Kapaklı Gazetesi - Lise Geçiş Sınavı (LGS) öncesi öğrencilere tavsiyelerde bulunan Başakşehir Okulları PDR Birimi Zümre Başkanı Gamze Koçak, ‘’Sınav öncesi olduğu kadar sınav anı ve sınav sonrası motivasyon ve kaygı yönetimi de fazlasıyla önemlidir.’’ dedi.

LGS sınav tarihinin MEB tarafından 20 Haziran olarak değiştirilmesi, pandemi döneminde öğrenciler için motivasyon kaynağı oldu. Özellikle soru kapsamının azaltılması, yayınlanan soru paketleri, örnek sorular öğrencilerin psikolojik olarak kendilerini daha rahat hissetmelerini sağladı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Başakşehir Okulları PDR birimi zümre başkanı Gamze Koçak, ‘’Sınavlar stres ve kaygının kaynağı gibi görülüp, sevilmese de insanı geliştiren, yetenekleri ortaya çıkaran gerçeklerdir. Bir yandan ergenlik döneminin getirdiği değişim ve gelişimleri yaşayan çocuklar için sınava hazırlanma süreci, inişlerin ve çıkışların sıklıkla yaşandığı hem akademik hem duygusal dengelerin sürekli değişkenlik gösterdiği bir dönemdir. Sınav zamanı yaklaştıkça sınava dair artan zihinsel yanılgılar, psikolojik ve fiziksel yorgunluk hali, yoğun duygular, stres ve kaygıyı tetiklemektedir.’’ dedi.

‘’KAYGI HEDEFE ULAŞMADA GİZLİ BİR DESTEKTİR’’

Kaygı ve stresin bu süreçte normal olduğunu kaydeden Koçak, “Offf sınav yaklaşıyor! Ders çalışmakta zorlanıyorum! Bir türlü ders çalışmak için motive olamıyorum! Ya iyi bir liseyi kazanamazsam?” gibi söylemler öğrencilerin zihinlerini meşgul edebiliyor. Öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyorum. Kaygı her duygu gibi kabul etmemiz ve belli bir derecede yaşamamız gereken, bizleri güdüleyen, hedefe ulaşmada ki çabalarımızda gizli bir destektir. Kaygı ve strese hiç olmasın gözüyle bakmak mümkün olmadığı gibi, duygularımızı yönetmek için yaşadığımız duygunun farkındalığı da önemlidir. Bu doğrultuda sınava dair zihinsel yanılgılarımızı düzenlemek, rahatsız eden ve başarıya ulaşmadaki engel düşünceleri; ‘Başarmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım’, ‘Zamanı verimli kullanmak benim elimde.’ gibi olumlu düşüncelerle yapılandırmak mümkün.’’ İfadelerini kullandı.

‘’KENDİLERİNİ GERÇEK SINAV SAATLERİNE GÖRE PLANLAMALILAR’’

Koçak önerilerini şu sözlerle sürdürdü; ‘’Sınava az zaman kala rutinlerin çok değişmemesi, öğrencilerin uyku ve beslenme düzenlerini korumaları sınav günü zorluk yaşamamaları adına önemlidir. Öğrencilerin sınav günü uyanık, dinç olması için zihnen ve bedenen kendilerini gerçek sınav saatine göre planlamalarında, evde sınav saatlerine uygun hareket ederek kendilerini denemelerinde fayda vardır.’’

‘’ÖĞRENCİLER PANİK YAPMAYIP SAKİN KALMALI’’

Sınava girecek öğrencilerin panikten uzak olması gerektiğini söyleyen Koçak, ‘’Sınav öncesi olduğu kadar sınav anı ve sınav sonrası motivasyon ve kaygı yönetimi de fazlasıyla önemlidir. Bu noktada öğrencilerin, geçmiş ya da geleceği düşünmek yerine şu an yaşadıklarına odaklanması sınav sürecinde kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olabilir. Sınav sırasında, sınav öncesi yaşadıklarına veya sınavdan sonra olacakları düşünmek yerine bedenen ve ruhen sınavda olmak öğrencilerin daha iyi performans göstermelerine yardımcı olacaktır. Sınav anında kalp çarpıntısı, el ayak titremesi, mide sancısı yaşayan öğrenciler ‘panik yapmayıp, sınavdan birkaç saniyeliğine uzaklaşıp, doğru nefes almaya odaklanarak, su içip sakinleşerek “her şeyin yolunda olduğunu ve daha da güzel olacağını kalbine söylemeyi unutmasın” dedi.

AİLELERE DE TAVSİYEDE BULUNDU

Bu süreçte ailelere de büyük iş düştüğünü söyleyen Koçak, ‘’Sınava hazırlık sürecinde öğrenciler kadar ailelerde aynı heyecanı yaşamakta. Bu noktada heyecanımızı yönetmek ve çocuklarımıza uygun desteği vermek çok önemlidir. Ebeveynlik kişiyi zaman zaman karamsar ve gergin yapabiliyor. Bu anne babalığın getirdiği duygusal bir yüktür. Özellikle bu süreçte şunu kendimize sık sık hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Anne baba olarak kendimizi de anlamaya çalışmalıyız. Kendimizi rahatlatmadan ve anlamadan çocuklarımıza uygun desteği sağlamak güç olabiliyor. Bu sınav çocuklarla ilgili yaşayacağımız son stres değil, yaşamın sunduğu fırsatların bittiğini düşünmek kaygımızı arttıracaktır. Her yeni gün yeni fırsatlar sunuyor hepimize. Bunları en iyi şekilde değerlendirmek ve çabayı takdir etmek bu süreçteki en önemli destektir.’’ Sözlerini kaydetti.

‘’BEKLENTİLER BİZLERİ VE ÇOCUKLARIMIZI YORACAKTIR’’

Gamze Koçak, açıklamasını şu sözlerle noktaladı; ‘’Beklentilerimiz bizleri ve çocuklarımızı yoracaktır. Yüksek beklentilere girmeden güven mesajlarımız çocuklarımızı rahatlatacaktır. Çocuklarımız bariz bir yanlışa gitmiyorsa yapabileceğimiz en iyi şey desteklemek, heveslendirmek. Yoğun geçen sınava hazırlık günlerinde çocuklarımız ile geçirdiğimiz her an kıymetli. Onlara verebileceğimiz en değerli şeyin onlara ayırdığımız zamanlar olduğunu unutmayalım. Onları motive edecek, rahatlatacak etkinlikler planlamak kaygılarını da azaltacaktır.’’