Kapaklı Gazetesi - Milli Eğitim Bakanlığının 2022 Yılı Bütçe Kanun Teklifi üzerindeki görüşmelerde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda söz alan CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, “Ülkemizin geleceği olan eğitim sistemi onu bir avuç müteahhitten, inşaat sektöründen daha az önemli gören 19 yıllık AK Parti iktidarı döneminde maalesef can çekişiyor.” dedi.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün raporuna göre, eğitim kalitesi kategorisinde son sıralarda yer aldığımızı söyleyen Milletvekili Yüceer, ortaöğretim çağında okullaşmanın çok az olduğuna değindi. Dr. Yüceer, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sözlerini şöyle sürdürdü:

“İDEOLOJİYE KURBAN EDİLMİŞ EĞİTİMİN BEDELİ GELECEKSİZLİK”

Öğrenci refah raporunda yine Türkiye OECD’nin en mutsuz öğrencilerine sahip ülke. Nasıl mutlu olsunlar? Geleceği göremiyorlar, kimse yarın ne olacağını bilmiyor, akşamdan sabaha sistem değişiyor. Ve iddia ediyorum ki sayın bakan dahil hiç kimse yarın ne olacağını bilmiyor. ‘Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız cehaletin bedelini hesaplayın’ diyor Sokrates. Günümüz Türkiye’si için bu sözü genişletmek gerekiyor aslında. Çağın dışına düşen, yap-boz tahtasına dönüşmüş, ideolojiye kurban edilmiş eğitimin bedeli yalnızca parasal olmuyor. Bunun bedeli geleceksizlik oluyor. Bu toplumun geleceksizliği oluyor.

“20 YILDA EĞİTİME AYRILAN BÜTÇE YÜZDE 50 ERİMİŞ”

AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’de MEB bütçesinin merkezi bütçeye oranı yüzde 22, 2022’de bu oran yüzde 11’e gerilemiş. Yani 20 yılda eğitime ayrılan bütçe yüzde 50 erimiş. 2002’de yine MEB bütçesinin eğitim yatırımlarına ayrılan payı yüzde 17,18’ken 2020 itibarıyla yüzde 4,65’e düşmüş, maalesef bu yıl da yüzde 8 olması öngörülmüş.

İkili eğitimi sonlandırmak istiyoruz, okullaşma oranlarını arttırmak istiyoruz, eğitimin niteliğini arttırmak istiyoruz, pandemi koşulları var… Ama tam tersi bütçeyi arttıracakken bu bütçe ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyenlerin tasarrufu eğitimden, öğrencilerden, öğretmenlerimizden, vatandaşlarımızdan yapmaya kararlı olduğunu bir göstergesi.

“OKULLARDA TEMİZLİK PERSONELİ YOKKEN ÖZEL OKULLARA 6,9 MİLYAR DESTEK”

Temizlik personeli yok denilirken, devlet okullarına kaynak yok denilirken var olan kısıtlı kaynaklar özel sektöre, vakıflara transfer ediliyor. Milli Eğitim Bakanlığı özel okullara eğitim ve öğretim desteği olarak 6,9 milyar lira ayırabiliyor. Tek başına eğitim bütçesinden 1,5 milyara yakın parayı paralel eğitim kurumu gibi çalışan Maarif Vakfı’na aktarabiliyor. Türkiye Maarif Vakfı’nın bütçesi geçtiğimiz yıla göre yüzde 285,4 artmış. MEB yatırım bütçesinin yüzde 10’u kadar payı Maarif Vakfı’na aktarılması gerçekten manidar.

“EĞİTİMİ VAKIFLARLA BOĞDUNUZ”

İktidarınızda ilköğretimden başlayarak eğitimi vakıflarla boğdunuz, Ensar’la boğdunuz, TÜRGEV’le, TÜGVA’yla boğdunuz. Şimdiye kadar yüzlerce vakıf kuruldu. Kaynaklar aktarıldı, destekler olundu. Ne oldu şimdiye kadar? Maarif Vakfı neymiş Afrika’da, Avrupa’da, Asya’da eğitim verilecekmiş. Türkiye’de verdiğiniz eğitimi görüyoruz. Sonuçlarını görüyoruz. Cemaat ve tarikatlar vakıf, dernek adı altında maalesef okullara yerleştiriliyor. Ben bu ısrarı da bu sevdayı da gerçekten anlamakta zorlanıyorum.

“ATATÜRK’ÜN ‘BENİM MANEVİ MİRASIM BİLİM VE AKILDIR’ SÖZÜNDEN GELDİĞİMİZ YER HAKİKATEN ÜRKÜTÜCÜ”

Üniversitelerin haline bakalım. Akademik ve bilimsel özgürlüğün ne hale getirildiğine bakalım. Genç işsizliğine bakalım, beyin göçüne bakalım. Atatürk’ün ‘Benim manevi mirasım bilim ve akıldır’ sözünden geldiğimiz yer hakikaten ürkütücü. Atatürk ne kadar doğru söylemiş: ‘Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.’ Bu esaretin illa görünür olması gerekmiyor. Başkalarının teknolojisini kullanırsınız, işlerini yaparsınız, ürettiğini kullanırsınız, kültürünüzü ellerine geçirirler, dilinizi yok ederler, fark etmezsiniz bile. Bir süre sonra onlar yönetir siz yönetilirsiniz. Türkiye’de şu anda olan budur.”