20 Haziran 2020 Cumartesi günü Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ülkemizde gerçekleştirildi. Hem öğrencilerimiz hem öğretmenlerimiz hem velilerimiz hem de yöneticilerimiz için zorlu geçen bir yılın sonunda üst düzey güvenlik önlemleri alınarak yapılan bu sınavın sonuçlarının öncelikle tüm öğrencilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

            Bu yıl sınavda çıkan soruları incelediğimizde MEB konu dağılımına ve kazanımlarına uygun hazırlanan sorular karşımıza çıkmaktadır. Yine soruların birinci dönem konularına ve kazanımlarına bağlı kalınarak sorulduğu ayrıca yayımlanan örnek sorularla, sınavda çıkan soruların paralellik gösterdiği görülmektedir.

            Bu yazımızın başlığında geçen “Bir LGS’nin Ardından” kısmını buraya kadar kısaca izah etmiş olduk. Şimdi yazımızın asıl bölümüne gelelim. Biten bir LGS aslında yeni bir LGS’nin de başlangıcı demektir. Geçtiğimiz yıl 7. sınıf olan öğrencilerimiz artık 8. sınıf öğrencisi oldular ve LGS yolculuğu artık onlar için başlamış oldu. Bu yıl 8. sınıfa geçen tüm öğrencilerimize de şimdiden başarılar diliyorum. Çok sayıda mesaj aldığım için bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissettim. Her öğrenci kardeşim “Yaz tatilinde ne yapmalıyım Hocam, sizce nasıl bir yaz geçirmeliyim?” sorularıyla beni ablukaya almış durumdalar.

            Öncelikle şu iki hususu belirtmeliyim. Birincisi lütfen “yaz tatilinizi” tatillikten çıkarmayın. Doyasıya, pandemi süreci izin verdiği ölçüde ve tedbirlere uymak koşuluyla, yaz tatilinizin tadını çıkarın. İkincisi de şunu unutmayın ki her birey kendi başına ayrı bir bireydir. Ne demek bu? Yani herkesin yolu, yöntemi, tarzı birbirinden farklıdır. Sonuçta hedeflenen herkes için aynıdır. “Başarılı olmak.” Ancak bu hedefe ulaşmanın yolu, yöntemi herkes için birbirinden farklı olabilir. Ben bu yazımda herkes için ortak olması gereken temel noktalara ve branşım gereği Türkçe dersine daha fazla değineceğim.

            Ben kendi öğrencilerime her zaman dönemin başında ilk derste hayallerinin olup olmadığını sorar, hayaller kurmadan derse başlayamayacağımızı söyler ve şu sözü söyleyerek derse başlarım. “Hayaller, gerçeklerin yol haritasıdır.” Bu yüzden bu yaz tatilinde ilk olarak yapmanızı istediğim şey: hayal etmeniz, hayal kurmanız. Hayallerinize öncelikle kendiniz inanmalısınız. Kendinize mantıklı, ulaşılabilir ve gerçekçi hedefler belirleyin. Bu hedeflerinizi lütfen bir kâğıda yazın ve odanızın bir köşesine asın. Her sabah kalktığınızda ve gece yatmadan önce bu hedeflerinizi okuyun. Hayallerimiz tamamsa ve hayallerimizi başaracağımıza inanıyorsak yazımıza devam edelim. Hayal kurduktan sonra şunu hemen eklemek gerekir. Hayallerimiz gerçekçi olmalı dedik yani aç tavuk kendini buğday ambarında sanır hesabı değil. Hayallerimize ulaşmanın yolu, şüphesiz S. Keth Moorhead’ın “Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır.” sözünden de anlaşılacağı üzere “çalışmak” ile olur. Pekiyi yaz tatilinde nasıl çalışacağız, ne yapacağız? Asıl sorumuzun cevabına artık gelelim.

            7. sınıftan 8. sınıfa geçen siz öğrencilerimize ilk tavsiyem kesinlikle ama kesinlikle konu eksiğiniz olmadan 8. sınıfa geçmenizdir. Bir de bu yıl ikinci dönem derslerin pandemi sürecinden dolayı yüz yüze, sınıf ortamında yapılamadığını eklersek bu durumun önemi çok daha artmaktadır. O halde önceliğiniz bu yıla kadarki konuların tekrar edilmesi, eksik görülen konuların tamamlanması. Tüm dersler için ortak olan tavsiyem budur.                                                Bu yıl çıkan sorulara da baktığımızda sınavın sorgulayarak öğrenen, yorum ve dikkat becerisi yüksek, öğrendiklerini günlük hayat ile ilişkilendirebilen ve öğrendiği bilgileri yorumlayabilen öğrenciler tarafından rahatlıkla çözüldüğü görülmektedir. Yeni nesil soruların uzun, yoruma dayalı, grafik, tablo ve görselleri yorumlayabilme gücünü ölçer nitelikte olduğu açıktır. Belirleyici olan temel derslerin ise Türkçe ve özellikle de matematik olduğu görülmektedir. Ancak burada şunu da belirtmek gerekir ki sınavda asıl belirleyici olan okuma becerisidir. Soruların uzun, yoruma dayalı, yorumlama ve günlük hayat ile ilişkilendirme becerilerini ölçtüğü ortadayken ancak kitap okuma alışkanlığına sahip, hızlı okuyan ve hızlı anlayabilen, kelime dağarcığı geniş öğrencilerin bunu başarabileceği aşikârdır. Sizlere en önemli tavsiyem yaz tatilinde bol bol kitap okumanızdır. Kitap okurken özellikle bu yaz tatilinde sınav için daha akılcı okuma yapmanız gerekmektedir. Kitap okurken anlamını bilmediğiniz kelimelerle karşılaştığınızda ilk olarak metnin bağlamından hareket ederek tahmin etmenizi, daha sonra mutlaka sözlükten anlamını araştırıp tahmininizin doğru olup olmadığını test ederek o kelimeyi kelime defterinize yazmanızı öneriyorum. PISA 2015 raporuna göre kitap okumayan çocuklar normal bir cümleyi 45 saniyede anlayabiliyorken bu süre kitap okuma kültürü edinmiş çocuklarda 13 saniyeye düşüyor. LGS’de öğrencilerin çoğunun zamanı yetiştiremedim dediğini de düşünürseniz kitap okumanın zaman açısından da önemini çok daha iyi kavramış olursunuz.

Türkçe dersi açısından son olarak yaz tatili döneminde yapmanızı tavsiye ettiğim nokta Milli Eğitim Bakanlığının yıl boyunca yayımlamış olduğu örnek soruları bilgisayardan veya telefondan indirerek “Sözcükte Anlam, Cümlede Anlam, Paragrafta Anlam, Yazım Kuralları ve Noktalama İşaretleri” konularına ait soruları çözmenizdir. Bu sorular bu zamana kadar gördüğünüz derslerdeki bilgilerinizle çok rahat çözebileceğiniz sorulardır. Böylece nitelikli sorular çözerek LGS soru tarzına da kendinizi hazırlamış olacaksınız.

         Sonuç olarak toparlayacak olursak yaz tatilinizi öncelikle tatil tadında geçiriniz. Panik yapmayın. Hayal kurun, gerçekçi hedefler belirleyin ve bunları başaracağınıza inanın. Çalışın. Geçmiş dönemlere ait konu eksiği bırakmayın, konu tekrarlarınızı yapın. Bol bol kitap okuyun ve Milli Eğitim Bakanlığının yayınlamış olduğu örnek soruları çözün. Prof. Dr. Necati Cemaloğlu’nun Yol Ayrımındaki Gençlik kitabını da bu yaz tatilinde okumanızı öneriyorum. Ve son söz olarak da diyorum ki asla ama asla umutsuz ve mutsuz olmayın. Daima olumlu düşünün. Unutmayın ki “Olumlu düşünceler, olumlu sonuçlar doğuracaktır.” Kalın sağlıcakla.

                                                                                                                 Erkin SAÇAR

       Eğitimci Yazar / Türkçe Öğretmeni