Emeklilikte Yaşa Takılanlar Trakya Buluşmasına; Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, CHP Tekirdağ İl Başkanı Mehmet Ali Işıkgör, İYİ Parti Kapaklı İlçe Başkanı Yusuf Çetin ve seslerini duyurmak isteyen yüzlerce vatandaş katılım gösterdi.

“İŞVERENE GÖRE YAŞLIYIZ DEVLETE GÖRE GENCİZ”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda,  açılış konuşmasını Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Trakya Bölge Temsilcisi Erhan Öncü gerçekleştirdi. 1999’da çıkan 4447 sayılı yasa ile emeklilik için yaş şartı getirildiğini anımsatan Öncü,  “Bizim mağduriyetimiz bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren değil, geriye doğru işletilmesinden kaynaklandı. 2008’de 5510 sayılı kanunla aylık bağlanma oranları 3 kademeye ayrıldı. Yüzde 70 olan oran yüzde 28’lere kadar düştü. Bu yasa ile çalıştıkça emekli maaşlarımız düşüyor. 45-55 yaş aralığında bir insana kim iş verir? İşverene göre yaşlıyız, devlete göre genciz. Üniversite mezunu gençler bile iş bulanmazken biz bu yaşta nasıl iş bulalım, neden çalıştıkça emekli maaşımız düşsün” dedi.

“OYLARIMIZ EYT’YE’’

Öncü’nün ardından, EYT’li ailelerin çocukları adına salonda bulunan Melis Karalamacı ve Hasan Öztürk söz aldı. Sandık başında tepkilerini koyacaklarını belirten Karalamacı ve Öztürk, oylarının EYT’ye olduğunu belirtti. Konuyu çözüme kavuşturmak için Ankara’ya gideceklerini söyleyen Derneğin Yönetim Kurulu Saymanı Serpil Şahin ise,  “Hep birlikte Ankara’da yola devam” dedi.

‘’ANKARA SESİMİZİ DUYSUN DİYE BURAYA GELDİK’’

Salondakilere sıra sıra söz hakkı tanınırken Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmaz Derneği Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Ahmet Çetin de konuştu. Hükümetin EYT sorununa bir çözüm getirmesi gerektiğini vurgulayan Çetin, ‘’Trakya’ya sahip olmayan Viyana’ya dayanamaz. Biz de bugün Ankara sesimizi duysun diye buraya geldik” dedi. Derneğin Denetim Kurulu Üyesi Eşref Taşgüleç, tüm emeklilikte yaşa takılanları 10 Şubat’ta Ankara’da yapılacak olan buluşmaya davet etti.

“DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BÖYLE BİR KAVRAM YOK”

Düzenlenen programın son konuşmacısı ise Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Gönül Boran Özüpak oldu. Haklarını her platformda arayacaklarının altını çizen Özüpak, ‘’Anlaşılması için, bugüne kadar yaptığımız her toplantıda aynı şeyleri tekrarladık. İdrak edilene kadar sözümüzü söylemekten usanmayacağız. Sonuç alana kadar mağduriyetimizi ısrarla haykırmaya devam edeceğiz. 1999 yılında çıkan yasayla oluşan hak mağduriyeti emeklilikte yaşa takılanlar sıfatını ortaya çıkardı. Bazıları dünyanın hiçbir yerinde böyle bir kavram yok derken, bu kavramı literatüre kendilerinin soktuklarının farkında bile değiller. Onlara göre boş iş olan bizim ekmek davamız, çocuklarımızın geleceği ve hak mücadelemizdir. Kimsenin hakkında veya rızkında asla gözümüz yok. Sadaka dilenmiyoruz, hibe istemiyoruz, bağış istemiyoruz. Sadece isteğimiz senelerdir ödediğimiz primlerin emekli maaşı olarak bize geri iade edilmesidir. İlk işe başladığımız gün mevcut olan şartlarda, o günün gençleri olan bizlere söylenen ne şart varsa onun gerçekleşmesi içindir bu mücadelemiz” ifadelerini kullandı.

“BUNCA SENE BEDEL ÖDEDİK’’

Siyasi olarak herhangi bir beklenti içinde olmadıklarını, fakat durumun siyasi bir boyut kazandığını belirten Özüpak,  “Herhangi bir siyasi ideoloji ile hareket etmediğimizi ve topluluğumuzun Türkiye’nin tutkalı olan emekçilerden oluştuğunu her daim dile getirdik. Bu memlekete en fazla emek veren insanlarız. Bizden öncekiler 38 yaşında emekli oldukları için bu bir iddia değil, tartışmasız bir gerçektir. Yanlış algı yaratmaya çalışan insanların söylediği şekilde bizim 38 yaşında emeklilik gibi bir hedefimiz yok. Sadece bir yasanın geriye doğru işletilmesinin hukuki ve mantıksal olarak yanlış olduğunu belirterek ilk iş akdimizin yapıldığı şartlarda devam etmesi gerektiğinin altını önemle çiziyoruz. Yasal olmayan hiçbir şeyde ısrarcı değiliz. Biz yasaların geriye dönük işlemeyeceğini söylerken ısrarcıyız. İşe başlangıç tarihimizde bize sunulan şartlar neyse o şartların yerine getirilmesinde ısrarcıyız. Kapalı kapılar ardında yapılan, bizim müdahil olmadığımız görüşmelerin ya da pazarlıkların tarafımızca hiçbir hükmü yoktur. Beklemiş olduğumuz bunca sene boyunca zaten bir bedel ödedik. Başka bir bedel ödemenin de adaletsiz olacağını açıkça ifade ediyoruz ve asla kabul etmiyoruz. Haklıyız. Hakkımızın iadesi içindir bütün mücadelemiz” dedi.

‘’TAVİZ VERMEK YOK’’

Seslerini duyurmak için bu tarz programların devam edeceğini söyleyen Özüpak, “Derdimiz emekli maaşı olarak bağlanacak üç kuruş değil. Davamız haklılığımızı ispat etmek, mağduriyetimizi cümle aleme haykırmak, bunun gasp edilmiş hak olduğunun altını çizmektir. Taviz vermek yok. Birlik olacağız. Biz halkı mücadelemizin peşindeyiz. Başka hiçbir amacımız yok.  Aylık bağlanma oranları bizi yaş haddi kadar mağdur eden en kötü yasalardan biri. Ne kadar fazla prim ödenirse alacağımız emekli maaşları da o nispette azalıyor. Çifte standartlı bu mantıksızlık evlatlarımızın da ileride en büyük sorunu olacak” dedi.

“SADECE EMEKLİLİĞİNİ BEKLEYEN İNSANLAR DEĞİLİZ”

Özüpak, konuşmasını şu sözlerle noktaladı; “Bizim oluşturduğumuz bu büyük topluluk her partinin potansiyel seçmenidir dedik. Her siyasi görüşe saygımız var. Bizim derdimiz sadece geçim. Demokrasinin içinde ise çoğunluğun menfaatini gözetmek esastır. Biz sadece emekliliğini bekleyen insanlar değiliz. Biz birlikte büyük bir kitleyiz. Biz izinsiz hiçbir gösteri yapmadık, yapmayacağız ve tahriklere kesinlikle kapılmayacağız. Yıllardır kamu malını üreten biziz. Kırıp dökmeye çalışanlara da asla müsaade etmeyeceğiz. Bize yakışan en güzel tepki demokratik hakkımızı kullanırken, sandıkta tercihimizi bizi dinleyen, bizi anlayan ve yanımızda duranlardan yana kullanmamız olacaktır.’’