Kapaklı Gazetesi - Bahçeşehir Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yavuz Samur tarafından, Başakşehir Okulları’nda verilen konferansta öğrenci ve velilere öğrencilerin teknoloji kullanımı ile ilgili seminer verildi.

Okulun konferans salonunda gerçekleştirilen konferansta Samur, ‘’Başlangıçta inanmıyordum ama yapılan araştırmalar aksini söyledi. Ekran sayısı arttıkça bağımlı olma riski artıyor. Evdeki kitap sayısı arttıkça çocukların başarılı olma oranı artıyor. Aynı şey ekran sayısı ile geçerli çocukların ekran sayısı ne kadar çoksa başarı oranı o kadar azalıyor. O yüzden mümkünce ekran sayısını indirmede fayda var.” dedi.

‘’ÇOCUK HANGİ OYUNU OYNUYOR BİLMEMİZ LAZIM’’

Velilerin indirilen uygulamaları titizlikle incelemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Yavuz Samur, “Normal de çocuğumuz için en basitinden bir hikaye kitabı alacaksınız diyelim. Gidiyorsunuz kitap almaya, kitapların arasında geziniyorsunuz gezinirken bir tane kitap alıyorsunuz elinize başlığına bakıyorsunuz, yazarına bakıyorsunuz ve yayınevine bakıyorsunuz sonra açıyorsunuz içeriğini inceliyorsunuz, görsellere bakıyorsunuz içinde sakıncalı bir şey var mı? En sonunda kitabın arkasında kitap hakkında bilgiler var oraya bakıyorsunuz ve en sonunda kitapları almamaya karar veriyorsunuz. Kitap alırken bu kadar titiz davranan velime bir anda ne oluyor da bu çocukların kitaplardan daha fazla vakit geçirdiği oyun ve uygulamaları incelemekten vazgeçiyor. Asıl orada artık titiz davranmak gerekiyor. O yüzden ben diyorum ki çocuğunuzun telefonunda, tabletinde hangi uygulamaların olup olmadığını bilmeyen anne baba ile çocuğunun kitapların hangi kitap hangi dergi olduğunu bilmeyen aynıdır.” İfadelerini kullandı.

‘’ÇOCUĞUM KLAN YÖNETİYOR’’

Oyunlarda kullanılan jargonun çocukların günlük konuşma diline yansıdığını söyleyen Samur, “Çocuğum bana diyor ki baba sana skill atayım mı? diyor. Ne atayım oğlum diyorum ‘Bende fazla var sana skill atayım mı?’ diyor. Oyun hakkında bilgiler veriyor. Mesela ‘senin klanın var mı?’ diyor. ‘Ben kılan da yüz kişi çalıştırıyorum. Klan yönetiyorum.’ diyor. Ben evde çocuğuma ödev yaptıramıyorum ama adam klan yönetiyor. Dolayısıyla oyunlar çocukların dili olmuş. Geçen bir veli yazmış Instagramdan ‘hocam benim kız bana bir şey söylüyor ama ne bu ben bilmiyorum. Bana anne sen çok noobsun diyor’ dedi. Yani anne sen çok amatörsün, sen bilmiyorsun falan diyormuş. Dolayısıyla bizim bu çocukların dilinden anlamamız lazım.” Sözlerini kaydetti.

‘’BU İŞTE ÇOCUKLARIN DAMARI OYUN VE SOSYAL MEDYA’’

Çocuğun dilinden anlamak için çocukla onunla ilgili muhabbet etmek gerektiğini belirten Samur, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü; “Ama biz ne yapıyoruz yemek masasına oturduk muhabbet edeceğiz. Sanki elimizde kontrol listesi varmış gibi ne haber oğlum kızım iyi, okul nasıl iyi, dersler iyi, ödevler var mı? Var, yaptın mı? Yaptım. Neyi kontrol ediyorsunuz o oldu mu? Bu oldu mu? Diyerek çoğumla muhabbet ediyorum diyorsan bu muhabbet değil. Ne yapacaksın? Damardan gireceksin. Damarı ne çocukların bu işte oyun ve sosyal medya. Bunlar ile ilgili konuşmayı çok seviyorlar. Biz ne yapıyoruz onu oynama bunu oynama aman o kötü buda kötü diyoruz ama ne yapması gerektiğini söylemiyoruz. Onunla ilgili de konuşmamız lazım ki içeriği anlayalım. Biz onunla ilgili konuşmadığımız müddetçe arayı böyle açıyoruz. Çocuklarımızdan uzaklaşıyoruz. Halbuki çocuklarımıza yaklaşmamız lazım.”

‘’TEKNOLOJİ DETOKSU YAPIN’’

Samur, “Normalde kafeye gittiğimizde nereye otururuz? Manzara cam kenarı olsun deriz ama şimdiki çocuklar priz nerde ise oraya oturuyor. Buna biz Monofobi diyoruz. Monofobi priz arama rahatsızlığıdır. Yani bir ortama girince hemen gözler priz arıyor.” dedi. “Biz cüzdan olmadan çıkamazken çocuklar telefon olmadan dışarı çıkmıyor” diyen Samur, “1 Mayıs tatil gününde çocuğuma dedim ki sen istersen tam gün sabahtan akşama kadar ekrana da bakabilirsin ama bana çocuğum bütün gün ekrana bakmadı dedirtebilir misin? Dedim. Yaparım baba dedi o gün hiç ekrana bakmadı ama süreç boyunca gözlemledim. Eli zaman zaman gitse de bakmadı. Bunu zaman zaman yapmamız lazım biz buna teknoloji detoksu diyoruz. Kendinize de bakın çocuklarınıza da bakın.” şeklinde konuştu.

‘’YEMEK YERKEN EKRANA BAKMAYALIM’’

Çocukların yemek yeme alışkanlıklarının da teknoloji ile değiştiğini söyleyen Samur, “Yemek masası bizim nadir bir araya geldiğimiz nadir yüz yüze bakabildiğimiz yerlerden bir tanesi orada en azından günü değerlendirelim birbirimizle sohbet edelim. Son zamanlarda bebeğe mama yedirmek için telefondan bir şeyler göstermeye başladık. Bir markette bebek yemek masasında telefon tablet tutucu var ve ben bunu gördüğümde delirdim. İşte sağ olsun basın buna biraz ilgi gösterdi. Ben bunu paylaştığımda o kadar doktor mesaj attı ki bana doktorlar dedi ki ‘ekrana bakarak yemek yediğinde çocuk daha fazla ağzında tutuyor yemeği bu da diş çürümesine yol açıyor’ dedi. Çocuklar ekrana bakıp yemek yediğinde ne yediğinin farkına varmıyor. Sonuçta yemek yemek haz verici bir şeydir. Yediğin de mutlu olursun. Bu sefer diyorsun ki ben ne zaman yemek yersem o zaman ekran var demek ki ben ekranla hep mutlu oluyorum diyor. Buna dikkat edelim.” dedi.

‘’YATAĞA TABLETLE GİRİYORSA UYKU SÜRESİ KISALIYOR’’

Uyku düzeninin önemine dikkat çeken Samur, “Yatağa tabletle veya telefonla giriyorsa çocuğunuz, uyku süresi kısalıyor. 8-9 saatse 5-6 saate düşüyor hatta daha fazla. Çünkü telefon, televizyon ve tablet diyor ki bana bak. Bir oyunu bir oyna sonra şunlara bak derken uyku süreniz düşüyor. Örneğin tuvalette normalde kısa bir süre de kalacakken telefonla girince süre iki katına çıkıyor. Bazı mekanlarda ve alanlarda teknolojik sınırlandırma getirilebilir. Bunda her hangi bir sakınca yok. Bu bir kuraldır, bu bir sınırlamadır ve bu yasak değildir. Aile zamanında teknoloji yok bitti diye biliriz.” diye konuştu.

‘’EKRAN SAYISINI DÜŞÜRMEKTE FAYDA VAR’’

Samur, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Başlangıçta inanmıyordum ama yapılan araştırmalar aksini söyledi. Ekran sayısı arttıkça bağımlı olma riski artıyor. Evdeki kitap sayısı arttıkça çocukların başarılı olma oranı artıyor. Aynı şey ekran sayısı ile geçerli çocukların ekran sayısı ne kadar çoksa başarı oranı o kadar azalıyor. O yüzden mümkünce ekran sayısını indirmede fayda var.” dedi. Samur, “bağımlı olmak fiziksel ağrılara neden olur, kilo artışına neden olur, agresif durumlar, şiddet eğilimi ve dürtü problemi ortaya çıkıyor.” ifadelerini kullandı.