Kapaklı Belediyesi ve Kent Konseyi’nin ortaklaşa düzenlediği Zonguldak Kültür ve İnceleme Gezisi’nin ikinci gününde Zonguldak’ın Çatalağzı Beldesi’ne ziyarete bulunuldu.

1 Mart 2018 Perşembe günü saat 10:30’da Zonguldak’ın Çatalağzı Beldesi’ne ziyarette bulunan 90 kişilik gezi heyeti, bölgedeki Termik Santraller hakkında uzmanlardan bilgi edindi. Bölgede yaşayan vatandaşlarla da iletişime geçen heyet, Termik Santrallerin etkilerini halktan dinledi. Ardından Zonguldak Çatalağzı Belediyesi tarafından düzenlenen Termik Santraller hakkındaki konferansa katılan heyet, Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün’den bölge hakkında bilgiler aldı.

 ‘’ÇATALAĞZI LABORATUVAR GİBİ BİR YER’’

Zonguldak Çatalağzı Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansın ilk konuşmacısı Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün oldu. Bölgedeki Termik Santraller hakkında bilgiler vererek söze başlayan Akgün, ‘’Yurdumuzda Termik Santral denildiğinde genelde Çatalağzı gündemde oluyor. Yurdumuzun değişik yerlerine de aynı Termik Santraller yapılması düşünülüyor. Tekirdağ ilimizin Kapaklı ilçesine de böyle bir durum mevzubahis, bu yüzden sizler de buraya geldiniz. Termik Santralin çevre sağlığı üzerindeki etkilerini görmek için herhangi bir uzman olmaya gerek yok. İletişimin hızlı olduğu günümüzde, Termik Santralin çevre sağlığı üzerinde etkilerin neler olabileceğini her vatandaşımızın öğrenme imkanı var. Çatalağzı bu bağlamda laboratuar gibi bir yer. Türkiye’nin ilk Termik Santrali ÇATES, 1948 yılında burada kuruldu. Ülkemizin sanayileşmesi anlamında çok büyük katkısı var. Maden kömürü Zonguldak’tan çıktığı için, buraya o kömürün atığı ile çalışan bir santral kuruldu. Yani Çatalağzı’nda bir Termik Santral kültürü zaten var. Bölgemizde şuan aktif bir şekilde 3.090 megavat güç var, 7 ünite çalışıyor. 8-9 ünitenin olması planlanıyor. Gerisinin de geleceği söyleniyor. Termik Santraller kurulmadan evvel nüfusumuz 12 bin civarındaydı şuanda 7.200’lerde. İşsizliğe de çözüm olmadı, Çatalağzı’nda hala işsizlik var. Bu kadar Termik Santral’in bulunduğu bölgede hala işsizlik var. Burası 90’lı yılların sonu 2 binli yılların başında planlamada Termik Santral bölgesi olarak ilan edilmiş. ’’ Dedi.

‘’KÖMÜR İTHAL EDİLDİ”

Yapılan ilk Termik Santralin ardından devamının geldiğini de söyleyen Başkan Akgün, ‘’ 2000’li yılların başında özel sektör burada yatırımlar yaptı. Fakat gelirken ‘Kömür üreteceğim’ dedi ve yine insanların ekonomik sıkıntıları olduğu için ‘Bir tane var bir tane daha olursa çocuklarımız iş bulur, aş bulur’ diyerek insanlar ses çıkarmadılar. Nitekim ilk adımda 160 megavatlık bir santral kuruldu. Ama sonraki gelişmeler öyle olmadı. O yerli kömüre dayalı olacak santraller iptal edildi, üretim sahaları iptal edildi, büyük bir liman kuruldu ve kömür ithal edildi. Şuanda Çatalağzı’nda 1 kilometrede 7 ünite santral çalışıyor, toplam 3.090 megavat güç üretiyor. Yani Çatalağzı Türkiye’nin elektrik ihtiyacının %7’sini karşılıyor. Söyledikleri gibi işsizliğe çözüm olmadı, o zamanki nüfusumuz daha yoğundu 12 bin civarında olan nüfus şuanda 7 binlere düştü. Esnaflarımızın çoğu dükkan kapattı. Yani sosyoekonomik anlamda onların vaat ettiği gibi şeyler olmadı. Çevresel sorunlar bize kaldı. Santrallerle yerleşim yerleri iç içe olduğu için çok büyük bir problem oluştu. Çözüm noktasında hiçbir alternatif sunulmadı, her zaman daha çok santral yapalım denildi. Şuanda 8.’si sırada, onun peşinden 9.’su gelecek’’ Sözlerini kaydetti.

‘’HALK İSTEMEZSE BU İŞ OLMAZ’’

Çatalağzı halkının, yeni Termik Santraller yapılmaması için direndiğini belirten Akgün, şu ifadeleri kullandı; ‘’Biz kendimiz için mücadele vermeye devam ediyoruz. Bakın bu yerlere siyasi kimliklerimizle geldik ama sağlığın siyaseti olmaz. Burada sağlık var. Sağlığın hiçbir anlamda tartışılması söz konusu değil. Biz Çatalağzı’nda bunun mücadelesini veriyoruz. Sizin buraya gelerek buradan dersler almanız lazım, burayı iyi incelemeniz lazım. Ben şuna inanıyorum, halk istemezse bu iş olmaz.’’

‘’YÖNETENLER KOLAYCI YAKLAŞIMLAR İÇERİSİNDE’’

Alternatif enerjilerin önemini vurgulayan Başkan Akgün, ‘’Enerji bize lazım değil mi? Lazım, ben bunu inkar etmiyorum. Fakat bizi yönetenler dünyaya bakmıyorlar. Almanya’da ne kadar güneş var? Almanya bugün kullandığı enerjinin %25’ini güneşten elde ediyor. Türkiye güneş potansiyeli anlamında Almanya’dan kat kat üstün durumda. Ama maalesef bizi yönetenler kolaycı yaklaşımlar içerisindeler. Bunun içerisinde enerji üretmek mantığı yok, farklı hesaplar var. Çevreyi kirletip birilerine para kazandırdılar. Bizler bu durumu eleştirdiğimizde ‘Bunlar hep eleştiriyor çözüm üretmiyor’ diyorlar. Dünyaya baktığımız zaman çözüm var. Bu anlamda Türkiye biraz şanslı, Dünyada bu enerji türlerini kullananların yaşadıkları olumsuzlukları görmüş çünkü onlar bizden daha önce sanayileştiler. Biz de kendimizi ona göre ayarlamalıyız. Bütün olumsuzlukları bertaraf edecek teknolojiler var. Maalesef bunlardan hep kaçılıyor. Biz Çatalağzı’nda bu olumsuzlukları yaşadık, derdimizi anlatamıyoruz.’’

‘’SÜT BEYAZI FİLTRE 24 SAATTE SİMSİYAH OLUYOR’’

Çevre Bakanlığı’nın Temiz Hava Genel Müdürlüğü biriminden bölgedeki hava kirliliğini ölçmek için gelindiğini belirten Akgün, verileri dinleyicilerle paylaştı. Filtrelerin 24 saat gibi kısa bir sürede tamamen siyaha döndüğünü belirten Başkan Akgün, ‘’En son Çatalağzı konusu basında gündem konusu olduğu zaman buraya bir hava ölçüm cihazı gönderdiler. Çevre Bakanlığı’nın Temiz Hava Genel Müdürlüğü diye bir birimi var, onlar geldiler buradaki mevcut durumu tespit etmek için hava ölçüm cihazı getirdiler. Ben dedim ki ‘Ya bunun için teknolojik cihazlara gerek yok ki gözle görüyorsunuz zaten’. Bu cihaz değişik gazların hepsini ölçüyor, uluslar arası sağlık kriterlerini aşmışsa grafik olarak onu kayıtlara alıyor. Soluduğumuz havanın içerisindeki o partikül miktarını ölçen bir filtre vardı. Sabah 9’da arkadaşlar gidiyorlar, filtre süt beyazı. 24 saat geçtikten sonra diğer sabah 9’da gittiğimizde bu filtre simsiyah oluyor. Yani bu bizim soluduğumuz havadaki tozlar. Sonuç bu hale geldik, belki de bedelini ödeyerek yaşıyoruz. Sizlerin bunlardan bir ders çıkarmanız lazım.’’ dedi.

‘’SAĞLIK NOKTASINDA BİR ARAYA GELİN’’

Sağlıklı bir çevrede yaşamak için tüm siyasi görüşten insanların bir araya gelmesi gerektiğini vurgulayan Akgün, ‘’Toplumsal konularda olay siyasete çekilir, bu işin siyaseti yok. Herkes farklı görüşlerde olabilir, olmalıdır da çünkü demokrasi böyle bir güzellik. Ama sağlık noktasında hepiniz bir araya gelin, ortak payda olsun. Maalesef yöneticiler kolaycı yaklaşımlara kaçıyorlar. Ben şöyle izah edeyim, devletimiz sosyal bir devlet yani sağlık harcamalarını da onlar karşılıyorlar. Beni burada zehirliyorsun, sonra kanser tedavisi diyerek tonlarca para harcıyorsun. Madem işe para olarak bakıyorsun bunun mantığı nerede? Sağlıklı bir çevrede yaşamak hepimizin ana yasal hakkı.’’ İfadelerini kullandı.

SAMSUN TERME’Yİ ÖRNEK GÖSTERDİ

Daha önceden de Termik Santral yapılması planlanan bazı yerlerde tepkiler sonucu projelerin iptal edildiğini belirten Başkan Akgün, Samsun’un Terme ilçesini örnek gösterdi. Şehirdeki tüm protokolün bu konu için birleşmesi gerektiğinin altını çizen Akgün, ‘’Toplumsal baskı ya da siyasi baskı altında nasıl netice alınabilir diye sorarsanız Samsun Terme örneği var. Haberlerde izlemiştim, Samsun’un Terme ilçesinde Danıştay kararı ile Termik Santraller iptal edildi. Terme Belediye Başkanı olan arkadaşıma ulaştım, sohbet ettik. Bunu nasıl yaptıklarını sordum. Uzun lafın kısası bana verdiği örnek şu, ‘Ben Ak Partili bir Belediye Başkanıyım, bu proje benim hükümetimin verdiği bir projeydi. Buraya ithal kömüre dayalı bir santral kurmak istediler. Benim kendi partimin vekilleri de bunu destekliyordu fakat onlarla konuşarak ikna ettik.’’ Dedi. Sonuç olarak Samsun’daki 3 partinin de vekilleri bu konuda ortak hareket etmişler, bir ideoloji oluşturmuşlar ve Ankara’da gitmedik yer bırakmayarak konuyu mahkemeye taşımışlar, iptal ettirmişler. Yani bunun yolu buradan geçiyor. Halkı, Sivil Toplum Örgütleri’ni, siyasileri bu konuda bir araya getirerek bunu iptal ettirmek gerekiyor. Bu konuda birlik sağlanmazsa sonuç almak çok zor.’’ dedi.

‘’BİR ŞEYİ ELEŞTİRİRKEN ÇÖZÜM ORTAYA KOYMALIYIZ’’

Yurtdışındaki enerji üretim şekillerinden örnekler veren Akgün, şu sözleri kullandı; “Bu Termik Santralleri bize hep dayatıyorlar. Türkiye’nin elektrik bağlamında şuan 80 bin megavatın üzerinde kurulu gücü var. Bunun içerisinde gaz santralleri var, hidroelektrik santralleri var, termik santraller var, rüzgar var, güneş var. Kurulu güç anlamında şuan toplam kapasite 80 bin megavat, talep ise 40 bin küsürlerde. Yani bizim elektrik talebimizin 2 katı kurulu güç var zaten, neden bu kömürlü santralleri insanlara dayatıyorsunuz? Bir şeyi eleştirirken çözümünü anında ortaya koymalıyız, yoksa karşı taraf diyor ki ‘Siz enerjiye karşısınız’. Biz enerjiye karşı falan değiliz üretelim, fakat Almanya’daki vatandaş evinin çatısında enerjisini üretiyor, fazlasını da devlete satıyor. Bizde neden böyle politikalar gündeme gelmiyor da insanların önü açılmıyor.’’

‘’KANSER VAKALARI ARTTI’’

Bölgedeki sağlık problemlerinin de artış gösterdiğini belirten Akgün, konuşmasına şu ifadelerle son verdi; ‘’Bölgedeki kanser vakaları arttı fakat bilimsel anlamda Türkiye’de ya da Zonguldak’da kanserden ölenler Termik Santraldendir diye bir araştırma yok. Üniversitedeki hocalarımızla kişisel anlamda yaptığımız görüşmelerde bölgemizden kanser vakaları için tedaviye gidenlerin arttığını öğrendik.’’

‘’DEMOKRASİ ANLAYIŞLARINI GÖSTERMİŞ OLDULAR’’

Başkan Akgün’ün ardından Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı söz aldı. Geçtiğimiz haftalarda Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapılan ‘Halkın Bilgilendirme Toplantısı’’nı işaret eden Başkan Mandalı, ‘’Dün Zonguldak’ın tarihi mekanlarını ziyaret ettik. Daha sonrasında da Gökgöl Mağarası’nı gezdik. Zonguldak’ın tarihsel ve doğal güzelliklerini gördükten sonra bugün de Çatalağzı’ndayız. Girişten kısa bir süre sonra solunum şeklinizin değişimini fark etmişsinizdir. Farkındaysanız sık sık su içiyorsunuz. Bize Termik Santral sorulduğunda biz itiraz ettik ve dedik ki ‘Bu santraller buraya olmasın’, fakat kabul görmedi.  Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen ÇED toplantısına da katıldık fakat orada düştükleri not ile demokrasi anlayışlarını göstermiş oldular. Tarımsal anlamda konuya değinecek olursak, geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş’ın Afşin beldesine de gittik. Oradaki tarımsal durumun da neredeyse bitmiş olduğunu gördük.’’ Dedi.

 ‘’GÖÇ ETMEMİN SEBEBİ TEMİZ HAVA OLMAMASIYDI’’

Zonguldak’ın Muslu Beldesi Kazköyü’nden, Kapaklı’ya göçen Rıza Demir isimli vatandaş konuştu. Sağlık problemleri nedeniyle göç ettiğini kaydeden Demir, şu ifadeleri kullandı; ‘’ Daha önceden Muslu Beldesi’nin Kazköyü’nde oturuyordum ve oradan Kapaklı’ya göç ettik. Şunu belirtmek isterim ki bende böbrek yetmezliği var, böbrek nakilli bir şekilde hayatıma devam ediyorum. Zaten buradan göç etmemizin tek sebebi temiz hava olmadığı için böbreklerimin iflas etmesiydi. Ben Termik Santral emeklisiyim. Termik Santrallerde Erişimli Sistem adı verilen bir şey var. Bu Erişimli Sistem, kendi ürettiği elektrikten harcayarak kül deposu işlemlerini yapıyor. Sabah namazlarına gittiğimizde görüyorduk ki bu erişimli sistem durdurulmuş. 2-3 saat kadar dışarıya kül, gaz ve her türlü partikül saçılıyordu.

‘’YURDUNU BIRAKIP GİTMEK ÇOK ZOR”

Kapaklı’da vatandaşların, siyasilerin ve STK Başkanlarının Termik Santrale karşı birlik olması gerektiğini söyleyen Demir, ‘’Ben artık Kapaklı’da oturan bir Kapaklılı olarak sizlere diyorum ki, eğer bizim başkanımız da çıkar Termik Santralin kurulmaması için atılımlarda bulunursa bunun üstesinden gelebiliriz. Benim 2 çocuğum işsiz, Çatalağzı’ndaki Termik Santrallere yerimizi verdiğimiz halde bizi işe almadılar. Biz de Kapaklı’ya yerleştik. Evini yurdunu bırakıp gitmek çok zor burada kalan arkadaşlarım da ‘Keşke bizim evimizi de alsalar’ diyor çünkü burada yaşamak daha zor. ’’ Diyerek konuşmasını noktaladı.

PLAKET TAKDİM EDİLDİ

Demir’in konuşmalarının ardından Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün, basın mensuplarının ve gezi heyetindeki vatandaşların sorularını cevapladı. Soru cevap kısmından sonra günün anlam ve önemine ilişkin Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı tarafından Başkan Akgün’e plaket takdimi yapılarak heyetle birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi.