Milli Hasıla’nın %1’inden aşağı destekleme olmayacak. Geçen gün biz bir hesaplama yaptık, ilçe başkanlarımız da bunu basın açıklaması olarak verdiler. Bugün bunlar Türk Çiftçisi’ne tam onların kendi rakamlarıyla 89 katrilyon borçlular. Peki Türk Çiftçisi’nin bankalara borcu ne kadar? O da 88 katrilyon. Ortada sistematik bir tarımsal tasfiye vardır ve bu tasfiyeye karşı direnmek bizim için bir milli sorumluluktur. Bu bir politik mücadele değildir. Bu ülke üreten, özgür ve hür insanların ülkesi olduğu sürece özgür yaşam kaynağı oluşturabilir. Dediğim gibi bu bizim için bir parti faaliyeti olmaktan öte bir farkındalık oluşturma süreciydi, bu süreci de başlattık. Bundan sonra Trakya’nın tüm hücrelerinde bu konunun takipçisi olacağız.’’ Dedi.