Saadet Partisi Kapaklı İlçe Kongresi’nde Mevcut Başkan Hasan Karakoç güven tazeledi.
 

Öğle namazının kılınmasının ardından Eski Belediye Meydanı’nda toplanan partililer mehteran ekibi eşliğinde Ali İhsan Mandalı Düğün Salonu’na gitti. 18 Şubat 2018 Pazar günü saat 14.30’da gerçekleştirilen kongreye Saadet Partisi Genel Başkanı Mesut Doğan, Saadet Partisi Teşkilatlanma ve İl sorumlusu Arslan Ateş, Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkanı Feti Pehlivan,  AK Parti Kapaklı İlçe Başkanı Salih Bezgin, CHP İlçe Başkanı Kenan Seçkin, MHP İlçe Başkanı İsmail Türker, Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı, İYİ Parti Kapaklı İlçe Başkanı Yusuf Çetin, Büyük Birlik Partisi Kapaklı İlçe Başkanı Fatih Diller ve çok sayıda partili katılım gösterdi.  
 

‘’BU AY ŞEHİTLER AYIMIZDIR’’
 

1 dakikalık Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından divan heyeti oluşturuldu. Divan Başkanlığına Murat Vakitçi, Divan üyeliklerine ise Mehmet Ayan ve Bilal Küçük seçildi. Kongrenin açılış konuşmasını Saadet Partisi Kapaklı İlçe Başkanı Hasan Karakoç gerçekleştirdi. Katılımcılara teşekkür eden Karakoç “ Bu ay şehitler ayımızdır ve Necmettin Erbakan Hocamızın da vefat ayıdır. Bugün kongremize katılarak bizleri onurlandıran herkese teşekkür ediyorum.” dedi. Karakoç’un konuşmasının ardından yönetim Kurulu’nun ibrası oy birliği ile kabul edildi.
 

“SİYASİ PARTİ BİR EKİP İŞİDİR”
 

Karakoç’un ardından Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkanı Feti Pehlivan söz aldı. Devletin insan için öneminden bahsederek konuşmasına başlayan Pehlivan, “ Siyasi parti devleti yönetme iddiasında bulunan bir ekip işidir. Devlet hepimizin evidir. Bu evin içersinde farklı görüş ve düşünce de olan kardeşler olarak varız. Evin içerisinde bazı problemlerimiz olabilir. Bunları kardeşlik hukuku içinde çözmemiz gerekiyor. Aile bütünlüğü içinde millet bilinci ümmet şuuruna ulaştırmak mecburiyetindeyiz. Yeryüzünde yaşayan 7 milyar 600 milyon insan olarak kardeştirler. Eğer birileri çıkar, ben sizin reisinizim,  ben sizin amirinizim manasına gelecek tavırla ben söylerim siz yaparsınız derse orada kargaşa başlar. Kardeş kavgayı, kavga savaşları meydana getirir. Kainat yaratılalı 17 milyar yıl olmuş. Bu dünyada yaşarken bu dünya için mi yaşıyorsunuz, gelecek için mi yaşıyoruz? Bu dünya kendisi için yaşanmayan bir mekandır. Yeni bir dünya düzeni kurmaya çalıştılar. 50-60 yıl süre içinde oluşturulmuş olan dünya düzeni sadece insan öldürmeye, hakları gasp etmeye, yönelik düzen oluşturuldu. Son 15-20 yıldır İslam ülkelerine yönelik, Müslümanları hedef tahtasına koyup nişan alıp katlediyorlar.” ifadelerini kullandı.
 

“KARDEŞLİĞİN DEVAMI ADALET İLE MÜMKÜNDÜR”
 

Bir devlette adaletin önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Pehlivan, sözlerine şu ifadelerle son verdi; “ Devleti yönetme görevimiz de budur. 81 milyonluk bir devletiz. 81 milyon insan bugün Türkiye Cumhuriyeti olarak bir bütün ve kardeştir. Bu kardeşliğin devam ettirilebilmesi adalet ile mümkündür. Adalet kimsenin keyfine göre bir tasarruf değildir. Adalet ölçünün gösterdiği sonuçtur. Milli görüş dediğimizde önümüze çıkan insan temel haklarının adaletli bir şekilde tanzim edilmesi ve buna göre yönetimin olmasını gerekli kılar. Güçlü olanın dediği olur, güçsüz olan zulme uğrar. Buna razı değiliz. Anayasa, yasa ile yönetmeliklerin hakkı üstün tutan anlayışa göre tanzim edilmesi gerekiyor. Kapaklı kongresi inşallah il bazında memleket bazında hayır getirsin. Hak olanın peşindeyiz. Hakkı üstün tutmak demek doğuştan gelen hakların adaletli şekilde yönetilmesi demektir. Bugün ki düğünümüze teşrif ettiniz, yeni yönetimin hayırlı olmasını diliyorum.’’
 

‘’CANLA BAŞLA ÇALIŞAN BİR KADRO VAR’’
 

En yakın zamanda iktidarı hedeflediklerini belirten Saadet Partisi Teşkilatlanma ve İl Sorumlusu Arslan Ateş, “ Saadet Partisi yaşanabilir Türkiye öneriyor. Necmettin Erbakan 1969 yılında tarihin akışını değiştirdi ve Konya’dan bağımsız milletvekili oldu. Şubat ayında Allah’ın huzuruna gönderdik. Bize miras bıraktı, o mirası Türkiye’nin yarınlarına, geleceğine, bölgenin huzuruna saadetine güvenliğine katkılar sunsun diye. Canla başla gece gündüz çalışan bir kadro var, o kadro Saadet Partisi’dir. Bugün buradan ışık yakacağız. Türkiye’nin teminatı ve güvencesi olan Saadet Partisi’ni en kısa zamanda iktidara taşıyacaklardır” dedi.
 

AFRİN’E DEĞİNDİ
 

Programın son konuşmacısı ise Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilatlanma Başkanı Mesut Doğan oldu. Doğan, “ Ülke olarak karışık, kritik ve hassas süreçten geçiyoruz. Sorulması gereken soruların sorulamadığı, konuşulması gereken konuların konuşulamadığı bir süreçten geçiyoruz. Böylesine sorunların zirvede olduğu dönemde ülkemizde en büyük sorun gerçek sorunların konuşulamayışı olmuştur. Sorunlarımızı konuşamıyoruz, herhangi bir nedenle sorunlarımızı konuşabileceğimiz bir organ oluştuğunda bile sorunlar yanlış taraftan tutturularak asla hedefimize ulaşamayacağımız bir durum oluşturuluyor. Bu dönemde sorunlarımızın merkezini, içeriğini konuşmak mecburiyetindeyiz. Dün olay olduğunda bir sorun oluştuğunda bu sorunu konuşan siyasetçiler, gazeteciler ve yetkili erkan 3 noktadan konuşuyorsa orada bir aldatma vardır. Yanıltma vardır. Eğer olay olduğunda olayın dünü atlanarak sadece bugünü konuşuluyorsa yanıltma vardır. Bir olayın sebebi atlanarak sadece sonuçtan konuşuluyorsa orada kasıtlı yönlendirme vardır. Bir olayın kuklacısı atlatılarak sadece kukla konuşturuluyorsa orada sahtekarlık vardır. Bundan dolayı meselenin tüm boyutunu özüne girerek konuşmak zorundayız. Bugün Türkiye Cumhuriyeti PKK, FETÖ ile mücadele ediyor. Bunlar kukladır. Bunları besleyen kuklacı ile mücadele edebiliyor muyuz? Asıl mesele de budur. Bugün Afrin’e girdik. Bu sonuçtur. Bugün Türkiye’de yaşayan herkes duası, desteği niyeti ile Mehmetçiğin arkasındadır. Cumhurbaşkanı ve Başbakan “ Biz Afrin’e girmek mecburiyetindeydik ve girdik” diyor. Neden girmek zorundaydık. Sebep 15 yıldır uyguladığımız yanlış dış politikadır. Bunu konuşmadan insanları yönlendirirsek bugünü kurtarırız ama geleceği karartmış oluruz. Bir ülkeyi kimin yönettiği önemlidir ama ondan daha önemlisi nasıl yönettiğidir. Eğer biz ülkeyi yönetme noktasında ilkelere sadık kalmazsak, kişilerle ülkeyi yönetirsek perişan oluruz. Bundan dolayı Saadet Partisi olarak bu topraklarda siyaset yapanlar bu siyaseti icra ederken, ekonominin merkezine helal lokma koymadıkları, eğitimin merkezine güzel sosyal hayatın merkezine kardeşliği yerleştirmedikleri sürece dış politikanın merkezine İslam birliği yerleştirmedikleri sürece ne kadar iyi niyetli olurlarla olsunlar hedeflerine ulaşamayacaklardır.” sözlerini kaydetti.
 

“TÜRKİYE SIRADAN BİR ÜLKE DEĞİLDİR”
 

Ekonomi, eğitim ve emniyetin ülke sistemindeki öneminin altını çizen Doğan, sözlerine şu şekilde devam etti; “  Ekonominin merkezine helal kazanç yerleştiremezsek her hanenin başında icra memurları beklediği bir ülke haline geliriz. Eğitimin merkezine güzel ahlakı yerleştiremezsek her okulun önünde polislerin beklediği bir ülke haline geliriz. Dış politikanın merkezine İslam birliğini yerleştiremezsek bölgede sözü geçmeyen itibar sıfırlayan Amerika ve bazı ülkelerin şamar oğlanı haline gelmiş bir ülke haline geliriz. Bundan dolayı biz Saadet Partisi olarak bugüne kadar kişilerle uğraşmadık. Bizim için önemli olan prensip ve sistemdir. Türkiye sıradan bir ülke değildir. Bin yıl dünyaya liderlik yapmış bir medeniyettir. Tarih boyunca bu topraklarda niyeti olan küresel güçler bu topraklardaki hedeflerini gerçekleştirmek için tarih boyunca adımlar atmıştır. Ama attıkları her adımı bizim ecdadımız engellemiştir. Bunu çok iyi bildiklerinden dolayı bugün aynı hedefi gerçekleştirmek için adım atmadan önce o adımına engel olacağına inandığı Türkiye Cumhuriyeti devletinde beş tane tehlikeli mikrop oluşturmuştur. Siyasette kutuplaşma zemini, ekonomide çökme zemini, sosyal hayatımızda çürüme zemini, toprak bütünlüğü hususumuzda bölünme zemini, komşularımızla savaş zemini oluşturdular. Beş tehlikeli zemin bağışıklık zeminimizi bozdu. Ufak sorunlarımızı bile konuşamayacak hale geldik. Bir ülke için birlik ve beraberlik önemlidir. Bugün bu ülkeyi kutuplaştırırsan, o kutuplaşma bugün işine yarayabilir ama yarın başına bela olur.’’
 

“BİRLİK VE BERABERLİĞE İHTİYACIMIZ VAR”
 

Siyasi iktidarın ötesinde birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğunu belirten Doğan, “ Aynı camide namaz kılanlar birbirine şüphe ile bakıyorlar. Aynı resmi dairenin odasında 20 yıl beraber çalışmış kişiler birbirini ispiyonlar hale getirdiler. Böyle bir ülke olmaz ve dış tehdide karşı da ayakta durmaz. Bugün ülke içerisinde yaşayan tüm insanların, partilerin, cemaatlerin arasında köprü vazifesi görebilecek tek parti Saadet Partisi kalmıştır. Bu sorumluluk bizi gece uyutmayacak kadar büyük sorumluluktur. Bu ülkede yaşayan tüm insanlar hain olmadığı sürece seviyoruz. Bu ülkede önce beraber yaşamayı öğreneceğiz. Gerektiğinde bir araya gelmesini de öğreneceğiz. Mecliste ki partililer Amerika çağırdığı zaman bir araya geliyorlar, millet çağırdığı zaman bir araya gelemiyorlar. Bu oyun farklı oynanmıştı. 12 Eylül öncesinde sağcı, solculuk adına gençlerimiz birbirine kurşun sıktılar. İçeri girdiler. Birbirine kurşun sıkanları biz Refah Partisi çatısı altında kucaklaştırdık. Bugün de yapacağız. Bu ülkede kaos oluştuktan sonra iktidara Ak Parti gelse Saadet Partisi gelse ne olur. Bir anlam ifade etmez. Bundan dolayı birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Bugün ülkede bütün partilere oy verenlerin bir araya gelip aynı masa etrafında muhabbet edip, yemek yiyecekleri tek yer Saadet partisidir. Kutuplaşan değil kucaklaşan bir ülkeyi oluşturursak ondan sonra sorunlarımızı çözmeye başlarız.En önemli sorumuz ise kutuplaşma sorunudur. Altını oyacak kadar tehlikeli bir mikroptur. Bu oyunu gömmemiz lazım. Ülkede kimse kimseyi beğenmiyor, dinlemiyor güvenmiyor. Sorunlarımızı nasıl konuşacağız. Bugün devletimiz, insanımız, tüccarımız borçludur. İnsanlarımızın kendine bile söylemeye korktuğu sorunları var. ” sözlerini kaydetti.
 

“ORTAK GELENEĞİMİZ TELEVİZYON OLDU”
 

Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede bir haftadır beş yaşındaki çocuğa yapılan cinsel istismarın konuşulduğunu kaydeden Doğan, “ Toplum olarak cinnet geçiriyoruz. Şuan 40 yaşında olanlar bilirler ki ilkokula giderken anne ve babaları okullarının nerde olduğunu bilmezlerdi. Ama bugün hafta içi saat 17.00’de Türkiye’nin her yerinde okul önlerine gittiğinizde öğrenciden fazla anne ve baba vardır. Çünkü güven bitmiştir ve korkuyorlar. Her yıl ülkemizde 70 bin insan intihara teşebbüs ediyor. 2016 yıl sonu itibariyle bu intihar teşebbüs edenlerin 5 bin 225’i hayatını kaybetmiştir. Her yıl Türkiye’de ortalama 130-150 bin arasında insan boşanıyor. Sorduklarında geçim sıkıntısı ya da gayri ahlakı durumdur. Toplum olarak ortak geleneğimiz televizyon oldu.” dedi.
 

‘’EN GÜÇLÜ TEŞKİLATIZ’’
 

Parti olarak 2018’e damga vurmayı hedeflediklerini açıklayan Doğan “ Bizim ülkemizi güçlendirmek için yapmamız gereken kurumları güçlendirmektir. Şubat ayında ahirete yolcu ettiğimiz Erbakan hocamız bu ülkenin dünyanın var olan sorunlarını, bu sorunların kaynağını, ülkenin ve dünyanın bugün var olan sorunların ilacı ve kaynağını, milli görüşçüler olarak görev ve sorumluluklarımızı öğretti. Kapaklı’da 72 bin seçmen, 14 mahalle ve 181 sandık var. Bu kongrede seçilecek olan kardeşlerimiz 72 bin seçmene ulaşarak onlara Saadet Partisi’nin mesajını ulaştırmak için 14 mahallede güçlü bir şekilde teşkilatlanıp 181 sandıkta başarılı olacaktır. Bütün insanımıza ulaşmayı hedefliyoruz. En güçlü teşkilatıyız. Bu konuda teşkilatı teknolojide en iyi kullanan partiyiz. 2017 yılında Saadet Partisi çok konuşuldu. Şimdi 2018 yılında ise Saadet Partisini herkesin konuştuğu yıl olacak” dedi.
 

GÜVEN TAZELEDİ
 

Mevcut Başkan Hasan Karakoç’un tek listesi ile gidilen seçimlerde yeni yönetimde şu isimler yer aldı; Abamüslim Ayık, İsmail Göksü, Aydın Tekin, Davut Sevinç, Ömer Gülsever, Abdullah Karasakal, Aynur Karakoç, İsa Sevinç, Ahmet Kaymaz, Ramazan Göksu, Ramazan Alan, Hamza Öğe, Nevin Göksu, Aziz Yiğit, Eda mercan yer alırken, il delegeleri ise Şevki Ayaş, İsa Sevinç, İsmail Göksu, Ramazan Alan, Ekrem Çelik, Ramazan Göksu ve Mustafa Semiz oldu.