İlluminati hakkında eminim düzinelerce kitapla karşılaşmış ve birçoğunu merak edip kurcalamışsınızdır. Normaldir, zira insanlar gizemli meselelere ilgi duyar. Geçenlerde yazdığım bir yazıda İlluminati’yi en büyük terör örgütü olarak nitelendirmiştim. Allah’tan henüz bir suikast girişimiyle karşılaşmadım. Esasında İlluminaticilerin de bu doğru ve cesur tespiti takdirle karşıladıklarını düşünüyorum. Çünkü bu İlluminati tayfası süslü reklamları, imza atarak iz bırakmayı, esrarengiz mesajlarla güç gösterisi yapmayı sever. Terör örgütü olarak tanımlanacakları zaman da en büyüğü, en güçlüsü, en korkuncu olmak isterler. Bu durumda İlluminati’yi sıradan değil de en babasından terör örgütü ilan ettiğim için sorun yok.

Bir de bu İlluminati’nin yavruları var. CFR, Bilderberg, Gül&Haç falan… Adı batasıcalar, saymakla bitmezler ki! Kitaplarda yazan klişe bilgilerin dışına çıkıp nokta atışı tespitlerime korkusuzca devam etmek istiyorum. İlluminati’nin bir hatta birden fazla misyonu var. Hedefine ulaşmak için de her yolu mubah görür. Nedir bu misyonlar deyip sıralamak gerekir:

Tüm dinleri önce itibarsızlaştırarak sonra da yeryüzünden silerek ateist bir dünya meydana getirmek: Keza İlluminaticiler İblis’e taparlar, İblis’in insan görünümlü şeytan ordusudurlar. En büyük silahları güçleri de ABD ordusudur. Mason ayinlerindeki ritüellerde bu acı gerçeği çok net şekilde görebiliriz.

Tüm ahlaki değerleri yeryüzünden silerek ahlaksız bir dünya meydana getirmek: LGBT’sinden FEMEN’ine kadar, çıplak kadın bedenini cinsel meta olarak gazete manşetlerine taşıyan medya ordusundan porno sektörüne kadar geniş bir yelpazede amansız bir mücadele yürütürler. Ahlaken erozyona uğramış ilkesiz insanların daha kolay köle yapılacaklarını ve cinsellik odaklı yaşayan insanların sağlıklı durum analizi yapmaktan aciz olduklarını gayet iyi bilirler.

Tüm para musluklarını kontrol altında tutmak: Kendilerine karşı olanların tüm banka hesaplarını bir tık ile bloke edebilecek seviyeye gelerek insanları can damarlarından yakalamak isterler. Dünyadaki tüm bankacılık ve finans sektörünü ellerine geçirmek için spekülatif/manipülatif yapay ekonomik krizler çıkarmak da dahil çok büyük yol kat etmişlerdir.

Moron insanlar meydana getirmek: TV yayınları, internet, cep telefonu uygulamaları, medya araçları, uyuşturucunun yaygınlaştırılması, zararlı aşılar gibi tıbbî ilaç spekülasyonları ve daha pek çok şeytanlıkla insanların beynini uyuşturmayı, bir nevî haşhaşi ya da mankurt yaratıklar meydana getirmeyi hedeflerler. Bu konuda da oldukça büyük yol kat etmişlerdir.

Kaotik bir dünya meydana getirmek: Bunun en kolay yolu da hiç şüphesiz terördür. Terörizmin ilk numunesi hiç şüphesiz Hasan Sabbah ve haşhaşileri olsa da 1970’lerde ünlü İlluminatici Henry Kissinger tarafından ortaya atılan “sınırlı harp teorisi”, dünyada artık terör odaklı bir dönemin başladığını ilan etmiştir. Siyasi bir mefhum olan “terörizm”, artık herkesin de anladığı üzere ABD tarafından bir askeri müdahale bahanesi olarak kullanılmaktadır.

Gelelim ABD uşağı fettoşçulara... Fetullahçı Terör Örgütü, yukarıda sayılan hedeflerden en az üç tanesi için yararlı bir oluşumdur. Lâkin bunlardan en çok da kaotik bir dünya meydana getirme hedefine uygun olduklarını görmekteyiz. Bir defa fettoşçular, PKK, DAİŞ, MLKP, DHKP-C gibi diğer tüm terör örgütleri ile işbirliği içindedir. Solcu ya da sağcı, dinci ya da ateist tüm terör örgütleri bir merkez tarafından kontrol edilir; solcu ya da sağcı olmaları, dinci ya da ateist olmaları sadece göstermeliktir; militan devşirirken kullandıkları ideolojik yalandır. FETÖ de güya milliyetçi-muhafazakâr bir görüntü vererek bu hususlarda hassas militanlar (şakirtler) devşirmiş, bunların beynini CIA (İlluminati) usûlleri ile yıkayarak her denileni sorgusuz-sualsiz yapacak haşhaşiler-mankurtlar meydana getirmiştir. Tüm terör örgütlerinde aynı yol haritasını görürüz. Terör örgütlerindeki bu faaliyetleri en etkili şekilde yürütebilmek ve en etkili sonucu alabilmek için laboratuar ortamında çalışan Tavistock adlı bir kuruluş vardır. Bu da İlluminati’nin CFR, Bilderberg gibi bir alt örgütüdür. Tavistock üyeleri algı operasyonlarında ve psikolojik istihbaratta uzman profesörlerdir. Fetullah GÜLEN denen azılı teröristin 1960’larda keşfedilip yontulması da zamanın masonları eliyle gerçekleştirilmiş, bu süreçte masonların Manevi Cihazlanma Derneği (Moral Re-Armament) aktif rol almıştır. İlluminati’nin alt örgütlerinin alt kademelerine devşirilen Fetullah GÜLEN, bundan sonra itina ile eğitilirken bir taraftan da masonik bürokrasi tarafından itina ile korunmuş, harpte ve darpta dahi önü açılmıştır.

FETÖ’nün amacı, sadece ABD peyki bir Türkiye meydana getirmek değildir. Bu yanlış bir tespit olur. FETÖ’nün amacı, Büyük Kürdistan’a boyun eğmiş, bölünmüş, parçalanmış ve ancak ondan sonra da ABD’nin sömürgesi olmuş bir Türkiye meydana getirmektir. Bu süreçte insanların kalplerinden imanlarını çalmak, insanların ceplerinden paralarını alıp ABD’ye akıtmak, ABD’yi (İblisi) ilah gibi gören mankurt insanlar meydana getirmek de FETÖ’nün yan amaçlarıdır. Bugün Afrika’nın ücra köşelerindeki FETÖ kolejlerinde sadece FETÖ militanı değil aynı zamanda El-Kaide (ya da DAİŞ) militanları da yetiştirilmektedir.

İşte öyleyken böyle saygıdeğer dostlar. Bu vesile ile basit bir düşmanla savaşmadığımızı, FETÖ’nün çok tehlikeli bir ahtapotun (İlluminati’nin) kollarından sadece bir tanesi olduğunu anımsatmak isterim. Yine de İblis’in zafer kazanması muhaldir. Sırtını Allah’a dayayanlar, sırtını ABD’ye dayayanlara er ya da geç üstünlük sağlayacaktır. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.